21 Ağustos 2017 tarihinde Ankara Koru hastanesinde Prostat ameliyatı olmuştum. Benden izinsiz prostatımın % 10 unu işgal eden teröristler, değerli kardeşim: Prof. Dr. Hasan Biri hocamın hünerli elleriyle opera edilerek hastanenin çöplüğüne atılmıştı.
Son yüzyılın en büyük belası, Vatanımızın bitmeyen çilesi,
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber (sav) Efendimiz, o dönemde kullanılmakta olan Kamerî takvime göre Rebiü’l-evvel ayının 12. gecesi dünyaya geldi. Miladî takvime göre 571 yılında Nisan ayının 20. günüdür. O günün yıldönümleri İslâm Âlemi’nde, Mevlid Kandili olarak kutlanmaktadır.
“ Yabancı kelime nedir, yabancı-yerli hudûdu nereden geçer ?” diye sorulabilecek mesele -diğer dillerde olduğu gibi- Türkçede de yüzde yüz çözülememiştir. Yabancılar da yerli dilciler de bu problemde net bir sona ulaşamamışlardır.
Çocuk eğitiminde en önemli koşul sevgidir. Öğrenmelerin gerçekleşmesinde ve davranışların oluşmasında sevgi çok önemli bir itici güçtür.
İnsan topluluklarını ‘millet’ hâline getiren unsurların başında dil ve din gelir. Dil bozulursa, millet dağılır, insan toplulukları hâline dönüşür. Bu sebeple dilimiz Türkçeyi hassasiyetle korumak mecburiyetimiz vardır.
Kader çizgimizde yaşadığımız her şeyin sebebi bizden midir? Yoksa o çizgilere yaşam mı yön verir? Kötülükler, İyilikler, güzellikler nasıl tarif edilir?
Yunanistan'la komşuluk ilişkilerimiz çok iyi durumda. Hatta o kadar iyi ki; Yunanistan Ege'deki Türk Adalarını sorgusuz sualsiz işgal edip yerleşiyor, kiliseler inşa ediyor, askeri birlikler konuşlandırıyor buna karşılık ise bizim kılımız bile kımıldamıyor. İşte komşu dediğin bizim gibi olur.
Bizi inciten, bize kötülük yapan insanları, kendimizin fiziksel ve duygusal yönden sağlıklı olması için affetmeliyiz. Affetme alışkanlığını kazanmamız gerekir.
Bendeniz Medya Pazarında Defolu Türkçe başlığı altında 90’dan fazla yazı yazdım. Bunlarda, editör ve muhâbirler bir yana, anlı şanlı köşe muharrirlerinin bile çırak işi, acemi, defolu sözlere imzâ attığını; sonra da bunları halka sattığını îzâh etmiştim.
‘’Her kitap avuçlarımın içinde tuttuğum bir hayaldir’’ (İngiliz yazar, Nail Gaiman)
Günlük yaşamda iş ve işlemlerin toplumsal kurallara göre, medenice yürümesini gönülden arzu etmişimdir hep. Fakat bu dileğim, karşılaştığım nahoş durumlar yüzünden, çoğu zaman hayal kırıklığına dönmüştür ne yazık ki.
Rasim Cinisli ’nin de belirttiği gibi ‘ Hâtıra yazmak, netâmeli bir iştir …’
Hepimizin çok sevdiği bir şarkı vardır, hüzzam makamında. Güftesi Mehmet GÖKKAYA’ya, bestesi de ünlü bestekar ve sanatçımız Erol SAYAN’a ait.
Bu yazı aile yapısında meydana gelen bozulma ve çözülme konusunu tartışmaktadır. Bu çözülmenin arkasındaki sosyal, siyasal ve kültürel mekanizmaları gündeme taşımaktadır.
Şükretmek, bir kimseye minnet duymak, gönülden borçlu olmak, yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, bir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma ve gönül borcunu ödemektir.
Türkiye’nin, öncelikle İslam dini hakkında doğru bilgi sahibi olan insana ihtiyacı vardır.
Milletlerin hayatında bazı dönüm noktaları vardır. Bu noktalardan en önemlileri ise var olma mücadeleleri olarak ortaya çıkmaktadır. Milletin yok edilme ile yüz yüze geldiği anlarda yapmış olduğu mücadele ve bunların sonuçları, gelecek nesiller için ibret ve örneklerle doludur.
‘’ Bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti’ni meydana getiren anlaşmalar bir ‘devlet’ meydana getirmiştir; bir ‘millet’ değil…’’ (Başpiskopos Makarios )
Her gün mutlaka yapmakta olduğum günlük yürüyüşlerimden birini yapıyordum. Kapalı yolda uzaktan bir ayakkabı boyacısı gördüm.