Bir varmış bir yokmuş, pire berber deve tellal iken masalı anlatan gitmiş gitmiş sabahtan akşama kadar yol gitmiş bir de bakmış ki bir arpa boyu anca gitmiş.
Yerel seçimlere günler kaldı. Siyasetin tüm çirkefliklerinin maharetle ortaya döküldüğü, kazanmak için her türü entrikanın çevrildiği, yalanın, iftiranın, öfkenin, kinin, çıkarların, ötekileştirmenin, riyakârlığın tavan yaptığı günlerden geçiyoruz.
Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın 23 Mart 2024 tarihindeki Süleymaniye Kürsüsü’nde eğitimci-yazar Dr. Sakin Öner “Ergenekon’dan Çanakkale’ye Türk Ruhu”nu anlattı.
Muhsin Yazıcıoğlu ( 31 Aralık 1956 Şarkışla / Sivas – 25 Mart 2009 / Göksun – Kahramanmaraş)
Galip Erdem Ağabey 27 yıl önce bu “gelimli gidimli" dünyadaki misafirliğini tamamlayarak, geride 67 yıllık çileli ömrünün en büyük, belki dev tek hazzı olan sevgili kızı Bilge’yi bırakarak, ebedi âleme ahiret yurduna avdet eylemişti.
Günümüzde pek çok insan kendi şirketini kurup girişimci olmak istiyor. Hayatlarının çoğunu da kurdukları bu şirketi yaşatmaya adıyorlar. Bununla birlikte herhangi bir şirketin inşasına harcadıkları zaman ve enerji kadar, kendilerini inşa etmeye zaman ve enerji harcamıyorlar.
Bir varmış iki kaybolmuş, ikiyi bulmadan sayı saymak olmaz. O zaman biz de masalımıza başlayalım. Adı bilinmeyen bir ülkede yaşayan iki kardeşin ruhları karakterleri çok farklıymış.
Prof. Dr. Hayrettin Karaman: ‘ Öz değerlerini kaybedenler, -kendileri olamayanlar- zavallı kuzular gibi, kurtlardan medet umar hâle düşerler ’ diyor .
1. Kur'an-ı Kerim'i Arapça okumaya gerek var mıdır?
Siyaset sosyolojisi açısından toplumumuzun iki kesime bölünmüş görünümü var; bunlardan birincisini derecesi farklı olmakla beraber millîci ve İslami/dini eğilimleri olan, siyasi literatürde kalkınmacı-muhafazakâr diye tanımlanan, sağcı olarak adlandırılanlar oluşturuyor; ikincisinde seküler, Kemalist, Alevi, laisist (laikçiler), kısacası devletin yukarıdan reformcu düzenlemeler yapmasını savunanlar yer alıyor. Çok partili dönemin başladığı 1946’dan bu yana yapılan seçimlerin sonuçları toplumdaki bu bloklaşmaya ayna işlevi yaparak çok net biçimde yansıtıyor.
Kimse gitmek istemez Bilmediği yerlere Oysa adres bellidir Bir gün gideceğiz Yaratılıp geldiğimiz yere
Avrupa Rönesans’ı, İbrahim Peygamber sevgisinde birleşen, “Kutsal Kitap” sahibi üç büyük dinin, İspanya’da ve Türkistan’da doruk noktasına ulaşan, bilgi ve bilgelik hazinelerine dayanır. Garaudy’nin “Endülüs’te İslam” kitabında, ayrıntılı olarak ele aldığı gibi, Avrupa’da doğan bir peygamber olmadığı için, bilgelik adına ne varsa, hepsi Müslüman dünyadan alınır.
RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) politikasının en büyük eserlerinden biri, 70-80 yıllık kitapların "eski Türkçe" metinler hâline getirilip bugünkü Türkçeye tercüme edilmesidir.
Türk tarihinin en önemli destanlarından biridir “ÇANAKKALE Zafer’i…”
İngiltere Denizcilik Bakanı Churchill tarafından planlanan, 3 Kasım 1915 târihinde fiilen başlayan, denizde ve karada 9 Ocak 1916 târihine kadar 432 gün, bir başka ifade ile 1 yıl, 2 ay 5 gün devam eden Çanakkale Savaşları sırasında en şiddetli çarpışmalar 18 Mart 1915 târihinde yaşandı. Türkler, bir gerçeği düşmanlarına ilân etmişlerdi: Çanakkale Geçilmez.
Tarihe damgasını vuran bazı olaylar hüzünlüdür, acıları depreştirir. Fakat Çanakkale, öyle kutlu ve anlamlı ki, hüznü gurur vermekte, gözyaşı bağırları kabartmakta ve kederi gönüllerde yanık türkülere beste olmaktadır.
Simsiyah gecelerden Bitmeyen karanlıklardan Gelmeyen sabahlardan Doğmayan güneşten Bıktım artık!
Jeoloji-jeofizik Mühendisi TÜRKÖZ ÖZBEY ile K ur’an-ı Kerim’de İslâm’ın Ana Yapısı Hakkında Konuştuk.
Türk Kızılay’ı Osmanlı Devleti döneminden kalma önemli bir sağlık kuruluşumuzdur. 93 harbi olarak bilinen 1877- 1878 Osmanlı Rus savaşı esnasında Osmanlı Sıhhiye Nazırı, Marko Paşa zamanında Hilal-i Ahmer Cemiyeti adı ile 14 Nisan 1877 kurulmuştur.