Dünya ve insanoğlu yaratıldığından beri, güçlü olan herkes ve her millet, kendisinden daha az güçlü olanları kontrol altında tutmak istemiştir. Bu isteğe eskiden kaba kuvvetle, silah gücüyle ulaşılıyordu. Günümüzde zekâsını kullanarak gizlice yapanlar olduğu gibi, eski metodu tercih edenlere de rastlanmaktadır.
Günlerden tekrar tekrar düşünüyorum: Bu kadar okumuş eğitim görmüş, en iyi okullardan mezun olmuş, devletin en üst kademelerine kadar yükselmiş insanlar, nasıl oluyor da suçsuz günahsız insanların üzerine en ağır silahlarla saldırabiliyor? Bunlarda hiç vicdan yok mu?
Serüvenimiz kadim dostların ”tebdil-i mekanda ferahlık vardır.” Düsturuyla küçük bir seyahat planlaması ile başladı.
Bir süredir İstanbul’da TEK RUMELİ TELEVİZYONU’nda Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş ile Hocaların Hocası olarak yaşadığı yakın tarihteki olayları, günümüzle örtüştürmeye çalışarak ekrana yansıtıyoruz.
Kadınların çalışması modern topluma geçiş sürecinde sürekli tartışılan bir sorun oldu. Ancak bu sorun her zaman kadınların modern iş hayatına etkili katılması yönünde sosyal, siyasi ve hukuki tedbirlerin alınmasıyla sonuçlandı. ABD’de yapılan bir araştırmada annelerin tam zamanlı işlerde çalışmak istemediğini ortaya koymaktadır.
İnsan mutsuzluğu da mutluluğu da kendi içinden üretir. İnsanın kendi içinde ürettiği kargaşa dış dünyadaki gerçek tehlikelerden çok daha ürkütücüdür.