Kendi isteğimizle gelmediğimiz bu dünyada, her birimize takdir edilmiş bir parkur üzerinde düşe kalka finale doğru koşuyoruz.
Her nesil, yeni yetişen nesil için tenkitlerde ve şikayetlerde bulunur. Onların birçok eksiklerinden bahseder. Tarih boyunca da bu böyle olagelmiştir. Kendi çocukluk dönemleriyle bugünkü çocukları mukayese eder dururlar. Ama bir gerçek var ki, o hiç değişmez. Çile ve yokluk çeken, göç yaşayan nesiller; daha dayanıklı, dinamik, mücadeleci ve atak olmuşlardır. Rahatlık, her yaş grubu içinde bir beladır. İnsanı durağanlaştırır, pasif ve çekingen bir atmosfere sokar.
“Çocukların nasihatten çok, iyi örneğe ihtiyaçları vardır .” Joseph Jouberth Son zamanlarda okullarda bazı öğretmenler tarafından öğrencilere şiddet uygulandığına dair haberler çıkmaya başladı. Bazı öğretmenlerin öğrencilere hakaret ettiğini, aşağıladığını, tehdit ettiğini hatta dövdüğünü, çekilen cep telefonlarından izledik.
Efendimiz'e Peygamberlik geldikten sonra üç yıl gizliden yürütülen dinimizi tebliğ ve yayma çalışmaları, yeni gelen vahiylerle aşikare yapılmaya başlanmıştı. Efendimiz en yakınlarından başlayarak, Mekkelileri gruplar halinde toplayarak, Yüce dinimize davet ediyordu.
Ulu Hakan Abdülhamit Han, vefatının 104. Sene-i devriyesinde rahmet ve dualar ile yad ediliyor. Dağılmakta ve yıkılmakta olan imparatorluğu harap olmaktan kurtaran ve Osmanlı tarihinin devamlılık göstermesinde büyük bir pay sahibi olan Abdülhamit Han, Ülkemizdeki vesayet odaklarının temsilcileri tarafından uzun yıllar boyunca itibar suikastına maruz kalmıştır.
Geçtiğimiz hafta içinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde ünlü bir iş adamı failleri aranan bir cinayete kurban gitti. Cinayet haberi duyulduğunda Türkiye’de yayın yapan bir televizyon kanalında bu haber Kıbrıs Türk tarihine adını şanla, şerefle yazdırmış, Kıbrıs Türk’ünün adadaki varoluş mücadelesine önderlik eden bir teşkilatla irtibatlandırılmak istenmiştir!
Kahraman Koç anlatıyor; Bir gün öğleden sonra odamda çalışırken bir zat geldi. Kahraman beyi arıyorum dedi.
Ülkemizin tarihi ve doğal zenginliği olan önemli şehirlerinden biri de Erzurum'dur.
Dünyada bütün ülkelerde boyutları kestirilemeyen, bir ekonomik ve bir kültürel dönüşüm yaşanmaktadır. Ticaret kültürüyle yoğurulan Müslümanlar, İslam'ın çalkantılı yıllarında olduğu gibi, yeniden dünyanın dört bir yanına dağılarak, bütün ülkelerde geçmiş yüzyıllarda görülmeyen, bir canlılığa yol açıyorlar. Onlar her zaman, Thomas Jefferson gibi,” Tüccarların vatanı yoktur” demişlerdir. Yirmi birinci yüzyılda dünya, İslam'ın ilk yıllarının dürüstlük anıtı Müslümanları bekliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Pazartesi günü Birleşik Arap Emirlikleri’ni ziyarete gidiyor. Bu ziyaret geçen aylarda art arda uygulamaya konulmak üzere plânlanan üst düzey siyasi temasların ilki olacak. Cumhurbaşkanı muhtemelen BAE’nden sonra Suudi Arabistan’a gidecek. Bu ay çıkmadan önce Rusya Devlet Başkanı Putin’in ve İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un ülkemize gelmeleri bekleniyor.
Yazının ikinci bölümünün sonunda: ‘ İhracat gelirlerimizi artırmak için yatırım yapmak lâzım. Yatırım yapmak için para var mı ?’ Diye sorulmuş, ‘ Elbette var .’ Cevabı verilmiş, ‘ Nerede?’ Diye soran olursa, yazının üçüncü ve son bölümünü okuyabilirler .’ Denilmişti.
Bir ülkeyi İslâm dışı olmak değil, İslâm dışı değilim, müslümanım dediği halde Kur’anın esası olan Hak ve adâletin çok dışında dolaşmakta ısrar eden, devleşmiş nefislerinin esiri olan liderler ve onların emir kulları yıkar. Bu hüküm Kur’an-ı Kerim’in özünden çıkan bir hükümdür: “Zulme bulaşmış, adâletten uzaklaşmış bir iktidarın ve onun hükmü altındaki bir toplumun yıkılışı, bir başka deyişle kıyameti yakındır.”
Efendimiz, Cebel-i Nur Dağında Hira mağarasındaki manevi olaylardan sonra, hızla evine gelip, Hatice validemize: "beni örtün" deyip, örtüldükten sonra; ikinci vahiy nazil oldu:
Ne hazindir ki, beyin göçüne maruz kaldık ve kalmaya da devam ediyoruz. Bizim seçkin gençlerimiz yurt dışına giderken, dışarıdan gelen, Türk olmayan vasıfsız unsurlar hızla çoğalmaktadır.
7 Şubat 2022 Pazartesi günü tatil sona erdi. Öğrenciler ders başı yaptı. Okullarımız şenlendi. Geleceğimizin teminatı çocuklarımız ders başı yapması çok güzel. Milli Eğitim Bakanlığımız ve okul yönetimi öğrencilerimize tarih bilinci vermek ve yaşadıkları şehirleri tanıtıp sevdirmek için özel çalışma yapmalı.
* Temel sigarasını bir metre uzunluğundaki ağızlığa takıp içiyormuş. Neden? - Doktoru sigaradan uzak durmasını söylediği için. * Temel her gece yatmadan önce ayaklarına böcek ilâcı sıkıyormuş. Niçin? - Ayaklarında karıncalanma olduğu için.
Yirmi birinci yüzyıldaki, ekonomik ve kültürel değişmeler, bütün kuruluşları geleceğe dönük, stratejiler geliştirmeye zorlamaktadır. Çünkü hiçbir alanda gelecek, geçmişin tekrarı olmayacaktır. Carl Clausewitz göre strateji: ”Savaş planı hazırlamak, operasyonları plan doğrultusunda uygulamak ve operasyonlarda çatışma sınırlarını belirlemektir.” Kuruluşlar da geçmiş yıllardaki, birikimlerinden yararlanarak, bugünden geleceklerini planlamak ve belirledikleri hedeflere ulaşmak zorundadırlar.
Eskiden aşklar vardı; Duygu dolu sevgi yumakları ile örülmüş. Türlü gizemlerin barındığı, tomurcuk güllerle döşeli, yasemin kokulu bahçelerde bülbül sesleriyle anlatılan…
Şeyhü’l-Muharririn Ahmet Kabaklı Hoca, 2 Şubat 2001 târihinde vefat etti. Vefatının 21. Yıldönümünde saygı ve rahmetle anılmasına vesile olur düşüncesiyle; O’nun sayısı 50’yi aşan eserlerinden biri hakkında bilgi sunuyorum: