Dünyada Savaşa Karşı Bir Olmayan Ülkeler Yok Olurlar

Tarihsel süreçte toplumlar bulundukları yerde kalmazlar, konumlarını sürekli değiştirirler. Toplumların yapı değiştirmeleri, olumlu yönde büyümeye dönük olduğu gibi, olumsuz yönde küçülmeye dönük de olur. Tabiattaki doğal olayların, uymak zorunda olduğu doğal yasalar varsa, toplumlarda da insanların uymaları gereken toplumsal yasalar vardır. Toplumsal yasalar uzun dönemde, geçerliliklerini hiç aksatmadan korurlar.

Dilimizdeki Dikenler

Üstat Necip Fâzıl Kısakürek bir şiirinde diyor ki:

Hayvan Dostlarımız Bölüm 2

-Şimdi bana söz ver, yarın gelirken kedi bakımı ile ilgili bir kitap alacaksın ve hayvanları koruma gününde hepimiz hayvanlar için ne yapmamız gerektiğini düşüneceğiz dedi.

ABD Desteğindeki Vahşi Siyonist Şiddet Soykırım ve Savaş Suçudur

9 Aralık 1948 BM “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması“ sözleşmesinde soykırım şöyle tanımlanıyor: “Millî, dini, etnik ya da ırksal bir grubu kısmen ya da tamamen ortadan kaldırmak için gruba mensup olanların öldürülmesi, bedensel yahut zihinsel zarar verilmesi, fiziki varlığının ortadan kaldırılması hesaplanarak yaşam şartlarını kasteden değiştirilmesi …”

Biz Türküz

Biz Türk’üz. Ve şu an ki dağınık görünüşümüze bakmayın,” Biz Türkler”, Millet olduğumuzu hissettiğimiz zaman dağ gibi kuvvetli ve mert, orman gibi esrarlı ve içli ve bereketli oluruz. Çünkü Tanrıdağından ve Ötüken Ormanlarından geldik. Arap milliyetçisi ve paragöz kumandanlara teslim olmadık, sadece İslam’a gönlümüzle teslim olduk ve bu sâyede öne geçtik; İslam’ın kaderini yüklendik.

Gazze Dramı

Gazze’nin kontrolünü elinde tutan El Kasım örgütünün, roket dahi geçirmeyen “Demir Kubbe” yi aşarak İsrail’e saldırması, dünyayı ve en çok da İsrail’i şaşkına çevirdi. İsrail’e, “ Bu bizim 11 Eylül’ümüz” dedirtti. Kendisini dev aynasında gören Batının ukala ve şımarık kan emcisi İsrail, “Orta Doğu haritasını değiştireceğiz” sloganıyla Gazze’ye ölüm kusmaya, çocuk-kadın demeden sivil kıyımına başladı.

Savaşlara Hayır Demek Yeni Picasso'ların İşidir

İnsanlar topraktan gelmişlerdir, kendilerine verilen zaman tamamlanınca, yeniden toprağa döneceklerdir. Dünyada beş bin yıllık insanlık tarihine bütün olarak bakıldığında, dünyanın insanlara ait değil, insanların dünyaya ait oldukları görülür. Bu yüzden, ne Doğu"da ne de Batı"da ne kadar güçlü olursa olsun, hiçbir ülke, dünyanın tek sahibi olamaz. Dünya bütün dünyalılarındır.

Hürriyet Meşalesi Türkmen Kızı Kerküklü Zehra

Bağdat yönetiminin Türklere uyguladığı politikanın değişmez hedefi, Türkleri; topluca yaşadıkları bölgelerden sürüp, sürgün yerlerinde azınlık durumuna düşürmekti. Parçala, böl ve yönet ve/veya yut taktiği uygulanıyordu. Hedefe ulaşmak için mâkul bir gerekçeye dayanmak ihtiyacı hissedilmiyordu,

Cumhuriyetin 100. Yılı Çok Daha Görkemli Kutlanmalıydı

İki hafta kadar sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 100. yılını kutlayacağız. Bu tarih aynı zamanda Lozan Antlaşması ve Ankara’nın başkent oluşuyla da örtüşüyor. Birinci Büyük Savaş’ın galiplerinin bizimle ilgili paylaşım planları savaş henüz başlamadan hazırlanmıştı. Asırlardır Batı’ya Osmanlı adıyla sorun olan Türk varlığını direnemez duruma getirmekte kararlıydılar. Mondros Mütarekesi ve ardından İzmir‘in işgali bunun ilk adımlarıydı.

Hayvan Dostlarımız (Bölüm 1)

Bir varmış bir yokmuş, deve tellal pire berber iken mutluluk ülkesinde dolaşalım. Bakalım size ne masal anlatacağım. Şenköy’de yaşayan Şen ailesinin çocukları olan Kibar ile Şenol ikizmiş. Yüzleri çok benzemesine rağmen huyları hiç benzemezmiş. Bu iki kardeşten Kibar, çok sakin iyi kalpli ve sevgi dolu imiş.

Alevî – Sünnî Meselesinde Dış Tahrikler

Bazı politik görüşler, Alevî kimliğini kullanmak istiyorlar. Şimdi üzüntü ile hatırladığımız târihin derinliklerindeki Alevî - Sünnî görüş ayrılıklarını ve anlaşmazlıkları körüklüyorlar. Böylece topluluklar birbirlerine soğuk, yabancı ve yer yer de dostça olmayan tavırlar içerisinde oluyorlar. Kimi Alevîler, Sünnîler’e yakınlaşırlarsa eriyeceklerinden endişe ediyorlar. Sünnîler de Alevîler’e yakınlaşırlarsa hak yolundan Peygamber sünnetinden uzaklaşacaklarını zannediyorlar.

İsrail – Hamas Savaşı ve Türkiye

7 Ekim Cumartesi gecesi Orta Doğu’da bir “ilk“ yaşandı; resmen kurulduğu 1948’den beri 75 yıldır Araplara sürekli “dayak“ atan, BM’in çok sayıda kararını umursamadan Filistin’in tamamına yakınına zorbalıkla el koyan, Filistinlilerin hak ve hukukunu tanımayıp ezmeye çalışan İsrail, Hamas’ın çok ustaca baskınını engelleyemedi, derin bir şok yaşadı. Binden fazla İsraillinin hayatını kaybetmesi, üç bine yakın yaralı, iki yüze yakın askerinin ve vatandaşının rehine olarak Gazze’ye götürülmeleri bu savaşın sonucu ve seyri ne olursa olsun, en azından şimdilik İsrail için unutması imkânsız bir yenilgi anlamına geliyor.

Öğrendim ki… 22

*Öğrendim ki… İnsana yapılan yatırım, kârlılığı en yüksek yatırımdır. (Prof. Dr. Sâdık K. Tural’dan)   *Düşünmek, tenkit etmek ve tenkit edilmek bir ihtiyaçtır!                                                                               

Hukuk, Yargı, Demokrasi ve Anayasa İlişkileri

Kabul edilse de edilmese de hukuk, yargı ve demokrasi konularında sorunlarımızın bulunduğu ortadadır.  Dünya Adalet Projesi’nin 2022 Hukukun Üstünlüğü Endeksi yayınlandı.  Ciddi bir araştırmaya dayanan 2022 yılı verilerine göre Türkiye 0,42 puanla 140 ülke arasında 116'ncı sırada bulunuyor; geçen yıl 108. sıradaydık.  Konuyla ilgili çeşitli açılardan yapılıp yayınlanan başka araştırmalarda da görüntümüz daha parlak değil. Yaptığımız reformların görmezlikten gelindiğini öne sürerek bu tabloyu yok saymaya devam edebiliriz.  Ancak bu tutumun ülkemize maliyetinin ne olduğunu son on yılda yaşadık, biliyoruz.  Rasyonalite sadece ekonomide değil hukuk ve yargı başta olmak üzere devlet yönetiminin tamamında elzemdir.  

Taklitte Dehşet Kabiliyet (TDK)

Tamam, kabul ediyorum: TDK'nın yalnızca kusur ve yanlışlarını söylemek olmaz.

Aklın ve Ruhun Terbiyesi

İnsanın maddi ihtiyaçlarının yanında manevi ihtiyaçları da vardır. Manevi ihtiyaçlar bana göre maddi ihtiyaçlar karşılanmadan bile yokluğu sorundur. Ancak maddi ihtiyaçlar karşılandıktan sonra eksikliği çok belirginleşir. Karşılanmazsa mutsuzluk, haz peşinde koşma, doyumsuzluk veya yanlış yerlerde manevi ihtiyaçları arama sorunları oluşur. Bunların çözümü de ne yazık ki çok zor hatta imkansıza yakındır.

Rüzgâr Eken Fırtına Biçer

Çocukluğumuzdan beri “Çırpınırdı Karadeniz” Türküsünü hüzünle, gözlerimiz yaşlı dinledik ve mırıldandık hep. Rusya’nın zulmünde inleyen Azerbaycanlı Türk kardeşlerimizin ıstıraplarını, çilelerini en derinden hissettik yıllar boyu. Bu ıstırapta çaresizliğimizin de payı büyüktü elbette.

Türkler Nasıl Müslüman Oldu?

İmam Hatip liselerinde ve İlâhiyat Fakültelerinde okutulan İslam Târihi ders kitaplarında Türklerin Nasıl ve Niçin Müslüman olduklarına dâir tek satırlık bilgi yoktur. İslâmiyet öncesine ve sonrasına ait bilgeler en küçük teferruatına kadar vardır da Türklerin Müslüman oluş süreci hakkında bilgilere rastlanmaz.

Yayınlar Arasında

Dr. Mehmet Güneş sadece usta bir şair değil, millî, dini ve tarihi konularda ciddi araştırmalara dayalı çok sayıda eserleri, makaleleri bulunan değerli bir Türk münevveridir. Son kitabının konusu kapağındaki adıyla “ Gönül Dilimiz Türkülerimiz”.

Irkçılık ve Irkçılık

İki tür ırkçılık var, “armut piş-ağzıma düş ırkçılığı” ve “çalış senin de olur ırkçılığı…”