İnsanı insan yapan düşünceleridir. Bilgeler düşüncelerini yönetmede ustadırlar. Her düşüncemiz geleceğimizi şekillendirir. Düşüncelerinizi araştırıp farkındalığımızı, bilincimizi geliştirmeliyiz. Bu yüksek bilinçle zihninizi pozitif düşüncelerle doldurmalıyız ki Tanrı’nın bize en büyük hediyesi olan sınırsız potansiyelimizi sonuna kadar kullanabilelim. Bu süreçte kendimizin efendisi olabilelim.
*Öğrendim ki... Pahalı giyim kuşam kişideki kusurları örtemez. *‘ Siz bilirsiniz ’ veya ‘ haklısınız ’ denilmesine rağmen tartışmayı devam ettirenin yanından jet hızıyla kaçmak gerek. *Öğrendim ki... Güvenilir insan
Çin, Mao’nun ölümünden sonra ekonomik alanda radikal bir sistem değişikliğine yöneldi. Ülkenin yönetiminde Marksist-Komünist ilkelere bağlı kalmakla beraber özel teşebbüsün önünü açarak, piyasa ekonomisinin kurallarına uyarak, şirketleşmelere, mülk edinmeye, yabancı sermaye ile ortaklıklara izin vererek, bu girişimleri devlet olarak destekleyerek ihracatı önceleyen kendine özgü melez/hibrit bir ekonomi modeli oluşturdu. Özel sektör kuruluşları işçileri çok ucuza köle gibi çalıştırarak, dışa açılarak hızla büyüdü.
Dünyâyı şereflendirişinin 117. yılında Sâmiha Ayverdi’yi hasretle, minnetle ve rahmetle anarak…
Yürürken yollarda, Selam vermek istiyorum, Tanıdık- tanımadık her kula. Ama heyhaaatt. Çeviriyor kafasını son anda.
Mevsimine göre seçersin karpuzu portakalı, Gönlüne göre seçersin esmeri sarışını, Aklına göre verirsin kararını, Bazen akıl bazen mantık kazanır. Bazen de alırsın usul usul havanı Portakalın ekşi karpuzun kelek çıkar.
Şirketlerde gerek ilk düzey gerekse üst düzey takımlar hakkında konuşurken en sık kullanılan kavram "uyum" ya da "uyumsuzluk" tur. Bu anlayışa göre uyumlu takımlar hedeflere ulaşmada daha yüksek performans gösterirler. İşte iş dünyasına "takım çalışması" adı altında sunulan çözümlerin hemen hepsi de takım üyeleri arasında bu "büyülü" uyumu oluşturmak, geliştirmek ve korumak temelinde tasarlanmıştır.
Müslüman kimliğinde etkisi olan İslami değer yargıları, her toplumun gelenekleriyle de iç içe olduğu için, yaşanılan ülke, bölge ve yere göre farklı uygulamadaki insanları görmemiz doğaldır. Bu farklılıkların dinimizin temek kuralları ile ne kadar uyumlu olduğu ise değerlendirilmelidir. Bu sebeple bunların ne oranda dinimizin kutsal kitabındaki bilgiler ile uyumlu olduğunun bilinmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunlar din adamlarımızın sorumluluğunda olmakla beraber, bizlerin de bizzat ilgisinin olması gerekir.
İnsanlar yaşadıkları coğrafyanın özelliklerini taşırmış. Biz, Erzurumlular kar diyarının çocuklarıyız.
Kaliteli sohbetler bizi bilgeliğe doğru taşır. Mutlu insanlar, huzurlu ve sohbeti seven kimselerdir. Huzursuz ve öfkeli olduğumuz zaman, kendimizi geliştiren ve bilgelik yolunu açan sohbetlerden mahrum bırakmış oluruz. Çünkü öfkeli insan, düşük bilinç seviyelerine hapsolmuştur.
Geçen hafta DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile Genel Bşk. Yardımcısı Senem Oktar Öğüt’ün Anayasa’nın bazı maddelerini değiştirecekleri yolundaki açıklamaları gündemin yoğunluğu sebebiyle pek dikkat çekmedi. Partiler birkaç ay kala oy tabanlarını genişletmek amacıyla çeşitli konularda çıkışlar yapıyorlar.
Uykusuz gecelerimden birini daha ya ş adım. Yat kalk, yat kalk. Kalkınca gece yarısı evin so ğ u ğ u ho ş uma gitmedi, tekrar yattım. Yatarak oyalanayım diyorum. Uyuyamayınca da yatak batıyor.
Seyhun ve Ceyhun ırmaklarında aldığı abdestin namazını Kosova ve Niğbolu’da kılan, Semerkand’da okuduğu ezanın sesi Adriyatik’te yankılanan kahraman Türk milletinin fertleri arasında büyük ilim adamları gibi İslâm âlimleri de yetişmiştir. İmam Mansur el Mâtürîdî, bu âlimlerden biridir. Aynı konudaki âlimlerden Arap kökenli Ebu’l Hasan el-Eşarî’nin kurduğu Eş’ariyye mezhebi mensupları, Kur’ân hükümlerine bağlı kalmakla birlikte akıldan ziyâde nakle ağırlık vermiştir.
Açgözlülüğü baş tacı edinenlerin, en yüksek gelirliler gibi yaşama tutkusunun, yol açtığı finansal krizler, bulaşıcı hastalık gibi bütün dünyaya yayılıyor. Batı ülkelerinde açgözlülüğün akıl almaz boyutlara ulaşması, dünyayı büyük bir yangın alanına çevirmiştir. Batılıların Doğuluların tasarruflarıyla, bolluk içinde yaşama rüyası, bütün ülkelerde büyük yıkımlara yol açmıştır. Rüya ülkeleri, kriz ülkelerine dönüşmektedir.
Evde, bahçede, sokakta, caddede, AVM'lerde velhasılı her yerde, küçük çocukların elinde bir tablet veya cep telefonu. Çocuğunuza en büyük kötülüğü yapıyorsunuz...!!!
Uzun süredir “Ana dille eğitim yapılmalı” diyerek Kürtçe eğitimi savunan DEVA Partisi yöneticileri, son günlerde bu konuda bir adım geri atarak Kürtçenin zorunlu bir ders olarak okutulmasını savunuyorlar. Bunun gerekçesini de şöyle açıklıyorlar: “Kürtçeyi zorunlu bir ders olarak okutmazsanız, seçmeli olsa bile Kürtçenin muhafaza edilmesi çok zor, neredeyse imkânsız.” Böylece “yabancı dil eğitimi” tartışılırken, gündeme bir de “ana dil eğitimi veya öğretimi” tartışması girmiş bulunmaktadır.
3 Ocak 2009 tarihinde ebediyete göçen babamın vefat yıl dönümü, merhum babam Baba güçtür kuvvettir ve temelimizdir, Baba yurttur yuvadır evimizin direğidir Baba ocaktır kucaktır anlayana her şeydir Baba şandır şereftir geçmiştir gelecektir.
Endülüs İslam devleti yıkılırken, Müslümanlara şartlar koştular. Hiç bir Müslümanın evinin kapısı kilitli olmayacaktı. İspanyol askerleri istediği gibi, istediği zaman Müslümanların evine girip çıkabilecekti. Müslümanların Namus ve haysiyeti ayaklar altına alınmıştı Herkes dinini değiştirecek, Müslüman kimse kalmayacaktı. Sonunda öyle de oldu.
Yeni yılı büyük umutlarla bekledik Ne dilersek olacak ne istersek gelecek Dünya değişecek sandık
Çoğu zaman bedenimizi ihmal ediyoruz. Çoğumuz bir ev hayvanının sağlık ve mutluluğunu bedenimizden daha fazla düşünürüz. Köpeğimize mama vermeye veya onu parkta koşturmaya can atarız. Her nedense bedenlerimizi aynı biçimde sevmek içimizden gelmiyor.