Son iki asırda hızlı sanayileşme, hızlı şehirleşme ve aşırı üretim-tüketim sebebiyle çevre kirliliği problemiyle karşı karşıya gelindi. Çevre kirliliğini önlemek maksadıyla Çevre Günleri, Çevreyi Koruma haftaları düzenleniyor. Çevre ile ilgili gün ve haftalarda, sâdece tabiatın değil, insanlığın da geleceğinin tehdit altında olduğuna dikkat çekiliyor.
Covid-19 hayatımıza girdiğinden buyana hayatımızda birçok şey değişti. Örneğin maske, üzerimize giydiğimiz bir elbise, değer verdiğimiz bir aksesuar gibi vazgeçilmezimiz oldu. Temizlik konusuna her zamankinden daha çok özen gösteriyoruz. Sosyal mesafe diye bir kavram hayatımızın içerisine girdi. Yani Covid-19 tarzı yeni yaşam dönemi başladı.
Kültürde, ekonomide ve politikada başarı, doğruyu aramada karşılaşılan güçlükleri aşmada, çekilen acılara direnme gücünden kaynaklanır. Kültür, ekonomi ve politika dünyasının öncülerinin yıldızları, gönüllerinin derinliklerinde büyük yolculuklara, çıktıkları dönemlerde parlar.
Bütün insanlığı tehdit eden koronavirüs (COVID-19) dünyaya yeni yıl mesajı verircesine 31 Aralık 2019 tarihinden bu yana alışılagelmiş bütün değerler zincirini kırarak 7,8 milyar insanın yaşama koşullarını kontrol altına aldı. İnsanları sevdiklerinden, sevenlerinden, toplu ibadetlerinden, eğlencelerinden, işlerinden, uğraşılarından yoksun bıraktı. Ölümcül bir korku ortamında adeta bunalımlarla baş başa bırakarak evlerinde esir aldı.
Aslında tarih boyunca hep aynıydılar, hiç değişmediler! Menfaatleri olduğunda dostça yaklaştılar ama menfaatlerine dokunan konularda ilk fırsatta sırtımızdan hançerlediler…
Bilindiği üzere, bundan önce alınan bir karar ile camilerde cemaat ile 5 vakit namaz kılınması yasaklanmıştı.. Son alınan karara göre ise de sadece öğle ve ikindi namazları cemaat ile kılınacak, diğer vakitlerde ki, yasak devam edecek. Sade bir vatandaş olarak, alınan bu kararın mantığını bir türlü anlayamıyorum.
Fetih evlatları kimlerdir? Türk milleti İslam’la müşerref olduktan sonra iki ideal üzerine dünyaya nizam vermeye başlamıştır. Bunlar, Allah’ın ismini, O’nun dinini yaymak ve adalet üzerine hükmetmektir.
Şair ve Yazar Hâlide Nusret Zorlutuna, 10 Haziran 1984 târihinde Ankara’da vefat etti. Doğumu: İstanbul, 1901.
Onlarca yıldır kendi kendimize sormaktayız. Herkesin cevabı kendine göre. Kişilerin düşüncelerinin toplamı devletin düşüncesi olmalı. Olmalı ama bu konuda bir karmaşa sürüp gitmekte.
Türkiye, 1918 yılında topraklarını işgal eden ülkelerin halen hedefi durumundadır. Elbette bu karşıtlık çok daha önce başlamıştı. Fakat kendi Rönesans ve düşünmeyi öğrenme dönemlerini bizzat yaşayıp, birlikte düşünen, gelişen ve istikbali için plan ve program yapmasını öğrenen Batılı milletler birkaç asırdan beri korunma içgüdüsünün ötesine geçmiştir. Sistemli, fakat her zaman ve her zeminde Türk düşmanlığını kafalarına çivilemişlerdir.
Kadim tarihi ile birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Erzurum’un geçmişinde, trajik sahneleri sıkça görmek mümkündür.
Azerbaycan Millî İlimler Akademisi Üyesi Dr. Elchin İbrahimov ile Geçmişten Günümüze Türk Dünyasında Alfabe Problemi Hakkında Konuştuk.
Yıl 1993 idi. Yrd. Doç. Dr. olarak Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesinde öğretim üyeliği yapmaktaydım. Bir gün öğrencilerim Mihriban türkülerinin güftekarı şair Abdurrahman KARAKOÇ’un fakültemize çağrıldığını söylediler. Öğrencilerimle birlikte karşıladık ve salonun en önüne birlikte oturduk.
Azerbaycan Millî İlimler Akademisi Üyesi Dr. Elchin İbrahimov ile Geçmişten Günümüze Türk Dünyasında Alfabe Problemi Hakkında Konuştuk.
Hayırsever, Örnek İş İnsanı Muzaffer Altıntaş’ın Hayatı Korona vebası salgını, 80 yaşındaki hayırsever, örnek iş insanı Muzaffer Altıntaş’ın hayatında hiçbir şey değiştirmedi. Tıpkı eski günlerde olduğu gibi yasak kalktıktan sonra her gün işinin başında çalışmaya devam etti. Dini ve milli anlamda hayır işleri yapmayı sürdürdü.
Çin Halk Cumhuriyeti Vuhan kentinden tüm dünyaya yayılan Covid-19 isimli yeni tip Korona Virüsü üç aydır hayatımızı alt üst etti. Haziran itibariyle dünya genelinde kontrollü normalleşme sürecine geçildi ancak insanların kontrolü elden bırakma ihtimali tehlike arz ediyor. İkinci dalganın gelmesi filmin başa sarılmasına neden olabilir. Virüsün yeni merkez üssü şu anda Amerika kıtası, ABD’den sonra k ısa sürede en yüksek vaka sayısına ulaşan ülkelerden biri olan Brezilya'da 555.383 vaka görülürken, ülkede 31 bin kişi hayatını kaybetti.
Uzun ömürlü insanlığın tarihiyle başlayan kültürler, yazılı kaynaklara dayanırlar. Özgünlüğünü koruyan kitapları olmayan kültürler, yüzyıllar içinde varlıklarını koruyamazlar. Bunun için, kültürlerin harman olduğu Anadolu’da, söz uçar yazı kalır, denilir. Yazıya dönüşmeyen söz, zamanla kalıcı olma özelliğini yitirir. Sözler kitaplarla ölümsüzlük kazanırlar.
Sayın Bakan, 65 yaş üzeri yurttaşlara iki buçuk aydır evde tutulmalarının fedakarlık olduğunu belirterek bir kere daha teşekkür ederken bu kısıtlamanın süreceğini açıkladınız. Kararınız salgınla mücadelede yükün ağırlığını bu kesimin taşımaya devam edeceği anlamına geliyor.
Öncelikle hayatımız; Korona’dan önceki, Korona’dan sonraki olmak üzere ikiye bölündü! Özlemini duyduğumuz pek çok şey bir daha geri gelmeyecek şekilde mazide kaldı. Keşkelerimiz durmadan arttı…
Cem Sultan, bilindiği gibi Fâtih Sultan Mehmed Han’ın oğludur. Babası Sefer-i Hümâyun’a çıktığı zaman sarayda kalıp babasına vekâlet ettiği için ‘ Sultan ’ olarak anılır. Ağabeyi Sultan İkinci (Sofu) Beyazıd Han ile mücâdelesi ve mücâdeleyi kaybettikten sonra şiirle yaptığı yazışmalar, 1482 yılında Rodos şövalyelerine sığınması, şövalyeler tarafından esir muamelesine tâbi tutulması, Roma’da Papa’ya satılması ile meşhurdur.