Yıllar önce belgesel çekimi yaptığım Avusturya’nın Viyana kentin de ünlü Osmanlı tarihi yazarlarından Hammer’in mezar taşında Türkçe olarak şu satırları okumuş oldukça etkilenmiştim.
Bu bölümde iktisâdî hayatımızı düzene koyacak kuruluşlara kuşbakışı ve kısaca bakılacaktır
Gıda’nın içerisinde boya kulağa hiç hoş gelmiyor. Ama alımlı ve lezzetli görünümüyle hepimizi cezbediyor. Kimine göre kararında kullanılırsa bir zararı yok kimine göre fazla dozda kullanılırsa DNA hasarlarına, hatta kansere yol açabiliyor. Bütün bu tartışmalar içerisinde gıda boyaları sofralarımıza bir şekilde istesek te istemesek te giriyor.
Edebiyatçıları olmayan bir kültür, zamanın dalgalarına direnemez. Edebiyatçılarından beslenmeyen bir toplum, değerlerini koruyamaz. Edebiyatçılar değerleri, değerler de toplumları ayakta tutarlar. Her edebiyatçı, arasında yer aldığı toplumun kültürüne yeni boyutlar kazandırır. Onların görevlerinin başında, toplumlarını ayakta tutan değerleri, zenginleştirmek gelir. Edebiyatçılarla yerel değerler, bütün insanlığa ulaşarak, evrensel değerlere dönüşürler.
Namazın dışındaki vakitlerde müslümanların toplanması gereken önemli bir durum söz konusu olduğunda salâ okunur. Bu Hz. Muhammed s.a. den bir sünnettir. Bu günkü kadar uzun değildir o günkü salâlar.
Sürekli gergin olmayı öğreniyoruz. Aynı anda beş altı düşünceyi aklımızdan geçirerek geriliyoruz. Gerginlik eğitimini her yerde bulabiliyoruz, ama rahatlık ve mutluluk eğitimini hiçbir yerde bulamıyoruz.
Değerli Okurlar; Kıbrıs’la ilgili güncel gelişmeleri kaleme alarak, ülkemizin en önemli dış sorunlarının başında gelen bu konuyu zaman, zaman Rum tarafının bakış açısıyla da sizlere aktarıyorum.
21. yüzyıldayız. Bilim ve teknolojide aklın sınırlarını zorlayan gelişmeler yaşıyoruz. Her geçen gün hayatımıza giren yenilikleri takip etmekte zorlanıyor, baş döndürücü bu gelişmelerle birlikte yeni kavramlarla tanışıyoruz.
Kırım Türkleri, bugün bir bölümünün yaşamakta oldukları topraklara on ikinci yüzyılda gelmeye başladılar. On üçüncü yüzyılın ilk yarısı tamamlanmadan Kırım coğrafyası, Türk Yurdu hâline gelmişti. 1441 yılında Hacı Giray; adına hutbe okutmak ve para bastırmakla, Kırım Hanlığı'nın târih sahnesindeki yerini almasını sağladı. Kırım Hanlığı 315 yıl hüküm sürdü.
Koca Yusuf, bugün Bulgaɾistan sınıɾlaɾında yeɾ alan Şumnu Kasabası'nın Kaɾalaɾ Köyü'nde dünyaya geldi. Doğum taɾihi tam olaɾak bilinmese de İsveç güɾeş taɾihçisi William Basteɾ'a göɾe 1857 yılında doğmuştuɾ. Babasının adı İsmail'diɾ. Babası ve dedesi Yusuf'un ilk güɾeş ustalaɾı oldu. Çocukluğu, milliyetçilik haɾeketleɾi nedeniyle Bulgaɾlaɾın Tüɾk köyleɾini bastığı biɾ oɾtamda geçti.
Anadolu bin yıllık tarihi boyunca, omuzlarında silahtan daha çok, kitap taşıyan Türklerin ülkesi olmuştur. Anadolu insanının düşünce ve eylem dünyasında, bir insanı öldürmekle, bütün insanlığı öldürmek arasında fark yoktur. Yunus’un şiirleriyle yoğurulan Türkler, dünyayı Cehenneme dönüştürmek için değil, Cennete dönüştürmek için var olduklarına inanmışlar. Onlar hayatı kolaylaştırmayı ve güzelleştirmeyi görev bilmişlerdi r.
Anacağazım doğup büyüdüğü, çocukluk yıllarını geçirdiği, gelin olup ilk çocuğunu dünyaya getirip ana olma mutluluğunu tattığı, 4 erkek 3 kız toplam 7 evlat sahibi olduğu tarihi Dikmen Melikliği, Osmanlı döneminde Trabzon vilayetine bağlı, Torul Kazası’nın Nahiye Merkezi Bayramoğlu Nahiyesi bu günkü adı ile Giresun Espiye ilçesi Soğukpınar Köyü ile 800 yıllık tarihi geçmişi olan Karaovacık Yaylası’nı çok sevmekte.
Ahmet Besim Uyal (1931-2017) Urla'nın eski belediye başkanlarından biri. Eline bir vesile ile Urla'dan Yunanistan'a göç etmiş NıkosMiloris 'in Yunanca yazılmış "Bir Zamanlar Urla" adlı kitabı geçmiş ve cebinden para harcayarak bu kitabı tercüme ettirmiş ve 2003 yılında yayınlatmış... Bu kitabı kaç adet bastırmış ve nerelere dağıtmış bilgim yok. Ancak tercüme eden arkadaş kendinde bulunan bir nüshayı bana hediye edince kitabın varlığından haberim oldu.
Elisabeth Kübler-Ross 1926 tarihinde İsviçre’de doğmuş ve 2004 yılında ABD’de ölmüştür. Kübler-Ross, üzüntünün beş aşaması (Five Stages of Grief) olarak bilinen modeli geliştirmiştir.
Ekonomimizin Doktor Raporu Bir ülkede, ekonomi mekanizmasının sağlıklı olup olmadığının, gelecekte nasıl bir seyir tâkip edeceğinin bilinmesi için, belli başlı beş ana gösterge vardır:
Seksenli yılların başında öğretim üyeliği görevini, Ankara Üniversitesinden Cidde Kral Abdülaziz Üniversitesine aktardım. Cahit Zarifoğlu, İstanbul’da “Bir daha göremeyebilirsin, Necip Fazıl’a bilgi vermeden, iznini almadan gitme” diye tekrar tekrar uyardı. Yücel Çakmaklı ve Ahmet Bayazıt ile birlikte Necip Fazıl’ı evinde ziyaret ettik. Türkiye’nin ve dünyanın çalkantılı bir dönemden geçtiği, Sağ ve Sol çatışmalarının doruk noktasına ulaştığı günlerde, Necip Fazıl uzun uzun sinemada neler yapılması gerektiğini anlattı.
Hiç yenilgi yüzü görmeyen Çolak Mümin, 1873 yılında Kavala’nın Zigos köyünde doğdu. Babası ve dedesi de o devrin çok ünlü pehlivanlarındandı. Dokuz kardeşin en küçüğü olan Çolak Mümin, II. Abdülhamit Han’ın padişahlığının ilk yıllarında pehlivanlığa başlamıştı. Babası Mümin’i esasında İstanbul’a medrese eğitimine göndermişti. Ama Mümin pehlivan hem medrese eğitiminde, hem de pehlivanlıkta oldukça yüksek bir başarı elde etmiştir.
İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır sorularımıza verdiği cevaplarla okuyucularımızı doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgilendiriyor.
35 yaş altı bireylerde ciddi efor sırasındaki ani ölümler genellikle kalp kökenlidir. Ani ölümler sebep olan kalp hastalıklarının üçte biri ölüm sonrası yapılan otopsilerle ancak tespit edilebilir. Çıkan sonuçlar genellikle yapısal kalp bozukluklarıdır. Bu yapısal bozukluklar efor sırasında fetal aritmiler oluşturduğu için ani ve geri dönüşü zor olan problemlerdir.
Kıbrıs adasında 1968 yılından beri devam eden müzakereler sürecine bakıldığında taraflar arasında yapılan görüşmelerin hiçbirisinden bir sonuç alınamamıştır.