Desmond Morris “Sevmek Dokunmaktır” adlı eserinde insanlar arası bedensel temasları konu alıyor. Sırta indirilen dost bir şaplaktan, ananın yavrusunu kucaklayışına, sıradan bir el sıkışmadan her türlü bedensel temasa kadar dokunmanın önemini ayrıntılı olarak inceliyor.
Sanayi tarihimizin canlı şahitlerinden uzun yıllar Dilovası’nda kurulu BASF Sümerbank’ın üst düzey yöneticiliğini yapan ve halen kültür konseyi derneğinin başkanı olarak kitaplar yazan değerli kültür insanı Dr. Metin Eriş’in Dilovası ile ilgili 53 yıllık hatırlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Türkçemizin ‘problemli bir dil’ olduğu söyleniyor. Aynı mânâya gelen kelimelerin, Türk Dil Kurumu’nun (TDK) sözlükleriyle, Türkçeyi çok iyi bildiği, uzmanlar tarafından kabul edilen şahısların hazırladıkları lügatlerde farklı yazıldığını görenler, söylenenlerin doğruluğunu tasdik ediyorlar.
İhtişam : Altın varaklarda kaybolup giden öksüz bir kelime; evvel zaman içindeki masal ülkesinin kapısını açan tılsımlı bir anahtar; asırlara mukavemet edebildiği hâlde metruk konakların, köşklerin uğursuz ellerce yakılan bir kibrit alevine, ahşabın betona mağlûbiyetinin hüznünü yaşayan, yedi sesten müteşekkil ışıltılı bir kelimenin içerisini dolduran ve koskocaman bir medeniyetin enkazı altında kalmış bir hazine…
Sevgili çocuklar; şimdi hep birlikte MASAL DÜNYASINA gidelim.
“Çocukların nasihatten çok, iyi örneğe ihtiyaçları vardır.” Joseph Jouberth “Öğrenmek pahalıdır, ama bilmemek çok daha pahalı.” H. Clausen
Para ile satın alınamayan güzelliklerin başında DOSTLUK VE ARKADAŞLIK gelir. Birçok yerden çağırılmak, aranmak ve aramak dostluğun en güzel tarafıdır. Tek dezavantajı, Hepsine de yetişememek Ve zamanı yetirememektir.
Yirmi birinci yüzyıl, özel, kamu ve gönüllü kuruluşlarıyla, bir arada yaşama yüzyılı olma, yolunda hızla ilerlemektedir. İster kazanç amaçlı olsun ister kazanç amaçsız olsun, bütün ülkelerin, ekonomik, siyasal ve kültürel güçlerinin kaynağında şirketler vardır. Dünyada tartışılan sorunların başında, büyük ya da küçük şirketlerin, yönetimi, denetimi, kurumsal, kamusal ve kültürel sorumlulukları gelmektedir. Şirketlerin özel bilançoları kadar, çevreye etkilerini gösteren, toplumsal bilançoları da önem kazanmıştır.
Son zamanlarda medyada bazı sözler duyuyoruz. “Ali Dibo, Hortumcu, Baron, Komisyoncu, Pastadan pay alma,1211 sayılı kanuna tabi olma, Bal tutan parmağını yalar, Arkasında dayısı var.”
‘’Nefis, yalanların ve yalancıların; vicdan ise gerçeklerin, doğruları savunanların sesidir…’’ ( Bkz: 10’ların İzleriyle Türkiye-Atilla Çilingir, 2014 )
Acaba sağlıklı ve işlevsel aileler hangi özelliklere sahiptir? İş görme gücü olan, iş görmeye yatkın ve kendisinden beklenen davranışları gerçekleştiren aileler bu özelliklere nasıl sahip olabiliyorlar?
Sultan İkinci Mehmed Han, daha ilk hükümdarlığı sırasında, İstanbul’u fethetmeyi kararlaştırmıştı. Tarihin en önemli cihan devleti, bu kararın uygulanmasıyla şekillendi.
Yeni moda oldu galiba. Bebekler mama içerken, ellerinde bir oyun tableti veya cep telefonu. Arabalarıyla yollarda gezerken, Ellerinde aynı cihazlar.
Her mukaddes, hürmete lâyık varlığı senede bir güne sıkıştırarak vazifesini yaptığına inanarak ferahlayan Batı’yı taklit etmekte o kadar ilerledik ki anne denilen varlığa da onlar gibi senede bir günü ayırıvererek ferahlayıp rahatladık. Çiçekçilerin ve hediye satan dükkânların da yüzünü güldürdük.
Türkiye Cumhuriyeti anayasasının 6. maddesi egemenliğin kayıtsız, şartsız millete ait olduğunu. Hiçbir şekilde devredilemeyeceğini emreder. Türk milleti hiçbir zaman esaret altında yaşamamıştır. Bunun için Atatürk; “Bağımsızlık Türk milletinin karakteridir” demiştir.
Kocaeli Büyük Belediye Başkanlığı, “kitap fuarı” konusunda; mükemmel organizasyonları, kusursuz hizmetleri ve büyük sayıda katılımcı potansiyeli ile uzun yıllardır kitapseverlerin gönlünde hep taht kurmuştur.
Korona salgını çözülmeye başlar başlamaz birkaç senedir yapılamayan etkinlikler yeniden hayata geçiyor. Mesela geçtiğimiz ay iftarlar, sanat ve kültür toplantıları, açık havada çay-kahve sohbetleri vs. Çok güzel oldu. Ne kadar da özlemişiz doğrusu.
TÜİK verilerine göre, boşanan çiftlerin sayısı 2020 yılında 136 bin 570 iken 2021 yılında 174 bin 85 oldu. Evlilik süresine göre boşanmalar incelendiğinde, 2021 yılında gerçekleşen boşanmaların %2,3 ü evliliğin ilk birinci yılı, %33,6'sı evliliğin ilk 5 yılı, %20,9'u ise evliliğin 6-10 yılı, içinde gerçekleşti.
Obalarda konuşulan dil meselesi… Köy edebiyatı, köy filminin moda olduğu günlerde de, sol kültür zemininde çaba sarfeden ekinciler-filmciler , köy ağzını İstanbul’a taşıma hevesindeydiler. Neden köy ağzı İstanbul’a da, İstanbul ağzı köye değil? ‘ Köy ’ kelimesinin yerine ‘ oba ’yı koysak ne değişir ki?Obalarda konuşulan dil meselesi… Köy edebiyatı, köy filminin moda olduğu günlerde de, sol kültür zemininde çaba sarfeden ekinciler-filmciler , köy ağzını İstanbul’a taşıma hevesindeydiler. Neden köy ağzı İstanbul’a da, İstanbul ağzı köye değil? ‘ Köy ’ kelimesinin yerine ‘ oba ’yı koysak ne değişir ki?
Dünyada Habil’den ve Kabil’den beri, insanlar yönetim sorunlarıyla karşı karşıya gelmişlerdir. Üç ve daha fazla insanın olduğu her yerde, yönetim ve yönetici seçme sorunları olur. Ülkelerin, kurumların ve kuruluşların yönetiminde, Otokratik ya da Demokratik yöntemlere başvurulur. Otokratik yönetimlerde kurucular, Demokratik yönetimlerde kurallar ağırlık kazanır. Kurumsallaşan yapıların yönetiminde, değerler belirleyici olurlar.