24 Şubat’ta Rusya’nın otokrat lideri Putin, haftalardır Ukrayna’yı kuşatma altında tutan ordusuna saldırı emrini verirken iki veya üç gün zarfında Kiev’in alınarak operasyonun tamamlanacağından emin görünüyordu. Dolayısıyla ABD ve Batılı ülkeler bu “yıldırım harekâtı” karşısında Gürcistan ve Kırım konularında olduğu gibi bazı diplomatik tepkilerle yetinmek zorunda kalacaklar, Rusya bir kere daha güç kullanarak hedefine ulaşacak, “kazanan taraf” olacaktı. Ancak Putin’in ve Kremlin’in öngörüleri yanlış çıktı. Ukrayna’nın bu beklenilmeyen direnişi soğuk savaştan sonra oluşan küresel politik, ekonomik ve sosyal dengeler üzerinde deprem etkisi yaptı. Bundan sonra Ukrayna’daki savaş hangi yönde gelişirse gelişsin Rusya-Batı ilişkileri farklı bir yörüngede seyredecektir; uygulanmakta olan ekonomik, finansal nitelikli olanlar başta olmak üzere, çok yönlü yaptırım kararlarının, kısıtlamaların Rusya ekonomisi üzerindeki sarsıcı etkileri sadece bu ülkeyle sınırlı kalmayacak, soğuk savaş döneminin ardından oluşan uluslararası ilişkilere, Avrupa jeopolitiğine de yansıyacaktır.
Anadolu’nun ön sözü Erzurum, 16 Şubat 1916 yılında Ruslar tarafından işgal edilmiş, bu acı ve ıstırap dolu günler iki yıl sürmüştür.Anadolu’nun ön sözü Erzurum, 16 Şubat 1916 yılında Ruslar tarafından işgal edilmiş, bu acı ve ıstırap dolu günler iki yıl sürmüştür.
Dünyanın gözü önünde Ukrayna’da çok büyük vahşet ve soykırım yaşanıyor Rus lider Putin tam anlamı İle insanlık suçu işliyor. Ukraynada soykırım yapıyor. Ruslar Ukraynada kendi ırkından ve kendi dininden insanlara kadın çocuk demeden 24 Şubat 2022 tarihinden itibaren savaş açtı.
Kadın cinayetlerinin ve kadına şiddetin zirve yaptığı utanç verici günleri yaşamaktayız. “ Kadınlar size Allah’ın emanetidir” diyen bir inanç sisteminin mensupları olarak ne yazık ki emanete yeterince sahip çıkamayan bir anlayışa sahibiz. Özellikle, İslam coğrafyasındaki kadına bakış açısı, Cahiliye döneminden öteye geçmemektedir. Küçük yaşta evlilikler, her türlü günah ve sevap düşüncelerinin kadın eksenli değerlendirilmesi, kadının sıradan bir obje gibi algılanması, alınıp satılması, özgürlüğünün kısıtlanması, hak ve hukukunun göz ardı edilmesi insanlık açısından utanılacak bir durumdur.
Bazen düzenimiz bozulur. Hayatımızdaki bu düzen bozukluğu, daha yüksek bir düzenin başlaması anlamına gelebilir. Başımıza gelen olayları yargılamadan, “Bu benim başıma neden geldi?” demeden önce o olayı kabul edip anlamaya çalışmamız gerekir.
İngiliz Büyükelçisi, eski Türk evlerinin dış duvarlarına asılan ‘Ya Hâfız’ (Muhafaza Eden Rabbimiz) levhalarını her yerde görünce Keçecizâde Fuat Paşa’ya bunların ne olduğunu sormuş. Fuat Paşa İngiliz’in tam anlayacağı dille cevap vermiş;
Çocukların nasihatten çok, iyi örneğe ihtiyaçları vardır. Joseph Joubert "Çocuğunuzu anlayabilmeniz için, onu kendine özgü gelişim biçimi içinde, bir bütün olarak görebilmeniz gerekir. Ana-babalık sanatı üzerine kurulan eğitsel felsefeyi iyice sindirin içinize. Çocuk yetiştirmek, güç ve karmaşık bir iştir. Ne var ki dünyanın mutluluk getiren, insana huzur veren en tatlı uğraşılardan da biridir. Bir ananın dünyaya sunacağı en önemli armağan, mutlu ve güvenli bir insan olarak yetiştirilmiş çocuklardır." Dr. Fitzhugh Dodson
Türk milletinin, Türk dünyasının çok değerli bir evladı daha bu alemdeki yolculuğunu tamamlayarak darı bekaya avdet eyledi. Sadi Somuncuoğlu henüz Ankara Ticaret Lisesi’nin birinci sınıf öğrencisi iken fikri tercihini yapmış, milletimize hizmet etmeyi, Türklüğe yararlı olmayı hayatının başlıca gayesi olarak benimsemişti.
Güneşin her doğuşunda ülkemizde aydınlık yüzlerin birbirlerini selamladığı, yeşilin her tonuyla dolu doğal güzelliklerin içimizi ferahlattığı, doğa dostlarının, dostluğun, kardeşliğin her yanımızı sardığı bir günü tarif etsem,
Bir adam karısına boşanma davası açmış. Hakim davalı kadına sormuş, davalı kadın demiş ki: ”efendim kocam haksız, hakim kocaya sormuş niye dava açtın?
Emperyalizm sadece devletlerarası bir kavram olarak değil, çok daha genel bir kavramdır. Emperyalizm sorununu önce dış ve iç emperyalizm olarak ikiye ayırmak mümkün. Dış emperyalizm, devletlerarası emperyalizmdir. Bir devletin bir başka devletin egemenliğine müdahale ile her alanda karşı devlet üzerinde sömürü kurmasıdır. Rusya’nın Ukrayna üzerinde oluşturmaya çalıştığı emperyalist anlayış güncel örnek olarak verilebilir.
İddia: Dileğimiz; başka diller ile anadilimizin birbirinden ayrı tutulması, ikisi arasına çizgi çekilmesidir. Anadilimizi kullanırken de, duruluktan yana olunmasıdır. Böyle yapmasak, aşırıcı oluruz. Aşırılık karşıtını doğurur, sonra da onu besler. Türkçe karşıtlığını doğurmak için, art amaçlı olmak gerek. Oysa biz dilimizi seviyoruz.
Donbass bölgesinde Rusya yanlısı ayrılıkçıların kurduğu Donetsk ve Lubanski cumhuriyetlerini tanıma kararının işgalin ilk adımı olduğu belliydi. Rusya 2008’de Gürcistan’da, 2014’de Kırım’da benzer adımları atarak Güney Osetya, Abhazya ve Kırım’ı ilhak etmişti. Ancak bu defaki hedefi sadece Ukrayna sınırları içerisindeki iki bölge değil, uluslararası hukuk bağlamında 600 bin kilometre kare toprağı, kırk milyonluk nüfusu bulunan büyük bir ülkenin tamamıydı. Çünkü Putin’e göre Ukrayna Rusya’nın bir parçasıdır, Bolşeviklerin ve Lenin’in yanlış tercihleri sonucu yapay bir devlet olarak kurulmuştur, egemenlik hakkına sahip değildir: “Ukrayna bizim için sadece komşumuz değil, aynı zamanda tarihsel akrabamız, kültürel ve dinen Slav ve Ortodoks yakınımız. Ukrayna tarihimizin bir parçası, Osmanlı saldırılarına karşı onları biz koruduk, doğusu eski Rus toprağıdır.” Putin bu konuşmasının ardından Donetsk ve Lubanski cumhuriyetlerini tanıdığını açıklayarak ordusuna “barışı korumak operasyonu ” adı altında Donbass bölgesine girme emrini verdi.
Ahilik Anadolu insanının yüzyıllar önce, kaliteli ürün ve hizmet üretmeyi teşvik etmek amacıyla, üreticilerin kurup geliştirdiği bir kurumdur. Ahiler hayat ve güç kaynağı şehirlerde, değişik alanlarda üretimi geliştirmek için, üreticiler arasında dayanışmaya ve yardımlaşmayı sağlayan öncülerdir. Onlar üreticiyle birlikte, tüketicinin haklarını koruyan, iyilikleri özendiren, kötülükleri önleyen, dönemlerinin başarılı sivil toplum kuruluşlarıdır.Ahilik Anadolu insanının yüzyıllar önce, kaliteli ürün ve hizmet üretmeyi teşvik etmek amacıyla, üreticilerin kurup geliştirdiği bir kurumdur. Ahiler hayat ve güç kaynağı şehirlerde, değişik alanlarda üretimi geliştirmek için, üreticiler arasında dayanışmaya ve yardımlaşmayı sağlayan öncülerdir. Onlar üreticiyle birlikte, tüketicinin haklarını koruyan, iyilikleri özendiren, kötülükleri önleyen, dönemlerinin başarılı sivil toplum kuruluşlarıdır.
Mekkeli müşrikler, Kabe'nin çevresinde dahi Efendimiz'e taarruz etmekten geri durmuyorlardı. Bir keresinde böyle bir hücum, Efendimiz'e çok bağlı olan sahabe, Haris İbn-i Ebi Hale'nin çok ağrına gitmiş, Efendimiz'i canı pahasına korumak için, bütün gücüyle müşriklerin üzerine atılmıştır. Ancak çok sayıda müşrikin kılıç darbeleriyle yere serilmiş ve inandığı İslam dini uğruna şehit olmuştur.
Pek çoğunuz rahmetli Galip Erdem ağabeyi tanırsınız. Belki “teorilerini” bilmeyeniniz de vardır.
Dr. İbrahim Doğan “Akıldan Kaleme” adıyla yayınladığı hatıratında sadece yaşadıklarını değil ülkücü-milliyetçi hareketin dününü ve bu gününü anlatıyor; ömrünün altmış yılını gecesiyle gündüzüyle adarcasına içerisinde geçirdiği bu hareketle ilgili fazla bilinmeyen birçok olaya, bildiklerinin tamamını anlatmasa da ışık tutuyor. Böylelikle bu konularda araştırma yapmak, yazı yazmak, daha da önemlisi dünü öğrenmek isteyenlere olayları bizzat yaşamış bir insan olarak yararlanacakları bir imkân sunuyor. Özellikle arka kapak yazısında ifade ettiği gibi “dünü hatırlamayan, hatta hiç bilmeyen nesillere” bu uğurda hangi bedellerin ödendiğini, nelere katlanıldığını anlatarak “dünü hatırlatmak, düşünme fırsatı” vermek istiyor.
Bir tahliye işi, mahkemesi İstanbul Sulh Hukuk, davacısı genç bir hanım, ticaret yüksek okulunu bitirmiş, bizzat çalıştırmak için lokantanın tahliyesini istemiş, davalı ihtiyacı yok, tecrübesiz olduğu için lokanta işletemez der.