30 Ağustos, Devletimizin Kuruluş Temelinin Atıldığı Gündür

Bugün bağımsızlığımıza kavuştuğumuz o mutlu günün, 30 Ağustos zaferimizin 99’ncu yıldönümüdür, hepimize kutlu olsun.

Okumak...

Okumanın hakkıyla yapıldığı durumlarda kişiler ve toplumlar olduğu gibi aileler de güç kazanır. Ailece yapılacak okumalar aile içi iletişimin, bilgi ve tecrübe akışının güçlenmesine katkıda bulunacaktır.

Dünyada Kızıl Elmaları Olanlar Dağları Aşarlar Olmayanlar Ovalarda Kalırlar

Milliyetçilik hareketlerinin doruk noktasına ulaştığı, Yirminci yüzyılda ülkelerin sınırları, bütün kuruluşların ellerini ve kollarını bağlayan, en önemli dinamik olmuştur. Yönetim dünyasının öncüleri, ekonomik ve kültürel üretimde, üstünlük sağlamanın, en geçerli yolunun, yerel kaynaklara dayanarak, dünyaya açılmak olduğunu düşünmüşlerdir. Her ülkeye kültürel alandan daha çok, ekonomik alana ağırlık vermesi önerilmiştir.

Okulların Açılış Müjdesi -1

E ğ itim, insan ya ş am ı nda önemli bir olgudur. Günümüzde, hem ki ş inin mutlulu ğ u hem de ulusun gelece ğ i ve refah ı bak ı m ı ndan özel bir önem taşımaktadır.

Yavuz Sultan Selim…

Bir gün şâirin biri Padişaha bir şiirini takdim etmek istemiş. Şâiri huzura çıkarmışlar. Padişah vezirleriyle beraber oturuyormuş. Şâire hitaben; oku bakalım şiirini diye buyurmuş.

Hellen ve Hellenistik Yalanları - 2

Böyük! Aleksandır/ İskender M.Ö. 334 yılında 35.000 (otuz beş bin) savaşçıdan oluşan ordusuyla doğu seferine başladı. O çağda Anadolu’yu siyasi yönetimi altında tutan Pers İmparatorluğu ülkeyi Satraplıklara bölmüş (vilayet) ve her birine vali atayarak yönetmekteydi.

Mühimdir! Diyanet İşleri Başkanlığı’na

Muhterem Başkanım , Selamünaleyküm. Önce selam eder, Cenab-ı Allah’tan hayırlı günler niyaz ederim. Şahsım tarafından mühim olarak telakki etiğim bir meseleyi Teşkilatın başkanı olarak Zat-ı Alinize arz etmek istiyorum. Mevzu şudur,

Ebulfez Elçibey

Azerbaycan Devlet Üniversitesi’nin Şarkiyat Fakültesi’nin Arap Filolojisi bölümünü 1962 yılında bitirdi.  Moskova güdümlü yönetimin hoşuna gitmeyecek tarzdaki siyâsî konularla ilgilendiği anlaşılınca, Mısır’daki Assuan Barajı’nda görevlendirilmek suretiyle sürgün edildi. Sekiz ay kaldığı Mısır dönüşünün altıncı ayında, 2 yıl için bu defa Sibirya’ya sürüldü. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB) ‘ de açıklık ve yeniden yapılanma’ politikalarının uygulamaya konulmasından faydalanarak 16 Temmuz 1989’da, Türkçü – Milliyetçi düşüncedeki Azerbaycan siyâsî partilerini, Halk Cephesi Partisi adı altında bir araya getirdi. Partinin genel başkanlığına seçildi. 

Kültür Adamı Haluk Dursun’u Rahmetle Anıyoruz

Vefatının 2. yılında, Kültür Bakan Yardımcısı, kültür adamı ve gönül insanı Prof. Dr. Haluk Dursun’u rahmet ve şükranla anıyoruz.

Afganistan’daki Gelişmeler ve Türkiye

ABD, 11 Eylül 2001’de ülkesinde meydana gelen terör olaylarının sorumlusu El Kaide örgütünü barındıran ve teslim etmeyi reddeden Taliban yönetimini cezalandırmak üzere girdiği Afganistan’ı kaçarcasına terk etti. Washington’un “Kabil’in düşmesi 90 gün sürer” açıklamasından dört gün sonra tek kurşun atmadan başkente giren Taliban, yönetimi teslim aldı. Cumhurbaşkanı sıfatına sahip Eşref Gani’nin çuvallar dolusu parayla kaçış tarzı ülke yönetimindeki çürümenin derinliğini ve Taliban’ın iktidarı kolaylıkla ele geçirebilmesinin sebeplerini net biçimde yansıtıyor.

Tebessümlük

Bilindiği gibi Fransa İmparatoru Birinci Napolyon Bonapart’ın babası Korsikalı, annesi Sicilyalıdır. Bir gün emrindeki birliği denetlerken ön sırada yumurta ikizi kadar kendisine benzeyen bir asker görür. Yanına çağırıp sorar:                                                                                                                           

Yeni Bir 6/7 Eylül 1955 Olayı mı Tezgâhlanmak İsteniyor?

İnsanların olduğu gibi devletlerinde geçmişlerinde yanlışları ve pişmanlık EYLÜL ayları olabilmektedir.

Kıbrıs Milli Davamız ve Geçip Giden Zaman..!

Yıllar yıları kovalayıp giderken, Kıbrıs Milli Davamızda, Kıbrıs konusunun gidişatında değişen hiçbir şey yok!

Türk Milliyetçiliği ve Ulus Devlet Gerçeği

Kavram olarak milliyetçilik büyük aileye mensubiyetten doğan sorumluluklar toplamının olumlu manada anlamlı ve değerli bulunarak içselleştirilmesidir diyebiliriz. Büyük aileden kastım, Türk milletidir. “Türk milleti” kavram olarak, etnik bir anlamdan çok bir kültürel birliktelik, yakınlık içinde olan insan topluluğunu ifade eder. 

Ülkü, Ülkücü ve Ülkücülük

İslâmî değerler; inancımızdır. Ezandır, İ’la-yi Kelime-t’ullah’dır. Peygamberimizi ve Ehl-i Beyt’ini sevmektir. İnancımızın emirlerine uymak, yasaklardan uzak durmaktır.  Adâletten ayrılmamaktır. Zaman ve sağlık başta olmak üzere hiçbir şeyi israf etmemek, yerli yerinde kullanmaktır. İlimdir, çalışmaktır. Yardımseverliktir. Hak ettiğinden fazlasını istememektir, almak için hileye başvurmamaktır. 

Kurtuluş Savaşı’nın 100. Yılında Kocaeli Gurup Komutanlığı

Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı olan Sakarya Meydan Muharebesi ile ilgili yıllar önce başlattığımız araştırma ve çalışmalarımız devam ediyor. 2021 yılı, Sakarya Zaferi ve Kurtuluş Savaşı’nın da 100. yılı yüzyıllar çok önemli, Sakarya Zaferi 13 Eylül 1921 yılında Ankara’nın Polatlı ve Haymana ilçelerinde kazanılmıştı.  www.sakaryazaferi.com

“Zeytin Gözlüm Sana Meylim Nedendir..? Şarkısının Hikayesi...

YÜREĞİ EVLATLARI İÇİN ÇARPAN BÜTÜN ANALARA, SEVGİYLE SUNULUR … Size yıllarca evlat hasreti çeken bir annenin, hayata veda etmeden önce, bıraktığı vasiyet mektubunun acıklı hikayesini anlatacağım...

Zaman Eylem Yapanların Var Yapmayanların Yok Oldukları Hızla Tükenen Eşsiz Hazinedir

Birinci Sanayi Devriminden önceki yıllarda, insanlar teknolojiyi denetirken, sonraki yıllarda teknoloji insanları denetiyor. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında teknoloji, işleri ne olursa olsun, insanların  bütün zamanlarına el koyuyor. Bu yüzden  dünyanın her yanında, insanların zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için üretim değil, tüketimi sürekli artırmak için üretim önem kazanıyor. Sanayileşmenin hız ve yoğunluk kazanmasıyla, ihtiyaç üretme ayrı bir bilim dalına, ayrı bir üretim alanına  dönüşmüştür. 

Ülkü, Ülkücü ve Ülkücülük

Başlı-başına ve hacimli bir kitabın konusu olabilecek bir kavramı bu makalenin sınırlı bölümüne sığdırmak, zor olmanın ötesinde imkânsızdır. Fakat yaklaşık olarak son 50 yıllık târihimizde önemli bir yeri olan bu kavramlar, ihmal edilmemeliydi. Bu sebeple efradını câmi, ağyarını mâni ölçü içerisinde kalınacaktır.

Felaketlerde Diyanet İşleri Başkanlığına Düşen Görev

Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Pandemi, sel, deprem, kuraklık gibi felaketlerle uğraşırken, şimdi de yangınlarla mücadele etmekteyiz.