Gazeteci-yazar, 21. dönem İstanbul milletvekili Nazif Okumuş ile ramazan sohbeti…
Türklerin üç kıtada coğrafyalarının çok geniş ve çok zengin olduğu, bir Anadolu insanı Saraybosna'da doğmuş, Bağdat’ta eğitimini tamamlamış, İstanbul'da da çalışmıştır. O dönemlerin insanlarının coğrafyaları gibi, düşünce ve eylem dünyaları da zengindir.
“Toplantıya gideceğim. Baktım geç kalma ihtimalim var, bindim bir taksiye, muhabbetçi bir arkadaş. O anlatıyor ben dinliyorum. Tam işyerinin önüne geldik. Ankara’da Bakanlıklar. Diyelim ki, taksi parası 9.75 TL tuttu, ben 10 TL uzattım. Hani hepimizin yaşadığı sahne vardır ya, taksici üstünü arıyormuş gibi yapar, siz de para üstünü alabilmek için bir ayak dışarıda, inmemek için debelenirsiniz. Tam o sahne olacak. Şoför, para üstü var mı diye aranmaya başladı.
Bergson* diyor ki: ‘ Ben filozofların anlattığı Tanrı’ya değil, peygamberlerin inandığı Allah’a inanıyorum .’
Bugün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü. Bütün dünyada İşçi Bayramı olarak kutlanan 1 Mayıs’ta emekçiler ve işçiler bir kez daha meydanlara inerek, hak ve taleplerini yöneticilere iletecek. Türkiye’de 1 Mayıs ne yazık ki bu zamana kadar hep olayların gölgesinde kaldı. 1 Mayıs’ı İşçi Bayramından çıkarmak isteyip, olay ve protestolar için zemine hazırlamak isteyenlere her ne kadar İşçi ve emekçiler prim vermese de, ne yazık ki 1 Mayıs’ta çoğu zaman provokatif olaylar yaşandı.
Şiir, roman, deneme, makale, öykü ve edebiyat tarihi dallarında yaptığı başarılı çalışmaları ile Türk Edebiyatı’nın önemli isimleri arasında sayılan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın en bilinen eserlerinden biri; İstanbul, Konya, Bursa, Ankara ve Erzurum’u anlattığı “Beş Şehir” isimli kitabıdır.
Affetmek kendimizle ilgili bir konudur. Bize zarar veren kişiye bir fayda sağlamaz. Affetmek uzlaşma değildir. Suçlu kişiyle kaybedilen ilişkinin yeniden kurulmasını gerektirmez. Hukuki bir terim olan affetmekle karıştırılmamalıdır.
İlkbaharın cıvıl cıvıl, taptaze, renk renk aydınlığı henüz insanların yüzüne yansımıyor. Dikkatle bakıyorum sokaktaki, otobüsteki, metrodaki, vapurdaki insanlarımızın yüzüne; hep asık. Bir karış suratla süzüyorlar etrafı.
Cezayir''de, Irak''ta, Afganistan''da, Suriye''de,Sudan''da, Libya'da Türkiye'de insanlar ölürken, Batı dünyası tepki göstermekte her zaman gecikmiştir. Çünkü Avrupa''da, iki binli yılların başında, doruk noktasına ulaşan bir ''İslam korkusu'' vardır.
Osmanlı Devleti, cinâyet şebekesi gibi çalışan Ermeni Komitelerinin kapatılması ile alakalı kararı 24 Nisan 1915 târihinde Ermeni Komiteleri kapatılarak, yöneticilerinden 2.345 kişi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tevkif edilmiştir.
2005 yılında UEFA Şampiyonlar ligi finali Atatürk Olimpiyat Stadında oynandığında çok sevinmiştik. Bu futbol organizasyonunun bizim açımızdan birçok anlamı vardı.
24 Nisan sözde Ermeni Soykırımı yalanıyla dünya bir kez daha meşgul ediliyor. Birçok dünya devleti ve özellikle batı dünyası, dost ve müttefik diye baktığımız devletler sözde ermeni soykırım yalanını tanımak adına çaba sarf ediyor.
Rahmet Mevsimi Geldi İdrak etmekte olduğumuz Üç Aylar vesilesiyle Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan ile, Üç Aylar ve Duâ üzerine konuştuk.
Bir zamanlar Çin'de bir adam o kadar aç ve bitkin düşmüştü ki, dayanamayıp bir armut çaldı. Adamı yakalayıp cezalandırılmak üzere İmparator'un karşısına çıkardılar. Hırsız İmparator'u görünce ona şöyle dedi:
Dünyada bilgi ve bilgeliğin vatanı olmadığı gibi, yönetimin ve üretimin de vatanı yoktur. Onların küresel kaynakları, kurumları ve kuralları vardır. Onlar dünyayı vatan olarak gören bir yolcu benzeri, ülkeler arasında durmadan gelirler giderler.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki adaların silahlandırmasıyla uluslararası hukuk ve antlaşmaları ihlal ettiğini belirterek, "Antlaşmalara aykırı olan, dostluk ve iyi komşuluk anlayışıyla bağdaşmayan ihlallere son verilmelidir.
Bugün 24 Nisan; bütün dünyadaki Ermenilerin sözde Ermeni soykırımını anma günü. Daha doğrusu Avrupalı ve Amerikalı dostlarımız (!) sâyesinde milletlerarası platformda devamlı olarak önümüze çıkarılan kocaman bir yalanın yıldönümü. Çeşitli ülkelerdeki Ermeniler bugün tören düzenleyecekler. En acıklı törenin de sözde Ermeni soykırımını tanıyan ve anıt diktiren Fransa'da yapılacağı muhtemeldir.
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin, bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.’’( Mustafa Kemal Atatürk.)
Devletimizin en büyük müesseselerinden biri “İslâm hukuku” hakkında “eskimiş” diyor... Aslında bir bakıma haklı.