Kötülüklerden iyiliklere, yanlışlıklardan doğruluklara, çirkinliklerden güzelliklere doğru, uzun bir yürüyüşe çıkan Anadolu insanına, bin yıllık tarihi boyunca, edebiyatın dorukları, kılavuzluk yapmıştır. Yüzyılların içinde oluşan, yüzyılların içinden süzülerek gelen, zengin edebiyat Mekke kültürünün, en önemli ve en değerli hazinesidir. Edebiyatla düşünce hayata, hayat düşünceye yansıtılır. Edebiyatın amacı, hayatı yaşanır kılmak, kolaylaştırmak ve güzelleştirmektir.
“Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.” [Hakim]
“Ses vermez Oğuz illeri, Niye susmuş bülbülleri? Ko, tutuşsun gönülleri Ergenekon odu ile.”
Kadir; lügatte, hüküm ve kaza; şeref ve azamet; güç yetirmek anlamını taşır. Leyle-i Kadir / Kadir Gecesi, ‘ kandil ’ denilen mukaddes gecelerdendir. İslâm’da, Kadir Gecesi'nin mânâ ve önemi büyüktür. Bu durum Kur'ân'da şöyle belirtilmektedir: ‘ Şüphesiz ki, Biz O'nu (Kur'an'ı) Kadir Gecesinde indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gece, melekler ve Rûh, Rablarının izniyle ile inerler. O gece, fecir doğuncaya kadar bir selâmdır .’
19 Mayıs 1919; Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde aziz milletimizin, emperyalist güçlerin dayattığı onursuzca esaret altında yaşamaya başkaldırdığı kutlu bir tarihtir.
‘’Bandırma vapurunun yaşlı kaptanı: - Ne aksi, bu denizi pek tanımam, pusulamız da biraz bozuk, der. Mustafa Kemal Paşa’dan aldığı cevap da o kadar çarpıcı olur!
Evrenin yaşı göz önüne alındığında, insanın yeryüzünde görüldüğü zaman dilimi çok küçük kalmaktadır. Bilinen en akıllı yaratılanın insan olması, onun evrende en değerli, en yüce mertebede olmasını gerektirir. Böyle bir şerefi koruması ve daha da yüceltmesi için insanın Tanrısal doğrular olan kurallar çerçevesinde yürümesi zorunludur.
Sümerlerin Türk olduğu söylenir. Doğrudur. Onlar hakkında fazla bir bilgiye sâhip değiliz. Bu sebeple o dönemden örnekler vermek gerçekçi olmaz. Bir başka kesim, târihteki ilk Türk Devletinin, Hun İmparatorluğu olduğunu söyler. Hun İmparatorluğu ile ilgili olarak günümüze ulaşan bilgiler daha kapsamlıdır.
İki aya yakın bir zamandan beri sokağa çıkma yasağı uygulanan 65 yaş ve 65 yaş üstündeki vatandaşlara verilecek olan sokağa çıkma müsaadesi bir aydır gündemin en mühim meselesi idi.
Covid-19 normalleşme takvimi açıklandı. AVM’ler, giyim mağazaları, kuaförler, restoran, kafe, pastane benzeri işyerleri 11 Mayıs’ta faaliyete başladı. AVM’lerin açılması erken mi değil mi diye yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi. Açıldığı ilk gün AVM kapılarında kuyruklar oluştu, içeride sosyal mesafe kuralları ihlal edildi. Bu bağlamda; Sağlık Bakanı Fahrettin Koca AVM’lerde fiziki mesafe kurallarına ve diğer önlemlere uyulmaması nedeniyle uyarılarda bulundu.
Duygu dolu bu paylaşımı okurken gözyaşlarıma hakim olamadım. Gülümsemenin yararları yadsınamaz! Böylesine anlamlı ve değerli anıyı ağlaya ağlaya okuyarak büyük gurur yaşayacaksınız...
“Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, söyleyeyim: Annemdir.” Abraham Lincoln
Hiç şüphe yok ki Kur’an’da hiçbir değişiklik yapılamazdı, yapamadılar.
Ömrümüz kemâle erdi. Yunusların, Mevlânaların, Hacı Bektaş Velilerin coğrafyasında şu ana kadar şiddetin, öfkenin, ayrıştırmanın olmadığı gün görmedik desem yeridir.
“ Anne elinden tüm dünyaya tutunur insan, o eli bir bıraksa bir ömür yutkunur insan. “
Geçmişte kaybedilen fırsatları düşünüp karamsar olmaktansa, bugün ve gelecekte neler yapabileceğimizi düşünmek daha akıllı bir davranış olur. Kendimizden iyi olanlara bakıp moralimizi bozmaktansa, daha kötü olanlara bakıp şükretmek de…
12 Mayıs 2020, Ramazanın 19 cu günü. İstanbul’da dünkü hava yaz günü havasıydı. Masamda iç ve dış mekânın hava sıcaklığını aynı anda ölçüp gösteren bir termometrem var. Akşam iftar saatinde hem oda sıcaklığı hem dış sıcaklık 25 °C gibiydi. Sahura kalkınca dış sıcaklığın ancak 20 °C civarına düştüğünü gördüm. Beykoz Çavuşbaşı’nda bahçede kalıyorum ve orman kenarındayım. Dolayısıyla neredeyse gece boyu kuş sesleri var. Dış hava sıcaklığı üşütmeyecek seviyede olduğu için yatak odamın penceresini açıp kuş cıvıltılarıyla uykuya dalayım dedim. Pencereyi açınca kuş cıvıltılarını bastıracak kadar köpek havlaması işittim. @mesutugur twitt hesabımı takip edenler görmüştür.
Anadolu insanının bireysel ve toplumsal kimlik dünyası, yatay ve düşey boyutta, uyum ve düzen içinde olan, çoklu bir yapı gösterir. Yatay kimlikler, eğitim ve gelir seviyesine bağlı olarak, sarımsağın dişlerine benzer bir biçimde, yan yana birbirlerinden ayrılmazlar. Düşey kimlikler ise bir soğanın katları gibi, merkezden çevreye doğru genişleyen daireler çizerler. Anadolu insanının zenginliği, çok boyutlu kimliklerinden kaynaklanır. Düşünce dünyası kadar, eylem dünyası büyük olan Anadolu insanı, yardımlaşmayı, paylaşmayı, veren el olmayı bilir.
Bu sözcük en eski Türkçe sözcüklerden biri, kullanılış amacı ve anlamı itibariyle de insanlık tarihinin en eski sözcüklerinden biridir. Tamga, her ne şekilde olursa olsun, nasıl kullanılırsa kullanılsın; anlam itibariyle farklılaşma, farklılaştırma amacını güder. Tamgaların günümüzde kullanımları ve etkileri açısından vahim hatta çok vahim sonuçlar doğuran ve de doğuracak olan bazı uygulamalarını, özellikle gençlerimizin dikkatine sunarak uyarıda bulunmak için bu konuyu kaleme almak istedim.
Özbekistan deyince gönül telimiz titrer, atalar diyarı Ulu Türkistan’ı hatırlarız, Taşkent, Semerkant, Buhara ve Hive’yi düşünürüz, Amuderya ve Sirderya boylarını dile gelir, Maveraünnehir olarak sizlere çok şey söyler…