Üç kıtada geniş bir alana yayılan, Osmanlı coğrafyasındaki savaşlar, dünya barışının güvencesinin ordulardan önce, adil yönetimlerin olduğunu gösteriyor. Yirmi birinci yüzyılda, savaş dünyasının yerine, barış dünyasının geçmesi, ülkeleri orduların değil, adil yönetimlerin ayakta tuttuğunu, bütün dünyanın gündemine taşımıştır. Duvarların yıkıldığı dünyada, devletlerin savaştan daha çok, barışa yatırım yapmaları önem kazanıyor.
Vakfın özünde bulunan yardımlaşma ve dayanışma duygusu, Türkler’in İslamiyet öncesindeki geleneklerinde de görülen bir sosyal özellikti. Türkler, Müslüman olduktan sonraki dönemde de vakıf ve yardımlaşma anlayışı, “Allah Rızasını” kazanma isteği ile çok daha güçlenmiş ve genişlemiştir. Bu durum, vakfın belirli toplulukları kapsamasından çok, bütün insanları, hatta hayvanları ve doğayı da içine alacak şekilde genişleyerek enginleşmesine vesile olmuştur. Vakıfların hizmetlerinden veya menfaatlerinden yararlanabilmek için ne etnik ne dinî, ne de cinsiyet ve sosyal statü olarak bir ön şart aranmamış, hayır hususunda kesinlikle ayrımcılık ve bölgecilik yapılmamıştır.
İddia: “Söz ırkçısı ” diyebileceğimiz kişiler bulunmakta. Bunlardan ayrı olarak biz, yer yer yabancı sözcüklere göz yumabiliyoruz, ancak bunun koşulları var. Örneğin “Röntgen” sözcüğüne karşılık bulunmasını istemiyoruz. Çünkü “Röntgen” kişi adıdır, çalışmalarından dolayı adı unutulmasın, saygı ile anılsın, gelecek kuşaklara ulaşsın diye bunu istiyoruz. Bilime katkı sağlayan kim olursa olsun, Tanrı katında göksel bir kişidir.
Türk Devletleri Teşkilatı, Türk Keneş adıyla 1992-2010 yılları arasında yapılan “Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi” toplantılarının ilki Turgut ÖZAL ev sahipliğinde 30 Ekim 1992’de Ankara’da, ikincisi 12 Temmuz 1993’de Nursultan Nazarbayev’in ev sahipliğinde Almatı’da yapılan anlaşma ile TÜRKSOY kurulmuş, Devlet Başkanları toplantıları devam ederek birçok konuda anlaşmalar imzalanmış, en önemlisi ise ülkeler arasındaki kültür, ekonomik, sosyal bağların güçlendirilmesi amacıyla 3 Ekim 2009 tarihinde Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye arasında Nahçıvan Anlaşmasının imzalanmasıyla kurulmuş, Özbekistan ise 14 Eylül 2019’da tam üye olmuştur. Aynı yıl Macaristan ise gözlemci üye olarak kabul edilmiştir.
Cumartesi günü, Belediye Başkanı Ahmet Dölekli’nin davetlisi olarak Pasinler’deydik. 70 kişilik bir grupla gittiğimiz Pasinler’de yapılan ve yapılması düşünülen hizmetleri yerinde görüp bilgiler aldık.
Bugün yazacağım yazının mevzu, İzmit Cumhuriyet Mahallesi Şirinevler semtinde bulunan Kızılay Binası ile alakalıdır.
Adamın biri tıraş olmak için berbere gitti. Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başladılar. Değişik konular üzerinde konuştular. Birden Allah ile ilgili konu açıldı...
Aramızdan ayrılışının 46. Yıldönümünde Hüseyin Nihâl ATSIZ (12 Ocak 1905 - 11 Aralık 1975), Türkçü ilim, fikir ve kültür insanı, tarihçi, Türkolog, şair ve yazardır. Türk milletinin tarihiyle eşit bir yaşa sahip olan Türk milliyetçiliği fikrinin, 20. yüzyılda Ziya Gökalp’ten sonraki en kuvvetli temsilcisidir. Türkçülük fikrini ve Türk ülküsünü yayma gayesi peşinde kalemi ile yaptığı yarım asırlık mücadelesi onu, Türkçülük fikrinin Cumhuriyet dönemindeki önderi yapmıştır.
Rahmetli anacığım1959 Mayıs'ında beni dünyaya getirdiğinde, doğumla ilintili olarak yarı tıbbi, yarı manevi bir hastalığa yakalanmış. Anacığımın bu hastalığı yaklaşık 5 yıl sürmüş.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün tarihi logosunun değiştirilmesi kamuoyunda büyük tepki çekmişti. Vakıflar genel müdürlüğünün en yüksek karar organı olan ve Türkiye genelinde faaliyet gösteren vakıf başkanları tarafından seçilen vakıf meclisinin seçilmiş üyesi Levent Albayrak tarafından yapılan Basın açıklamasını yayınlıyorum birlikte okuyalım.
Milli Eğitim Şûraları; Türk millî eğitim sistemini geliştirmek, niteliğini yükseltmek için eğitim ve öğretimle ilgili konuları tartışmak ve tavsiye kararları almak, eğitim politikalarının esaslarını belirlemek üzere toplanan çok önemli toplantılardır. Burada alınan kararlar tavsiye niteliğinde olsa da yine de bağlayıcı olmaktadır.
İnsanlar, ihtiyaçlarını gidermek için çalışırlar. Fakat; toplum nizamını sağlamak, iç ve dış güvenliği temin etmek, adâleti gerçekleştirmek, eğitim ihtiyaçlarını karşılamak, Şahısların iktisâdî faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için gerekli altyapı hizmetlerini yapmak gibi ihtiyaçlarını, insanlar çok pahalıya mal olacağı için kendileri karşılayamazlar. Bu ihtiyaçları devlet karşılar. Devletin karşılayacağı ihtiyaçlar da sonsuzdur. Bu sonsuz işleri - hizmetleri yapmak için gerekli tatmin vâsıtaları ise sınırlıdır.
Hayatın her alanında tüketilenlerin, mutlaka ödenmeleri gereken, bir fiyatları vardır. Ekonomik alanda hiçbir ürün, üretilmeden tüketilmez. Dünyada üretmeden tüketenler, ya babalarından kalan mirastan, ya da çocuklarından aldıkları ödünçten harcamalarını karşılarlar. Bunun için bütün kültürlerde, alın teri, göz nuru ve el emeği, ekonomik ve kültürel hayatın, en değerli ve en önemli kaynağı kabul edilir. Hiç kimse onlardan daha değerli, bir sermayeye sahip değildir.
Son zamanlarda gelişen olaylar karşısında insanların tavır ve davranışları bu yazıyı yazmama sebep olmuştur. Müslüman görüntüsünde dindar geçinen insanlar var! İçi kapkara, dışı sapsarı bu insanlardan korkmak ve uzak durmak gerekiyor.
Öğrendim ki kitap en iyi dosttur. Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün. Fakat sonrası için bir şeyler bilmek gerek. Öğrendim ki tefekkür itâatten üstündür.
TESUD RASİM PAŞA ŞUBESİ Öncülüğünde ve 1.Ordu Komutanlığı’nın himayelerinde gerçekleşen bu anlamlı gün, 28 Kasım Pazar günü Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde coşkuyla kutlandı. TESUD Rasim Paşa Şube Başkanı E. J. Tuğg. Ümit Yılmaz’ın açılışını yaptığı Kutlama Programı’na; Prof. Dr. İbrahim Öztek, Azerbaycan Millet Vekili Ganire Paşayeva, E. Tuğg. Osman Gazi Kandemir, Azerbaycan As. Güvenlik Uzmanı Emin Hasanlı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti E. Ankara Büyükelçisi A. Zeki Bulunç konuşmacı olarak katıldılar. E. Tümg. Cumhur Evcil’in Kıbrıs Zaferi anıları ve plaket sunumu esnasında E. Korg. Hasan Kundakçı’nın günün anlam ve önemine vurgu yapan sözleri ilgiyle izlendi. Program Azerbaycanlı sanatçıların müzik şöleniyle sona erdi.
Ömer Hayyam’ın dediği gibi bu dünyaya kendi isteğimizle gelmiş değiliz. Rengimizi, bedenimizi, cinsiyetimizi önceden sipariş etme şansımız olmadı. Ne doğarken, ne yaşarken, ne de ölürken çoğu şartlarda eşit olmadık.
Bucak lisesi orta kısmını 1973 yılında bitirdim. 6 kardeşimden ilkokul sonrası, ortaokula gidebilen tek bendim. Ablam ise hiç okul yüzü görmemişti.
Korona Vebası ve Hastanelerimizin Önemi! İki yıldır tüm dünya korona vebası ve kovit virüsü ile mücadele ediyor. Tam anlamı İle üçüncü dünya savaşı her gün birçok insanımız ölüyor. Hastane odaları ve evlerde korona vebası ile mücadele eden insanlarımız var.
1820-1821 Mora İsyanı sırasında İstanbul’daki Rum Ortodoks Patrikhânesinin Baş Papazı Gregorius’un Osmanlı Devleti aleyhinde çalıştığı tespit edilince, Patrik Efendi, Sadrazam Benderli Ali Paşa’nın teklifi ve Sultan İkinci Mahmud Han’ın fermanı ile tevkif edilir. Yapılan muhakeme sonunda suçlu bulunarak Patrikhâne’nin orta kapısı önünde asılarak idam edilir. İdamdan sonra Yunanistan’ın emri üzerine gizli olarak toplanan Patrikhâne yönetimi, aynı yerde Türklerden üst düzey bir devlet adamının asılacağı güne kadar söz konusu kapının kapalı tutulmasını kararlaştırır. 1823’ten günümüze kadar 198 yıldır kapı betonlanmış şekliyle kapalıdır.