Ziya Paşa ve Ben…

Sevgili okurlarım son zamanlarda Ziya Paşayı okumaya başladım. Her gün Ziya Paşa’dan biraz okumasam rahat edemiyorum. Onun içinde yazımın başlığını Ziya Paşa ve ben olarak yazmak zorunda kaldım.

Âh Gurbet!

Babam daha doğmadan babası ona dört başı mâmur bir gurbet sipâriş vermiş. Ondan bize, bizden de sonrakilere bu hep böyle sürer gider... Gurbet küf kokar otel odalarında, güneş hiç doğmasın dediğim, hiç olmasını istemediğim sabahlardır. Oradan oraya koşturarak 

Dünyâ’da Türkler

Kimilerine göre 4000, kimilerine göre 40.000 yıldır târih sahnesinde bulunan Türkler Milâttan Önce Aral Gölü, Altay Dağları ve Tanrı Dağları arasında kalan, Balkaş Gölü’nü içine alan üçgen şeklindeki geniş bir coğrafyada yaşıyorlardı. M.Ö. Birinci asırdan itibâren, çeşitli sebeplerle göç ederek önce Uluğ Türkistan’a, sonra da Asya kıtasının dışına yayılmaya başladılar.

Berlin ve Necid Çöllerindeki Şair

Bir şair düşünün hem 19, hem 20. asrı yaşamış, hem mesleğinde en ilerde, hem üniversitede hoca, hem İstiklal Savaşı Kahramanı, hem isyanı bastıran bir kanaat önderi, hem TBMM kurucu milletvekili, hem beklentisiz bir edip; hem çocuklarına merde bile muhtaç olmasın diye bir doğu, bir batı dilini öğreten muallim; hem dostluğu ve arkadaşlığı örnek bir yoldaş, hem sivil toplumun kılavuzu, hem yaşamayı değil yaşatmayı gaye edinmiş bir ruh mimarı; hem taassuba, hem hurafeye ve hem cehalete karşı isyan etmiş bir alim, hem fedakar ve hem ufuk sahibi bir aydın.

14 Mayıs 1950 Seçimleri - Coşkuyla Başlayıp Hüsranla Sonuçlanan Bir Siyasi Hareketin Hikâyesi

14 Mayıs 1950’de yapılan milletvekili seçimleri siyasi tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biridir; 27 yıllık CHP iktidarının devrilmesi, DP’nin iktidara gelmesi yani iktidarın  halkın oylarıyla değişmesi sadece kendi tarihimiz açısından değil tüm Türk ve İslâm dünyası için de bir “ilk” tir, demokrasinin zaferidir. Bunun ülkemizde gerçekleşmiş olması rastlantı değildir. Çünkü halkın iradesine dayanan anayasal düzen ve hukuk devleti konularında, 1876’daki Kanun-i Esasi ilanıyla başlayan 2.Meşrûtiyet döneminde hayata geçirilen, 1921 Esas Teşkilat Kanununda ve 1924 Anayasası’nda egemenliğin millete ait olduğunun vurgulanması gibi uzun yıllara dayalı

Vefalı Dost Yusuf Karakuş’un Ardından

Sırrını çözemediğimiz hayat yolculuğunda lezzetleri darmadağın eden ölüm hakikatiyle her an yüzleşmekteyiz. İnsanın var oluşundan beri üzerinde düşünülen, kitaplar yazılan, çareler aranan, şiirlerle anlatılmaya çalışılan, acı veren ve korkutan bu gerçek karşısında aciz kullar olarak yolculuğumuza devam etmekteyiz.

Sevginin Sırrı…

Yazılarımı genelde hep siyasi ve devletin bölünmez bütünlüğü konusunda yazıyorum. Bugün birazda sevgiden bahsedeyim istedim. Sevgi insanın en ince, hassas ve vicdan hislerinin meydana getirdiği merhamet ve şefkat duygularının bir esedir.

Barışa Yatırım Yapmayanlar Cephelerdeki Yıkıcı Yakıcı Savaşların Önüne Geçemezler

Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, korku yönetimleri güçlerini savaşlarla korumaya çalışırlar. Yirminci yüzyılın ırkçı devletleri gibi, sözde demokratik olan yönetimler, savaşlarla güçlerini korumaya önem verirler. Onlar hem ülke içinde hem ülke dışında uzlaşmacı olmaktan önce, çatışmacı olmaya özen gösterirler. Onların çevrelerinde bahar rüzgarları değil kış rüzgarları eser, başarıları silahsız güçlerinden daha çok silahlı güçlerine dayanır.

Annelerin Kıymeti

“Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, söyleyeyim: Annemdir.”

Anneler Gününde Yaşanan Gerçek…

Değerli okur: Aşağıda okuyacağınız gerçek bundan tam 37 yıl önce KKTC’de Anneler gününde yaşanmış bir olayı, ana yüreğinden taşan duyguları anlatır. Boşuna dememişler ‘’Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar’’ diye…

Öğrendim ki... 8

*Öğrendim ki... Gerektiğinde ‘ hayır ’ demeyi bilmeliyiz. Kırmadan, gücendirmeden... *Ulaşılamayacak kadar uzakta olanların takdir görmesi kolaydır.                                                                

Gezi ve Topçu Kışlası Hayali

“Gezi Olayları”, toplumun bütün kesimlerinin içinde yer aldığı ve ülkemizin bütün kentlerine (Bayburt ile Bingöl hariç) yayılan yakın tarihimizin en önemli ve em geniş katılımlı toplumsal hareketlerindendir. Toplumun çevre konusundaki duyarlılığının doruk noktasına çıktığı bu olaylara, devletin resmi açıklamasına göre 3,6 milyon kişi, resmi olmayan tahminlere göre 7,5 milyon kişi katıldı. Bu olaylar sırasında biri polis olmak üzere 8 kişi hayatını kaybetti, toplamda 10 bine yakın kişi yaralandı, yüzlerce kişi tutuklandı, bunlardan 120'den fazlası hakkında dava açıldı. 

Peygamberimiz ve Çocuklar

En büyük zevkimiz kesip biçmek… “Bu kadındır, bu yavrudur.” demedik. Sonu gelmişti insanın… Lâkin Seni kulsuz bırakmak istemedik. Arif Nihat Asya

Ramazan Bayramı…

Yazıma bütün Müslümanların bayramını kutlayarak başlamak istiyorum. Yüce Allah insanlara huzur, saadet, sevgi ve hoşgörü versin kimse kimseyi aldatmasın. Savaşlar bitsin, kavgalar bitsin, kimse kul hakkı yemesin, kimse kimseye üstünlük taslamasın.

3 Mayıs 1944 Ruhuyla Bozkurtlar Dirilecek İnşallah!

Bu bölünme, bu paramparça olma kimin eseri? Nasıl bir bölünme, niçin? Ve kimlere yaradı?

Bayramlar

“Bаyrаmlаr, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olmа şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir.” Teknolojinin baş döndüren yenilikleri, insanoğlunu şaşırtmaya devam ederken, aynı zamanda O’na büyük kolaylıklar da sunmaktadır.

Emekli Din Görevlisi Ahmet Yüter ile Ramazan Sohbeti

Oğuz Çetinoğlu: Her Ramazan ayında idrak etmekte olduğumuz o mübârek günlerin hikmetleri, faziletleri hakkında söyleşir, okuyucularımıza iletirdik. Bu yılki sohbetimiz, Ramazan gününe denk geldi. Klasik bir soru ile başlayayım: Oğuz Çetinoğlu: Her Ramazan ayında idrak etmekte olduğumuz o mübârek günlerin hikmetleri, faziletleri hakkında söyleşir, okuyucularımıza iletirdik. Bu yılki sohbetimiz, Ramazan gününe denk geldi. Klasik bir soru ile başlayayım:

Milyonlarca Sığınmacı Türkiye İçin Giderek Büyüyen Bir Yüktür

Geçen hafta İstanbul’un göbeğinde Taksim’de altı Pakistanlının dört turisti fidye almak amacıyla kaçırmaları, karşı karşıya olduğumuz sığınmacılar sorunumuzu bir kere daha gündeme getirdi. Yakınlarının konuyu polise yansıtması üzerine turistler üç gün sonra kaçırıldıkları evde bulunup kurtarılıyorlar.

Ne Amerika Ne Rusya, Ne Çin; Her Şey Türklük İçin…

Başlık olarak kullandığım bu cümlenin Türk milliyetçileri için geniş anlamı; “ne Amerika ne Rusya ne Çin, her şey insanlık için” şeklindedir. Türk milliyetçileri saldırgan ırkçı düşünceyi kabilecilik anlayışının bir sonucu olarak görür, bu nedenle de ilkel bulur…

Tolerans Dini

Dinimiz müsamaha dinidir. Bakmayın siz bazı kişilerin “Cennet Çavuşu “kesilmesine… Her şeyiyle apaçık ortadadır dinimiz. En güzel kapısının adı da müsamahadır. Hiç suiistimale ihtiyaç bırakmayacak kadar geniş bir müsamaha. Ramazan ayındayız, misali oruçtan verelim. Bir gün birisi geldi, büyük peygamberimizin huzuruna ve aralarında mealen şu konuşma geçti: