Mü’minlerin annesi Aişe r.a. validemiz Ebu Kuhafe’nin oğlu Ebu Bekir r. a. ile Kinane kabilesinden Uveymir oğlu Amirin kızı Ümmü Rûman r.a. nın kızlarıdır.
Namazın dışındaki vakitlerde müslümanların toplanması gereken önemli bir durum söz konusu olduğunda salâ okunur. Bu Hz. Muhammed s.a. den bir sünnettir. Bu günkü kadar uzun değildir o günkü salâlar.
İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır sorularımıza verdiği cevaplarla okuyucularımızı doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgilendiriyor.
Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan: İnsanların ihtiyaç, fikir ve dâvasını öteki insanlara duyurma aracı olan hitâbetin tanımı şöyle yapılmaktadır: Hitâbet; bir şeyler anlatmak için sözü başkasına yöneltmektir. Bu anlamda hitabet, insanın yeryüzünde yaşamaya başladığı günden beri devam edegelmektedir.
17/11 İnsan hayır dua edip hayrı talep ettiği gibi, beddua da eder, şerri davet eder. İnsan pek aceleci bir tabiata sahiptir.
5 âyettir. Peygamberliğin 1-2. yıllarında Mekke’de nâzil oldu.
Abdullah b. Ömer r.a. anlatıyor: Peygamber s.a. şöyle buyurdu: “- İslâm beş esas üzerine kurularak yükselir:
2/22 Rabbiniz, sizin yaşamanız, yerleşmeniz, menfaatiniz için yeryüzünü tarıma elverişli ovalar, iskana uygun araziler haline, işlevli hale getiren, göğü de yükseltip düzenleyerek tavan olarak inşa eden, gökten su indirerek depolayandır. O su ile, size rızık olarak topraktan çeşitli ürünler çıkardı. Artık, bundan sonra da, bile bile taş yığınlarını, putları, şahısları tanrılaştırarak Allah'a eşler, ortaklar koşmayın.
108/1 Biz Kevser’i, peygamberliği, Kur’ân’ı, hayrı ilke edinen bir ümmeti, dünya hakimiyetini, âhiret saadetini, lütfumuz ve ihsanımızla sana verdik.
Kadir Gecesi’nde indirilmeye başlanan Kur’an-ı Kerim insanlığa; Sırât-ı Müstakîm’de yâni Doğru Yolda olmayı öğütlemektedir. İlahiyatçı Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan Hocamızla Sırât-ı Müstakîm’i konuştuk.
Sınırsız rahmeti ve engin merhameti ile hayat veren, yaşatan, koruyan, rahmetine, merhametine, lütfuna, ihsanına ve hayırlara mazhar eden, Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adı, izni ve yardımıyla...
Kur’an-ı Kerim’de çok açık bir şekilde yeryüzünün Allaha, yeryüzündeki hükümranlığın da Allah ve Rasulüne ait olduğu beyan ediliyor. Rasulullah veda konuşmasında ise, yeryüzünün Allaha ve Rasulüne ait olduğunu ifade ediyorlar.
Kadir; lügatte, hüküm ve kaza; şeref ve azamet; güç yetirmek anlamını taşır. Leyle-i Kadir / Kadir gecesi, kandil denilen mukaddes gecelerdendir. İslâm’da, Kadir Gecesi'nin mânâ ve önemi büyüktür.
Kadir Gecesi ile ilgili röportajın üçüncü ve son bölümünde Prof. Dr. Hasan Elik; Okuyucularımızı Müslümanlık ile ilgili genel konularda bilgilendiriyor .
İlahiyat Profesörü Hasan Elik , Röportajın ikinci bölümünde Kadir Gecesinde İndirilmeye Başlayan Yüce Kitabımız Kur’ân-ı Kerim ’i anlatıyor.
İslam’ın beş şartından dördüncüsü, mübarek Ramazan ayında, her gün oruç tutmaktır. Oruç, hicretten on sekiz ay sonra, Şaban ayının onuncu günü, Bedir gazâsından bir ay evvel farz oldu. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: “Ramazan ayı gelince, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır.”
İlahiyatçı Prof. Dr. Hasan Elik ; Bin Aydan Daha Hayırlı Kadir Gecesi Hakkında, doğru zannettiğimiz yanlışları anlatıyor.
Prof. Dr. Mehmet Erdoğan Röportajın dördüncü ve son bölümünde, zekât konusunda dikkate değer bilgiler sunuyor.
Fıkıh Ana Bilim Dalı Profesörü Dr. Mehmet Erdoğan aydınlatmaya devam ediyor: ‘Yol Haritamız Kur’an-ı Kerim Olmalı.’
‘ Allah ‘cc) ne buyurduysa, Peygamberimiz (sav) ne tebliğ ettiyse, mutlaka bir hikmeti vardır. Geniş anlamıyla hikmet, her şeyin yerli yerinde olması demektir .’ Röportajın ikinci bölümünde Prof. Dr. Mehmet Erdoğan , açıklamalarına devam ediyor: ‘ İbâdet ederek Allah’la ol ki o mutlak gerçeklik senin özünde tecelli etsin .’