Uzun yıllar kaldığı Paris’ den İstanbul’a gittiğinden çok farklı bir Yahya Kemal şahsiyetiyle dönmüştü. Etrafında kısa zamanda büyük bir hayranlar grubu oluşmuştu. Onu Paris dönüşü büyük bir sevgiyle kucaklayan Şefik Esat Paris’ten arkadaşıydı.
Yerel seçimlere az bir zaman kala, siyasi partilerde hareketlilik başladı. Sahnede rol almak isteyenler bir bir boy gösterip “Benim kimden neyim eksik” deyip kolları sıvadı.
“Bir Başka”yı, hemencecik îzah edeyim: Bundan önce, Âşık Veysel hakkında birçok kitap yazıldı. Bunlardan, bizzat okuyup tetkik ettiğim üç kitap var.
Tatar; bir ırkın adı olmayıp, Rusya’da yaşayan Türklere Ruslar tarafından verilmiş isimdir. Osmanlı Devleti’nde, bu isimlendirme ile ilgili olmayıp, haberleşme işlerinde kullanılan görevlilere tatar denilmekte idi.
50’li yılların başlarında ülke gündemimizde Kıbrıs konusu yer almıyordu. Ancak İngiltere’nin Ada’dan çekileceğini açıklaması, Yunanistan’ın Ege adalarında yaptığı gibi el çabukluğuyla burayı da ele geçirmek amacıyla girişimler başlatması üzerine Türkiye devreye girdi. Diğer yandan o yıllarda en büyük tiraja sahip Hürriyet Gazetesi’nin sahibi ve başyazarı Sedat Simavi’nin bu konudaki seri makaleleri kamuoyu ve gençlik arasında son derece etkili oluyordu.
Hiçbir durum süresiz değişmeden aynı kalmaz. - Dertler, acılar bir gün gelir kaybolabilir.
İlk öğretimden yüksek öğretime kadar bütün eğitim kurumları, öğrenen öğretmenleri, öğreten öğrencileriyle, ülkelerin omurgasını oluştururlar. Eğitim öğrencilere bilgi kazandırma, kazanılan bilgiyi yararlı hale getirme sürecidir. Ömür boyu devam eden bu süreçte, yaşı ve işi ne olursa olsun, herkes hem öğreten öğretmen hem de öğrenen öğrencidir. Öğrenme ve öğretmenin yeri ve zamanı yoktur. Toplum öğrenmesini öğrenmek zorundadır.
"Dilerim pek çok Türk onu örnek alır... Bugün ebediyete yürümüştü onu kaybettiğimiz gün anmak bizim için bir görevdir. Ruhu şad makamı cennet olsun..."
Markete gittim ko ş a ko ş a Sokakta türküler ta ş tı pencerelerden Co ş tum bende birden
Üretici, yaratıcı olabilmek için hayatla uzlaşmak gerekir. Uzlaşmanın şifa veren bir gücü vardır. Direnme ise zihinsel zehirdir. Huzurun zıddı her şeye direnmekten kaynaklanan iç çatışmalardır. İnsanlara, olaylara, fikirlere direnmek insan hayatına karmaşa ve stres getirir. İnsanın aklında birlik ve bütünlük her yaratan her şey, o insana bir haz ve doyum verir (Jack Ensign Addngton, %100 Düşünme Gücü, s. 203).
RİT'in Türkçeyi düşürdüğü hâllerden biri, normal Türkçe kelimelerin yerini de "öz Türkçe" sözlerin almasıdır.
Necip Fâzıl’ın vefâtının 40. yılındayı z. Muhakkaktır ki, O’nun eserleri hakkında birçok makale yazılmıştır ve yazılacaktır. Bu münasebetle; mütefekkir ve Şâirler Sultanı unvanlı bu büyük Türk şâirinin en çok tartışma mevzusu olan “TÜRK/TÜRKLÜK” hakkındaki görüşlerini, kısaca da olsa ele almaya çalışacağız.
Merhum Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı Turgut Özal, “Arım, balım, peteğim” şarkısı ile yapardı propagandasını. Kendisi de söyler, iştirak ederdi. Ayrıca kara mizah haline getirilmek istendiği karikatürlerini medyadan keserek çerçeveletirdi. Sahnede kendisini eleştiren tiyatrocularla birlikte esprilere kahkahalarla gülerdi. Ayrıca konserlere, operalara, temsillere de giderdi.
Sağlıklı hayat için sağlıklı çevre: İnsan, hayvan ve bitki sağlığı birbiriyle ilgili olup bu üç unsur bütüncül ele alınmalıdır. Yaşanılan ortamın havasının, suyunun, toprağının temiz ve yeterli olması sağlıklı bir hayat için gereklidir. Bunlar ise yerel yönetimlerinde görev ve sorumlukları arasına girer. Yerine getirilebildiği oranda yerleşim yerlerimiz daha sağlıklı, yaşanabilir olmaktadır.
Bu yazıyı bundan tam10 yıl önce yazdım. Bu 10 Kasım'da Diyanetin Cuma hutbesinde Atatürk'ün ve Silah arkadaşlarının hem Cumhuriyetimizin 100.yılına denk gelen bir 10 Kasım'da adını yine anmayışı üzerine aklıma geldi.
‘ Mankurt ’ kelimesi Orta Asya Türkleri’nde ‘ aklını ve şuurunu kaybetmiş köle ’ mânâsında kullanılır. Bu yönteme ise ‘ mankurtlaştırma ’ denir. Mankurt hâline getirilmek istenen şahsın saçları ustura ile kazınır. Sonra başına yeni kesilmiş bir koyun ve sığır derisi torba hâline getirilip sıkıca sarılır. Şahıs, elleri ayakları bağlanarak kızgın güneşin altına bırakılır. Tâze deri, kızgın güneş altında kurur ve daralır.
Bir varmış bir yokmuş çakma kralın sarayı çokmuş. Bize ne el kesesinden zengin parası fakirin çenesi imiş. Bunları bırakalım biz masalımıza bakalım. Mutluluk ormanı dışındaki başka bir ormanda tilki Cezmi ve Ayı Rıfkı'nın hikâyesi.
1922 Eylül’ü Yahyâ Kemâl “TÂRİH MUSÂHABELERİ” kitabında Mustafa Kemâl’i görme isteğiyle dolu olduğu günlerin arifesindeki durumu bu satırlarla anlatır:
Kocaeli’mizde 27- 28- 29 Ekim tarihlerinde virüslerle ilgili bir sempozyum yapılmıştır. Başiskele’mizdeki Lastik İş Otelinde, Tıp Fakültemiz enfeksiyon hocalarından Prof. Dr. Sıla Akhan’ın koordinasyonunu yaptığı bu toplantıya çeşitli tıp fakültelerinden uzmanlar katılmış olup virüslerle ilgili görüş ve bilgiler konuşulmuştur. 2019 Aralık ayında başlayıp 3 yıl süre ile insanlara önemli sorunlar yaşatan Covid-19 salgını farklı özellikleriyle öncelikle bilim insanlarımız olmak üzere virüslere ilgiyi artırmıştır.