Alanyaspor hafta sonu Beşiktaş’ı evinde 2-1 mağlup ederek haftayı lider tamamladı. Akdeniz ekibi evinde kaybetmiyor. Alanyaspor havasından mı suyundan mı bilinmez ama kendi evindeki maçlarda bir başka oynuyor. Bir takımın başarısında kazanma alışkanlığı elde etmesi çok önemli. 2020-2021 sezonunun 12. haftası geride kaldı Alanyaspor kendi evinde oynadığı 6 maçın 5’ini kazandı bir tek Trabzonspor ile 1-1 berabere kaldı.
Ülkemizi, toplumumuzu, şehirlerimizi, insanlarımızı, kültürümüzü, sorunlarımızı ve hatta kendimizi konuşmaya, düşünmeye, sorgulamaya, muhasebe yapmaya, eleştirel aklı eyleme sevk etmeye, ötekileştirilmeye savrulmuşları yeniden algılamaya bir dizi filmle yeni fırsat doğdu; Bir Başkadır. Üstelik hukuk devleti ve insan haklarının yeniden gündeme taşındığı, çalışmalara acilen başlandığı ve yerimizin Avrupa olduğu açıklamasının yapıldığı bir günde.
Merhum Cumhurbaşkanımız Süleyman DEMİREL'in, hepimizin çok sevdiği bir sözü vardı ya; "Doğmamış çocuğa don biçilmez". Bazı zaman dilimleri vardır ki, çok uzundur. Bazıları da vardır ki, çok kısadır.
Ülkemizde, az sayıda da olsa, çok kitap okuyan, ‘ kitap tiryakisi ’ diyebileceğimiz insanlar var. Esasen okumak bir yönüyle kültür ve tiryakilik meselesidir. Kitap tiryakileri ellerinde, ceplerinde çantalarında devamlı olarak okuyacak bir kitap bulundururlar. Yolculuklarda, otelde, parkta, hattâ durakta beklerken kitap okurlar. Şimdi elektronik kitaplar var. Şehir içinde veya şehirlerarasında araba kullanırken bile, otomobilin radyosundan kitapta yazılanlar dinlenebiliyor.
Değerli okuyucularım, bu gün mühim bir mesele olarak gördüğüm iki husustan bahsetmek istiyorum. Onlar da şudur,
‘ Oldukça ’ Kelimesi... ‘ Oldukça fazla ’ da denilebilir, ‘ oldukça az ’ da. ‘ Oldukça ’ şişman mısınız, ‘ Oldukça ’ zayıf mı? ‘ Oldukça yoğun ’ da diyebilirsiniz, ‘ Olduka tenha ’ da...
Beklenen Çin aşısı Türkiye’ye giriş yaptı. Koronavirüs salgınına karşı Çin tarafından üretilen İnaktif aşıdan Türkiye 50 milyon doz sipariş vermişti. 11 Aralık Cuma (bugün) ülkemize giriş yapan aşının önümüzdeki haftadan itibaren vatandaşlara yapılmaya başlanacağı açıklandı. Çin aşısı, kademeli bir şekilde belirlenen öncelikli gruplara yapılacak.
Türk halk âşıklığı geleneğinin en büyük ustalarından olan hemşerimiz Reyhani, Anadolu’nun garip köyünden mazlum kulların tercümanı olarak dünyaya gelmişti.
Tek bir hayat hakkımız vardır. Onu dolu dolu yaşayıp olabilecek en az pişmanlıkla tamamlamalıyız. Anda kalmalı ve anı yaşamalıyız. Neredeysek orada olalım. “Şimdi ve burada olma” çerçevesine odaklanalım. Duygusal problemlerimizi fazla düşünerek çözemeyiz. Kendi üzerimizde çalışarak alışkanlıklarımızı değiştirebiliriz. Kaygılarımızı, mutluluğa dönüştürelim.
Bilişim dünyasındaki gelişmelerle, dünyanın ekonomik ve kültürel yapısındaki dönüşümler, bütün ülkeleri hem ekonomik hem kültürel alanlarda, küresel kuruluşlarla birbirlerine bağımlı hale getirmişlerdir. Dünyanın bütün ülkelerinde üretim ve tüketim alanları açan küresel kuruluşlar, girdileriyle olduğu kadar çıktılarıyla hayatı kolaylaştırıyorlar. Onlar ülkeler arasında çok boyutlu bağlar kurarak, dünyanın dönüşmesine katkıda bulunuyorlar.
27 Avrupa Birliği üyesi ülke liderlerinin, 10-11 Aralık’ta yapacakları toplantıda Türkiye ile ilgili alacakları karar, her iki taraf açısından büyük önem taşıyor. Fransa, Yunanistan ve GKRY Türkiye’ye “yaptırım uygulanması” amacıyla aylardan beri yoğun bir kulis çalışması yürütüyorlar. Hafta sonundaki Dışişleri Bakanları toplantısında da bu girişimlerini sürdürdüler.
Pandemi dönemi hayatımızı çok derinden etkiledi. Aşının çıkmasıyla birlikte artık normal hayata dönmeyi iple çekiyoruz. Evde kaldığımız bu dönemde en büyük zevkimiz futbol maçları izlemek. Ancak pandemi futbolu da derinden etkilediği için seyir zevki ortadan kalkmış durumda. Seyircisiz oynanan maçlara tezahürat efekti verilmesi bizi havaya sokmuyor maalesef. İşin özeti Korona Virüs ben olduğum sürece size rahat yok diyor.
Türk milliyetçiliği kültür tabanına oturtulmuştur. O tabanda etnik köken, ırkçılık, kabilecilik yoktur. O halde, ‘ kabile milliyetçiliği ’, ‘ kafatası milliyetçiliği ’ gibi hayalî kavramlar üzerinden temiz ve pak milliyetçilik kavramını itibarsızlaştırmaya çalışmak, yanlıştır. Türkiye’de ancak Türk olmayanların milliyetçiliği ülkemizin bölünmez bütünlüğüne zarar vereceği için hoş karşılanamaz.
Ne yaptığımızı, ne yapmamız gerektiğini görebilen, aklı başında düşünebilen, düşüncesini Allah’ın yüce Peygamberiyle, eşsiz Kur’an’ıyla gösterdiği yolun, bağışladığı akılın ve bunca edinilen tecrübenin bize öğrettiği, çok açık bir şekilde önümüze sergilediği hal ve şartları kavrayıp, gereğini düşünebilen, iyi, doğru ve güzel olanı yaşayabilen değil, tasarlayabilen kaç insan evladı olduğunu şiddetle merak ediyorum.
İzmir depreminden 65 saat sonra kurtarılan 3 yaşındaki Elif yavrumuz. 91 saat sonra kurtarılan Ayda bebeğimiz.
Sultan Alparslan’ın 1071’de Anadolu’nun kapılarını Türklere açmasıyla birlikte Atayurt’tan, Anadolu’ya çok sayıda Oğuz Türkmen beylikleri giriş yaparak muhtelif bölgelerde beyliklerini kurmuşlardır.
Atatürk bakışlarını salondakilerin üstünde gezdirerek “Biz burada pek de münasebetli bir iş yapmıyoruz. Gecenin bu saatinde hem de Cumhuriyet’in Onuncu yılını kutlayan vatandaşların neşesini bölerek oturmuş konuşuyoruz. Doktor Zeki’ye dönerek “ Haklısınız Zeki Bey eksiklerimiz var.
NÂMIK KEMAL: 1840 yılında Tekirdağ’da doğdu. 1863'te Bâb-ı Âli Tercüme Odası'na kâtip olarak girdi. Dört yıl çalıştığı bu görev sırasında d önemin önemli düşünür ve sanatkâr larıyla tanışma imkânı buldu. 1865'te kurulan ve daha sonra Yeni Osmanlılar Cemiyeti adıyla ortaya çıkan İttifak-ı Hamiyet adlı gizli derneğe katıldı. Bir yandan da Tasvir-i Efkâ r gazetesinde hükümeti tenkit eden yazılar yazıyordu
Gözlerini salondakilerin üstünde gezdirdikten sonra yüzbaşıya döndü: “ Bak dinle yüzbaşı!.. Benim 34 yaşında kumandan olmam yanlış… Senin 36 yaşında yüzbaşı olman yanlış değil… Sen olağanüstü günlerle, sıradan günleri birbirine karıştırıyorsun. Bir ihtilâl ortamı ile bir düzen ortamının ne demek olduğunu bilmiyorsun. Benim kumandan olduğum yıllar, bir imparatorluk çatırtılar içinde batıyordu.. Vatan hercümerç içindeydi. Dünyânın en büyük devletlerinin gemileri, askerleriyle Çanakkale Boğazı’nı zorluyordu. Sen ana-baba gününün ne olduğunu bilir misin?