Değerli okuyucularım, bu gün mühim bir mesele olarak gördüğüm iki husustan bahsetmek istiyorum. Onlar da şudur,
‘ Oldukça ’ Kelimesi... ‘ Oldukça fazla ’ da denilebilir, ‘ oldukça az ’ da. ‘ Oldukça ’ şişman mısınız, ‘ Oldukça ’ zayıf mı? ‘ Oldukça yoğun ’ da diyebilirsiniz, ‘ Olduka tenha ’ da...
Beklenen Çin aşısı Türkiye’ye giriş yaptı. Koronavirüs salgınına karşı Çin tarafından üretilen İnaktif aşıdan Türkiye 50 milyon doz sipariş vermişti. 11 Aralık Cuma (bugün) ülkemize giriş yapan aşının önümüzdeki haftadan itibaren vatandaşlara yapılmaya başlanacağı açıklandı. Çin aşısı, kademeli bir şekilde belirlenen öncelikli gruplara yapılacak.
Türk halk âşıklığı geleneğinin en büyük ustalarından olan hemşerimiz Reyhani, Anadolu’nun garip köyünden mazlum kulların tercümanı olarak dünyaya gelmişti.
Bilişim dünyasındaki gelişmelerle, dünyanın ekonomik ve kültürel yapısındaki dönüşümler, bütün ülkeleri hem ekonomik hem kültürel alanlarda, küresel kuruluşlarla birbirlerine bağımlı hale getirmişlerdir. Dünyanın bütün ülkelerinde üretim ve tüketim alanları açan küresel kuruluşlar, girdileriyle olduğu kadar çıktılarıyla hayatı kolaylaştırıyorlar. Onlar ülkeler arasında çok boyutlu bağlar kurarak, dünyanın dönüşmesine katkıda bulunuyorlar.
27 Avrupa Birliği üyesi ülke liderlerinin, 10-11 Aralık’ta yapacakları toplantıda Türkiye ile ilgili alacakları karar, her iki taraf açısından büyük önem taşıyor. Fransa, Yunanistan ve GKRY Türkiye’ye “yaptırım uygulanması” amacıyla aylardan beri yoğun bir kulis çalışması yürütüyorlar. Hafta sonundaki Dışişleri Bakanları toplantısında da bu girişimlerini sürdürdüler.
Pandemi dönemi hayatımızı çok derinden etkiledi. Aşının çıkmasıyla birlikte artık normal hayata dönmeyi iple çekiyoruz. Evde kaldığımız bu dönemde en büyük zevkimiz futbol maçları izlemek. Ancak pandemi futbolu da derinden etkilediği için seyir zevki ortadan kalkmış durumda. Seyircisiz oynanan maçlara tezahürat efekti verilmesi bizi havaya sokmuyor maalesef. İşin özeti Korona Virüs ben olduğum sürece size rahat yok diyor.
Türk milliyetçiliği kültür tabanına oturtulmuştur. O tabanda etnik köken, ırkçılık, kabilecilik yoktur. O halde, ‘ kabile milliyetçiliği ’, ‘ kafatası milliyetçiliği ’ gibi hayalî kavramlar üzerinden temiz ve pak milliyetçilik kavramını itibarsızlaştırmaya çalışmak, yanlıştır. Türkiye’de ancak Türk olmayanların milliyetçiliği ülkemizin bölünmez bütünlüğüne zarar vereceği için hoş karşılanamaz.
Ne yaptığımızı, ne yapmamız gerektiğini görebilen, aklı başında düşünebilen, düşüncesini Allah’ın yüce Peygamberiyle, eşsiz Kur’an’ıyla gösterdiği yolun, bağışladığı akılın ve bunca edinilen tecrübenin bize öğrettiği, çok açık bir şekilde önümüze sergilediği hal ve şartları kavrayıp, gereğini düşünebilen, iyi, doğru ve güzel olanı yaşayabilen değil, tasarlayabilen kaç insan evladı olduğunu şiddetle merak ediyorum.
İzmir depreminden 65 saat sonra kurtarılan 3 yaşındaki Elif yavrumuz. 91 saat sonra kurtarılan Ayda bebeğimiz.
Sultan Alparslan’ın 1071’de Anadolu’nun kapılarını Türklere açmasıyla birlikte Atayurt’tan, Anadolu’ya çok sayıda Oğuz Türkmen beylikleri giriş yaparak muhtelif bölgelerde beyliklerini kurmuşlardır.
Atatürk bakışlarını salondakilerin üstünde gezdirerek “Biz burada pek de münasebetli bir iş yapmıyoruz. Gecenin bu saatinde hem de Cumhuriyet’in Onuncu yılını kutlayan vatandaşların neşesini bölerek oturmuş konuşuyoruz. Doktor Zeki’ye dönerek “ Haklısınız Zeki Bey eksiklerimiz var.
NÂMIK KEMAL: 1840 yılında Tekirdağ’da doğdu. 1863'te Bâb-ı Âli Tercüme Odası'na kâtip olarak girdi. Dört yıl çalıştığı bu görev sırasında d önemin önemli düşünür ve sanatkâr larıyla tanışma imkânı buldu. 1865'te kurulan ve daha sonra Yeni Osmanlılar Cemiyeti adıyla ortaya çıkan İttifak-ı Hamiyet adlı gizli derneğe katıldı. Bir yandan da Tasvir-i Efkâ r gazetesinde hükümeti tenkit eden yazılar yazıyordu
Gözlerini salondakilerin üstünde gezdirdikten sonra yüzbaşıya döndü: “ Bak dinle yüzbaşı!.. Benim 34 yaşında kumandan olmam yanlış… Senin 36 yaşında yüzbaşı olman yanlış değil… Sen olağanüstü günlerle, sıradan günleri birbirine karıştırıyorsun. Bir ihtilâl ortamı ile bir düzen ortamının ne demek olduğunu bilmiyorsun. Benim kumandan olduğum yıllar, bir imparatorluk çatırtılar içinde batıyordu.. Vatan hercümerç içindeydi. Dünyânın en büyük devletlerinin gemileri, askerleriyle Çanakkale Boğazı’nı zorluyordu. Sen ana-baba gününün ne olduğunu bilir misin?
27 Eylül’de Ermenistan topçusunun Azerbaycan topraklarına ateş açmasıyla başlayan savaş, 44 gün sonra Azerbaycan’ın tarihi zaferiyle sonuçlandı. Başbakan Paşinyan’ın yenilgiyi kabul ederek Bakü’nün öne sürdüğü şartları içeren anlaşmayı imzalamasıyla ateşkes dönemi başladı. Çatışmaların başladığı ilk günlerden itibaren Azerbaycan ordusunun bu defa çok hazırlıklı ve kararlı olduğu, özellikle Türkiye’den sağladığı İHA ve SİHA’larla hava hâkimiyetini eline aldığı açıkça görülüyordu.
Büyük İslâm alimi İsmail El-Buharî’nin kenti olan Buhara’yı ve diğer İslâm alimlerinin yetiştiği Semerkant şehirlerini ziyaretlerimizden büyük heyecan ve mutluluk yaşadık. Tarih ve kültür zenginlikleri ortamında Hz. İmam Mâturidi, Hz. Bahaeddin Nakşibendi ve büyük Türk İslâm hükümdarı Timur Han’ın türbeleri ile Sultan Uluğbey Medrese ve Rasathanesini ziyaret etme imkânı bulduk.
‘ Sana odaklandım ’, ‘ Ona yoğunlaştım ’ ifâdelerini yorumlar mısınız? ‘ Hep seni düşünüyorum, aklımdan çıkmıyorsun ’ ifâdelerinin, fiyakalı konuşma meraklısı olanlar için uydurulmuş şeklidir.
İstanbul; Asırlar boyunca pek çok medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir dünya incisi… Dünya genelinde ülkemizin en çok bilinen, aranan, gezilen şehri, turizm sektörümüzün her mevsimine hizmet eden eşsiz bir hazine…
Korona Virüs gündemimize girdiğinden buyana pozitif olma durumu negatif bir algı oluşturuyor. Çünkü virüs vücuda girmiş anlamı olduğu için ortamda negatif bir hava oluşuyor. Korona virüs ekonomik dengeleri de bozduğu için piyasalarda bu virüsten olumsuz etkilendi doğal olarak. Covid-19 küresel ekonominin dengesini bozdu. İşsizlik oranları arttı, ihracat verileri geriledi.
1933 yılının 29 Ekim gecesi… Türkiye’de, bilhassa Ankara ‘da vur patlasın çal oynasın… On yıl içinde Ankara yenilenmiş. Oteller ve sefaretler dost ülkelerden gelen misâfirlerle dolu. … Atatürk kordiplomatiğe yemek veriyor. Ankara Palas misâfirleri ağırlamaya yetmemiş, Ziraat Bankası’nın girişindeki holde de bir balo var. Atatürk çok neşeli, Türk Ocağı’nın salonunu doldurmuş olan yabancı ülke temsilcileri ile konuşuyor, şakalaşıyor, kadeh kaldırıyor. Geç saatlere doğru yabancı misâfirler müsaade isteyip çekiliyorlar.