Çevremiz ateş topu, dış ilişkilerimizde giderek tırmanan gerginlikler, ülke gündemimiz her gün değişken, ekonomik dengelerimiz sıkıntılı..!
Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu bütün sorunların, dinle ve dinî değerlerle bir bağlantısı mutlaka vardır. Sorunların temelinde, din konusunda doğru bilgi sahibi olmamak yatmaktadır.
TDK Reîsi Prof. Dr. Mustafa S. KAÇALİN öyle diyor: “Târîhinden uzak, kendi târîhini okuyamayan, kendi annesinin Türkçesini konuşamayan bir nesil var... ”
Geçen yıl, internet sitelerinden birinde, Dr. unvanlı bir hanımefendi, aşağıdaki yazıyı yayınladı. Mevzu ile alakalı olarak kendisine sorduğum soruları cevaplandırmadı. Yazıda ileri sürülen iddialar, günün moda tâbiriyle bilgi kirliliğine sebebiyet vermiştir. Dr. Unvanına bakıp da doğru bilgiler verildiğini zannedenlere, meselenin doğrusunu yazmanın vazife olduğunu düşünüyorum. Yazısı, (imla hatâları ve dilbilgisi yanlışlarına ilişilmeksizin) aşağıya alınmıştır. İyi okumalar efendim.
Çocuklar iyi ve fena huyları, anne babalarından alırlar. Türk Atasözü
‘’Vatan kimi zaman canımıza can katan, kimi zamansa; uğruna can verdiğimiz topraktır.’’
Her ne kadar kültürümüze girmiş, dilimize yerleşmiş iseler de ‘ mit ’ ve ‘ mitoloji ’, bize ait kelime ve kavramlar değildir. Bizim halk hikâyelerimiz, efsânelerimiz ve destanlarımız var.
Bu yazıyı yaklaşık 10 yıl önce yazmışım. Türklerle ilgili gerçekler aynen olduğu gibi bugünde önümüzde duruyor. Şimdi Türkmeneli’nden, Kerkük'ten bizi temizlemeye çalışıyorlar. Ne kadar direneceğimizi hep beraber göreceğiz. Dilerim ki, yine bir tarih yazarız...
Yıllar önce TDK’NIN APARTMANI başlıklı bir yazı kaleme almıştım. TDK’nın Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü ’ndeki “ apartman ” maddesinde tesbît ettiğim bir düzineden fazla hatâyı bu yazıda gösterip düzeltmiştim.
Pek çok çocuk, kendisine karşı gösterilen sevgiden, ilgiden veya kendisine verilen değerden yüreklenerek yersiz ve aşırı davranışlarda, isteklerde bulunuyor. Şımarıyor.
Karma ş ı k bir d ü nyaday ı z dik ba ş ı na gidiyorlar Su misali k ı vr ı larak ak ı p da nere gidersin Sorumluluklar nerede hemencik pes ediyorlar Arakan’da bekleyen var bakıp da nere gidersin
18 Eylül 2017 Pazartesi günü, 2017-2018 eğitim öğretim yılı başladı. 18 milyon öğrenci ve 1 milyon öğretmen okullarına kavuştular. Öğrenciler cıvıl cıvıl, öğretmenler mutluydular. Ancak yine de onları birçok sorun beklemekte.
‘’Şehit Nurlanmış, Gazi Onurlanmış Askerdir.’’ Sakarya Meydan Muharebesi’nin kazanılmasının ardından T.B.M.M; 19 Eylül 1921 tarihli 79’uncu oturumunda almış olduğu karar, 153 No’lu kanunla; Türk Milletinin bağımsızlık mücadelesinin önderi ve devletimizin kurucusu, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e, mareşal rütbesi ve gazi unvanının verilmesini kararlaştırmıştır.
Ücret alınır, eşya alınır, gıda maddesi alınır. Lokantada veya evde yemek alınmaz, yemek yenilir.
İslam dini, insanın kendisine karşı dürüst olmasını istemektedir. Bu ise, otokritik de denilen özeleştiri ile mümkün olabilir. Ancak, özeleştirinin muayyen bir seviye istediğini hemen belirtmeliyiz.
İnsan davranışlarının ortaya çıkmasında bazı faktörler önemli role sahiptir. Bunlar arasında geçmiş hayat ve bunun ferdin zihninde bıraktığı iz önemlidir. Aynı şey devlet ve millet hayatları için de geçerlidir.
Her kültürde milyarlarca anne- baba, çocukları için kendi hayatlarını mahvediyorlar. Kendilerini feda ederek hayatı daha anlamlı kılmaya çalışıyorlar. Kendilerine sorarsanız, çocuklarını her türlü beladan, acıdan, sorundan ve hastalıktan koruduklarını söylüyorlar.
‘’Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:/Yeryüzünde yer beğen!/Nereye dikilmek istersen,/Söyle, seni oraya dikeyim!’’ (Arif Nihat Asya)
TDK’nın kurbanı çok... “ Kurban ” kelimesinin kendisi bile kurbanlıklar arasındaydı. Evet, TDK kasapları, 1935’ten îtbâren “ sunam ” diye bir garâbeti boyayıp “ kurban ” yerine geçirmeye ve bu kelimeyi kesip doğramaya niyet etmişti.
“Çocuğunuzu Kötü Etmenin Yolları” ya da “Yengeç Kitabı’nın yazarı C.G. Salzman, bu kitap için yengeçlerden etkilenmiştir.