Her birimizi bağımlı hale getiren bazı davranış modellerimiz vardır. Bunların bazıları olumlu iken, bazıları da olumsuzdur.
“Seni seviyorum” ifadesi, sende herkesi seviyorum, seninle bütün evreni seviyorum, sende kendimi seviyorum” anlamına gelir. Bir kimseyi gerçekten seven, herkesi sever, dünyayı sever ve yaşamayı sever.
Evde, okulda, işyerinde; eğitim, sağlık, iş için kâğıt kullanımı kaçınılmazdır. Dolayısıyla kâğıt kullanımında çok önemli hatâlar söz konusu olmaktadır. Yer ve şartlar ne olursa olsun gereksiz kullanımdan titizlikle kaçınmalı, en verimli kullanım sağlamalı, özellikle kâğıt israfının tabiat ve çevreye vereceği zararların çok yüksek olduğu unutulmamalıdır.
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde pire berber deve tellal iken canımız masal dinlemek istiyor nereye gidiyoruz. Mutluluk ormanının kapısındaki güvenlik kapı görevlisi Çomar bizi hemen ormana sokarken yeni komşularımız var çok tuhaflar dedi. Merak içinde,
“Gelin tanış olalım, İşi kolay kılalım. Sevelim sevilelim, Dünya kimseye kalmaz.” Yunus Emre.
28 Mayıs’ta halkımız sadece cumhurbaşkanını seçmeyecek, yürürlükteki yönetim sisteminin devam edip etmeyeceğine karar verecek. Yürütmenin bütün yetkilerinin, bakanların, yardımcılarının, valilerin, rektörlerin, genel müdürlerin, TCMB, BDDK gibi başlıca kamu kurumlarının başkan ve yöneticilerinin yanı sıra AYM, HSK, Danıştay ve Yargıtay üyelerinin atamalarının, görevden alınmalarının tek kişinin kararına, iradesine bağlı olduğu, yasama organının yetkilerinin son derece sınırlı tutulduğu sistem siyasi literatürde ve akademik çevrelerde “otokrasi” olarak adlandırılıyor.
Tarih; 24 Mayıs 1993!... Malatya’da eğitimlerini tamamlayan kınalı kuzular, dağıtım yerleri olan Bingöl’e gitmek üzere şoför ve muavinleri sivil olan özel otobüs firmaları ile yola çıkartılırlar.
Şehrimizdeki sağlık hizmeti kurumlarına 23 Nisan 2023 ’ te, şehir hastanemiz de eklenmiştir. Böylece bu alanda 1220 yatak kapasitesi, konforlu binaları ve ileri teknik imkanları ile yeni bir adresimiz daha olmuştur.
Zamanı insan yarattı. Öyle bir esnekliği var ki aynı süre sevdiğim bir işi yaparken ya da sevdiğim ortamdayken daha çabuk geçiyor. Bu beni 50 sene geriye götürdü. Okula gittiğim ve ders çalışmadığım zamanlarda zil çalmasına diyelim 10 dakika var. Öğretmen pat diye sözlü sınav yapmaya karar verir.
14 Mayıs’ta yapılan seçimlerde TBMM’de görev yapacak 600 vekil belirlendi; cumhurbaşkanlığı ikinci tura kaldı. 28 Mayıs’ta seçmen Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında tercih yapacak. Erdoğan seçilirse Meclis’te çoğunluğu Cumhur İttifakı kazandığından onun ve AK Parti’nin 21 yıllık iktidar dönemi beş yıl daha aynı siyasi doğrultuda, aynı görüş ve esaslar üzerinden devam edecek. Böylece halkımız sadece cumhurbaşkanlığı konusunda değil, 2018’den beri yürürlükte olan yetkilerin büyük ölçüde yürütme erkinin yani cumhurbaşkanının elinde olduğu, “kuvvetler birliği” ne dayalı şimdiki sistemin devamı hususunda da bir tercih yapacak. Başka bir ifadeyle 28 Mayıs’ta seçimin yanı sıra bir de referandum yapılmış olacak.
Kırkağaç Kaymakamı şâir Eşref, Kaymakamlık binasının tâmir gerektiğini merkeze bildirmiş.
Yıl 1972. Bucak Lisesi Orta 2. sınıf öğrencisiyim. Çavuşlar mh. Hökez Cd sinde Babamın ahırında danalarımızı besliyoruz.
Bugün biraz nefis muhasebesi yapalım. Kendimizi kontrol edelim. Kendimizle yüzleşelim. Kant’ın ifadesiyle söylersek " kendi aklımızı kullanmaya cesaret edelim (Sapere aude!). Mevlana’nın şu sözünü çok seviyorum: ”İyilik aradın mı, insanda kötülük kalmaz ki” Gerçekten hayatın anlamı arayıştır. Acaba ne arıyoruz? İyilik mi, kötülük mü? Diğer insanlara değer katma peşinde miyiz?
Bütün annelerin saygı ile anılması şüphesiz güzel bir olaydır. Fakat bu güzelliği senenin bir gününe hapsetmek, meselenin özüne inememektir. Anne evlâdını aylarca karnında, yıllarca kucağında taşır. Bir ömür boyu da gönlünde saklar. Evlâdı için her an her fedakârlığı yapmaya hazırdır.
“Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, söyleyeyim: Annemdir.”
Birkaç gün önce bazı gazetelerde Kemal Derviş’in vefat haberini okuyunca bir anda zihnimde iki binli yılların başında yaşadığımız karanlık tablo canlandı. Bülent Ecevit’in başkanlığında kurulan 59. Hükûmet önceki dönemlerden devraldığı ekonomik ve finansal sorunlara çözüm ararken, 17 Ağustos depreminin etkisiyle sıkıntılar daha da artmıştı.
-Hımmm. -Mesela seni benim yaşadığım ülkeye götürebilirim. -- Ben ormandan dışarı hiç çıkmadım. Merak ediyorum. -Ben sana yardımcı olurum arkadaşlık böyle zamanlarda belli olur.
Pazar günü yapılacak seçimlere az bir zaman kaldı. Demokrasinin vazgeçilmez aktörleri olan siyasi partiler yarışın son etabını tamamlamak üzereler. Yapılan propagandalar ve seçmeni etkileme stratejileri yoğun bir tempoyla artarken, siyasi üslubun etik çerçeveler dışına çıktığına şahit olmaktayız.
Örnek Bir Hukukçu Abdüllatif Suphi Paşa - Türk Ocakları’nın Ebedi Genel Başkanı Hamdullah Suphi Tanrıöver’in Babası.
İncitmemek, insanın elindedir. Bununla beraber incinmemek çok zordur. Zira kalpte irade yoktur. Maruz kalınan haksızlıklara karşı kalpten gelen şikâyeti susturabilmek zordur. Bunun için bilgelik, yüksek bilinç ve manevi yükseliş gerekir.