Çok Geç Diye Bir Zaman Yoktur

Okulun ilk günü, ilk derste profesörümüz, önce kendini tanıttı, sonra "Bu yıl, yepyeni bir öğrencimiz var. Çok ilginç biri bakalım bulabilecek misiniz" dedi... Ayağa kalkıp etrafa bakmaya başlamıştım ki, yumuşak bir el omzuma dokundu... Döndüm... Yüzü iyice kırışmış bir yaşlı hanımefendi, bana gülümseyerek bakıyordu... "Ben Rose" dedi.. "Benim adım Rose, yakışıklı... 87 yaşındayım. Madem tanıştık seni kucaklayabilir miyim?.." Güldüm... "Tabii" dedim... "Hadi sarıl bana..." Öyle sımsıkı sarıldı ki... "Bu kadar genç ve masum yaşta üniversiteye niye geldin" diye şaka yaptım.. Minik bir kahkaha ile yanıtladı:

Zor Zamanlarda Motivasyonu Korumak

Ben her şeyin zıttı ile anlaşabileceğine ve başımıza gelen şeyin zıttına baktığımızda fırsatları görebileceğinize inanırım.

Sağlıklı Bir İlişki Nedir?

Çoğu zaman sağlıklı ilişkiler kuramadığımız için huzurlu ve mutlu bir ömür süremiyoruz. Sağlıklı ilişki kurabilmemiz için öncelikle o ilişkinin ne olduğunu bilmemiz gerekir. 

Şu Beş Şeyden Vazgeçin

Bu beş maddeyi hayatınızdan çıkardığınızda  rahatlayacak ve kendinizin en iyi versiyonu olma yoluna gireceksiniz. 

Yolculuk Çok Kısa

İhtiyar bir hanım otobüse bindi, koltuğuna oturdu. Sonraki durakta genç, hareketli ve biraz da asabi bir kadın bindi otobüse ve yaşlı kadının yanına oturdu. Torbaları elinde çok yer kaplıyordu. İstemeden yol boyunca torbalar ihtiyar kadına çarptı.

Profesörün Bir Bardak Su ile Verdiği Sağlıklı Düşünme Dersi

Profesör son dersine “bakış açısı ve  düşünce yapısı üzerine hayati bir ders“ adını vermişti. Profesör bir bardak suyu başının üzerine kaldırıp öğrencilerine soruyor: “Bu bardaktaki suyun ağırlığı sizce ne kadardır?

Çocuk Ne Yaşıyorsa Onu Öğrenir

Eğer bir çocuk sürekli eleştirilmişse, Kınama ve ayıplamayı öğrenir. Eğer bir çocuk kin ortamında büyümüşse, Kavga etmeyi öğrenir.

Yaşamak, Üretmek ve Gelişmek

Mutlu kişiler, genel olarak insanları birbirinden ayıran ve farklılaştıran şeylere değil, onları birleştiren ve bir arada tutan ortak noktalarla ilgilenirler.  Onlar bütün insanların bölünemeyen ve parçalara ayrılması mümkün olmayan bir bütün olduğunun bilinciyle, insanları bütün yönleriyle tanımaya çalışırlar. 

Potansiyel Güçlerinizi Geliştiriyor musunuz?

İnsanın, önünse iki seçenek vardır: • Üretici güçlerini kullanarak ve kendini geliştirerek bütün insanlıkla bir olmaya çalışmak, • Güvensizlik içindeki bir asalak olarak hayatını sürdürmek.

Kişisel Özgürlük Sınırları (Nerede başlar, nerede biter?)

En basit şekliyle, diğerinin sınırlarında biter diye biliyoruz. İyi ama bu hassas sınırı kim, nasıl çizecek? Görüyoruz ki, her kişi kendine göre sınır çiziyor ve çoğunlukla çizilen sınır, bir diğerinin sınırının üzerine arbışıyor.

İtaat mı, Yoksa Potansiyel Gücü Ortaya Çıkarmak mı Mutluluk Getirir?

Daha çocuk yaştan itibaren belli bir çerçevede düşünmeye, hissetmeye ve davranmaya programlanmışızdır. Sevilmeme veya anlaşılamama korkusuyla bu çerçevenin dışına çıkan çok az kişi vardır. 

Yeteneklerimizin Farkında mıyız?

İlk defa turist bir kızla  çıktık.  Muhabbet ediyoruz,  kız sevdiğim filmleri soruyor,  okuduğum kitapları soruyor,  gezdiğim ülkeleri soruyor. 

"Dün Dündür Bu Gün Bu Gündür" mü dür???

Daha önce söylenmiş midir, bilmiyorum ama; Merhum Cumhurbaşkanımız, Süleyman DEMİREL, bu önemli sözü adeta beyinlerimize nakşettirmiştir. Sayın merhum DEMİREL'in bu sözü hangi şartlarda, hangi psikolojik - sosyolojik saikle, kime ve ne için söylediğini bilmiyoruz. Belki çok yakınında olanlar biliyorlardır. En azından ben bilmiyorum.

Gerçek ve Çakma İhtiyaçlar

Gerçek ihtiyaçlarınızın mı yoksa çakma (yapay, uyduruk) ihtiyaçlarınızın mı peşinden koşuyorsunuz? 

Bağışlamanın Şifalı Gücü

Bağışlama, geçmiş bir deneyimin yükünü taşımamak demektir. Bağışlama kendi deneyimlerinizden başkalarını sorumlu tutmama anlamına gelir. Deneyiminizin sorumluluğunu bir başkasına yüklerseniz, güç kaybedersiniz. Bağışladığınızda, başkalarının olduğu gibi,  kendinizi de eleştirip yargılamaktan kurtulursunuz. Hafiflersiniz.  “Zayıflar hiçbir zaman affedemez, affedebilmek güçlülere mahsustur”  diyor Mahatma Gandhi. 

İnsan Ne Düşünüyorsa Odur

Düşünce söz konusu olunca; “doğru düşünmek” ya da “yanlış düşünmek” kavramları akla gelir: “Pozitif düşünmek gerek…” deriz. Hz. İsa “Düşüncelerinizden de sorumlusunuz” demiştir. Düşünceler hayata bakış açımızı gösterir. Bulunduğumuz tekâmül noktasına göre bilinç taşırız. İşte o  bilinç bizim doğal olarak hayata bakışımızı oluşturur. Yani neyin ne kadarını anlayabildiğimizi ifade eder. “İnsan ne düşünüyorsa odur” diyor James Allen. 

Değer Terazisi

Sosyal Medyada birçok kimse tarafından peynir ekmek gibi söylenen ve de çoğu kimse tarafından alkış alan bir cümle var: "KİMSEYE EDERİNDEN FAZLA DEĞER VERME"... Güzel de, bir kişinin değerini ölçen bir ölçümmetrenin geliştirildiğini henüz duymadım.

Üç Düşündürücü Efsane

Tanrı’nın üstüne On Emri yazılmış iki taş levhayla Sina Dağından inen Hz. Musa, levhalar çok ağır  ve yol çok dik olduğu halde onları taşımakta  hiç zorlanmaz. Yük ona hafif gelir, çünkü levhalar Tanrı tarafından nakşedilmiştir ve taşıyıcısı için çok kıymetlidir. Ancak, altın buzağının ( buzağı biçimindeki putun) etrafında dans eden İsraillileri görünce, rivayete göre, sözler taş levhadan silinir. Levhalar bomboş taşlardan ibaret kalırlar. Birdenbire, Hz. Musa’nın taşıyamayacağı kadar ağırlaşırlar.

Şu Hayatta Bütün Gücümüzü Kullanabiliyor muyuz?

Bayram münasebetiyle dost, akraba ve arkadaşlarımızla  bir arada olduk. Yüzlerce mesaj aldık, yüzlerce mesaja cevap verdik. Hep birlikte güldük. Ait olma ihtiyacımızı karşıladık. Yalnız olmadığımızı hissettik. Mevcut  gücümüzü bu insanlar  için kullanarak kendimizi işe yarar konuma getirebileceğimizi fark ettik. 

Gençliğin Formulü

Zamanın birinde 90 yaşlarında fakat çok dinç ve genç görünümlü bir adam yaşarmış. Çevresinde bulunan herkes ona çok özenir ve sorarlarmış ‘bu gençliğin sırrı nedir’ diye. İhtiyar delikanlı güler geçermiş her soruldukça bu soruya...