Gonca gülüm beni görmez Bakıyorum selam vermez Bilirim yürekten silmez Derdi nedir sorsam dedim.
Gençlik bir kor parçası Yanar da yakılır da Ne yapayım o zaman? Kırlarda koşayım mı? Dağlardan aşayım mı? Aslı gibi yanayım mı?
Gırgır olsun istedim, Hiç ciddiye almadım. Karıştırdım her şeyi Tekrar ayıramadım,
Sanki hiç yaşanmamışcasına Anılarda kaldı çocukluğum Soframız dolardı Yemekler lezizdi
Seni ilk gördü ğ üm gün İ çimde ba ş lamı ş tı ke ş keler Ş u an aklımdan geçenler neler, neler Seni seven yüre ğ im
Ben hüzün solarken Ben saçımı yolarken Ben deryayı ummana dalarken Seninki sevgiden öte Gönül e ğ lemekti sanki.
Miracına geldik ya resul Allah Peygamber a ş kıyla yanarım vallah Ş ükreder dururuz elhamdülillah Sen ş efaatinden mahrum eyleme.
Markete gittim ko ş a ko ş a Sokakta türküler ta ş tı pencerelerden Co ş tum bende birden
Dolu bir ömür sürdüm Kendimden b aşk asına olmadı Zararım Bende beni kaybettim Pespaye zaman larda Kendimi aradım
Seni bulduğumu sandım Tam elimi uzattım ki Birden uyandım Her şeyin yalan olduğunu
Tomurcuk gül açmış bizim ellerde, Yar ile el ele gezdiğim yerlerde, Bülbül figan eyler aşkımız dilde Şimdi yeller eser kimseler yoktur.
Orman deyip geçme kardeş Ömüre katkısı vardır Yazık edip kesme dostum Ağacın da canı vardır
Dost diye çalma kapımı Sen kırdın gönül yapımı Arayıp sorma hatırımı Satılacak mal değildim
Ben bir garip kuş oldum Kendimi çölde buldum Bu hayattan yoruldum Yolumu bilmez oldum Henüz gonca gül idim Çabuk sarardım soldum
Ruhum bozkırda bir yılkı atı Dolu dizgin giden sınırsızca İçime sığmayan duygular Birinden diğerine gelir gider
Eski yılı gönderirken, Ömür gelip geçti erken, Göz açıp kapattım derken, Çabuk gelip geçti yıllar.
Kara kalem kara yazmış yazımı, Taşa çatıp kırdım gönül sazımı, Kimse dindiremez yürek sızımı, Gör eskiden neydim ne hale geldim.
Repata boyunca lavaş Lavaş pişer yavaş, yavaş Çeçil ile yemek ne hoş Gel de gör bizim elleri Seyret doyumsuz gülleri.
Tatil bir ihtiyaçtır, Ruhumuzu dinlendiren, Besleyen, Yeni ümitler vadeden