*1964 yılında* ABD’de bir öğretmen dergisinde _Alexander Cassandra imzalı bir yazı yayınlanır: *Bir fizik hocası ile öğrencisi sınav sorusuna verilen cevap hakkında anlaşmazlığa düşerler* ve tecrübeli öğretmen Cassandra’nın hakemliğine başvururlar.
Başkalarına mutluluk veren insanlar bir daha unutulmuyor. Gerçekten bir insanı unutabilirsiniz, bir insanın size neler yaptığını da unutabilirsin, ama o insanın SİZE NE HİSSETTİRDİĞİNİ asla unutamazsınız.
Bir TV kanalında “Vapurda çay simit sohbet” programında Ezgi MOLA’yı bir müddet izledim. Dedi ki: “Saz çalmayı bir türlü öğrenemedim”. Peki, Ezgi Mola gerçekten saz çalmayı öğrenemez miydi? Elbette öğrenirdi. Öğrenenler ondan çok daha fazla zeki insanlar değil ki…
İnsanlar, kendilerinin ve başkalarının davranışlarının altında yatan sebebi görebilseler, pek çok sorun kendiliğinden çözüme ulaşır. Gerçekten farkındalık çok iyi bir ilaçtır.
Terapi seanslarında veya toplantılarda “EVET, AMA….” demek olumsuz duygular doğurur. Konuşmaları da çıkmaz bir duruma sürükler. Ancak çoğumuz bu küçük ayrıntının farkında değilizdir.
Bir profesör, sosyoloji sınıfındaki öğrencilerini Baltimore şehrinin kenar mahallelerine göndererek o bölgede yaşayan 200 erkek çocuğunun durumlarını araştırmalarını ve her bir çocuğun geleceği hakkında bir değerlendirme yapmalarını ister.
Washington Üniversitesi psikoloji profesörlerinden John Gottman’ın liderlik ettiği bir araştırmaya göre, pozitif davranışların, negatif davranışlara oranına bakarak evliliğin geleceğini tahmin edebiliriz.
İnsanlar, kendilerinin ve başkalarının davranışlarının altında yatan sebebi görebilseler, pek çok sorun kendiliğinden çözüme ulaşır. Gerçekten farkındalık çok iyi bir ilaçtır.
“Sevgi gelince tüm eksiklikler biter, bütün kötülükler yok olur.” Yunus Emre Bilim insanları, eğitimciler, uzmanlar, düşünürler, şair ve yazarlar sevgiyi, farklı şekillerde açıklamışlar ve tanımlarını yapmışlardır.
Kişi sebepsiz ve mekanik gülse bile, beyni onu gerçek sanıyor. Bilinçaltı sen ne dersen ona inanır. Kahkaha atıp “iyiyim” diyen kişinin bilinçaltı buna inanır. “İyiymiş” der. “Kötüyüm” dediğinde de bilinçaltı “kötüymüşüz” der.
Ayşe teyze elli yıldır aynı yastığa baş koyduğu kocasıyla iki haftada bir aile hekimine gelir ve oturur oturmaz doktora şikâyete başlardı.
Kanser çok boyutlu bir hastalıktır. Kanserle başa çıkmak için birkaç açıdan müdahale etmek gerekir.
BB (baby boomer)kuşağı dediğimiz 1944-1965 doğumlu insanların; – Delinen pantolonlarına yama vurmaları,
Güçlü insan, karşısındaki kişileri kendi duygularının peşine takabilen kimsedir. Bu insanlar için “Herkesi sanki avucunun içine aldı” deriz.
Hayatın her alanında akış haline geçebilmek, başarının ve mutluluğun altında yatan temel özelliktir. Akışı yaşayanlar yaptıkları işte daha üretken, daha etkili ve daha mutlu kimselerdir.
ABD'li ünlü komedyen George Carlin'in ilginç önerileri var:
Sıkıldığı yerler vardır, sıkılmadığı yerler vardır. Öncelikle kurşun hedefini vurmak üzere sıkılır. Hedefini vuramayan kurşunlar, kelimenin tam anlamıyla maddi ve manevi anlamda israftır.
Bedenimiz enerji üretir, biriktirir ve sonra bu enerjiyi harcar. Bu enerjiyi en etkili şekilde nasıl üretip kullanabiliriz? Bunun yöntemini bilirsek hayatın her alanında mutlu ve başarılı olabiliriz.
"Wired Magazine" adlı bir dergi insanın değerini araştırmış. Kişilik veya huy olarak insan değerini ölçmenin mümkün olmadığını söyleyerek; " madem ruhsal değeri ölçmek mümkün değil, biz de bedensel değeri ölçelim" demişler.
Aklınız yaptığınız işte mi? Yoksa iş yaparken başka şeyler mi düşünüyorsunuz?