“ Batının tehdidi altında yaşamamızın ve iktidarların onların elinde kuklalaşmasının sebebi bilim ve teknoloji alanındaki geriliğimizdir. Ülkemize yönelik tehdit bilim ve teknoloji üzerinden bize ulaştığı halde, açığı kapatmak için kararlılık sergilemiyoruz. Hatta tam aksine çok da rahat görünüyoruz.” İbrahim Okur. Uygarlık yolu s.190
Ebediyete intikalinin 6’ncı yıldönümünde; o büyük ‘Özgürlük Savaşçısının’ , Devlet Adamının, Türk Milletinden aldığı güç ve Kıbrıs Türk’üne olan sarsılmaz inancıyla vermiş olduğu mücadele sonucunda, ata yadigârı ‘o gazi topraklarda’ , kan çanağından bir devlet çıkardığı gerçeğinin altını çizerek. Onu; minnet ve hasret duygularıyla anıyorum.
Çok sayıda üyesi bulunan bir yazışma grubunun, emekli general olan yöneticisi, üyelere gönderdiği bültenin giriş cümlesi şöyledir:
”Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Ulusun yaşamı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir’’ (1923-Gazi Mustafa Kemal Atatürk)
Türk Milletinin doğu da batı da, güney de kuzey de yüzyıllardır yaşadıklarına bakıp ve halen bunlardan bir ders çıkarmadan yaşamanın dayanılmaz ağırlığı içindeyim.
Siz, doğum tarihi belli olmayan ancak 1748 yılında vefat eden Server Dede’yi tanımıyorsunuz?
Kocaeli Kültür ve Turizm İl Müdür Yardımcısı Ercan Yamen ile 2018 yılının ilk günü Hünkar Çayırı’nı gezdik.
Şehir kaç tepe? Yedi, üç, bir, her biri bedesten. Kapıda karşılayan doymak bilmez bezirgân. Pazarda satılan ise bizatihi insan.
Ne de çabuk geçiyor zaman! Tam 43 yıl geçmiş Kıbrıs Barış Harekâtının ardından…
İslâmîyet hakkında konuşmaya - yazmaya cesâret edemeyenler, din adamları ve onların yazdığı kitaplar üzerinden İslâmiyeti hırpalamaya çalışıyorlar.
Türk Milleti diğer insanlarla birlikte yeni bir yıla girdi. Gelecekte bizi neler bekliyor, üç aşağı beş yukarı biliyoruz. Nereden biliyoruz derseniz, geçmişte yaşadıklarımız önümüzü aydınlatıyor da, ondan!
Tarihin hiçbir döneminde değişmediler! 94 yıldan beri devletimizin bu coğrafyadaki varlığını hiç hazmedemediler!
Dil Darbesi ne yaptı? Türkçeye meşrû ve doğru yollardan girmiş binlerce kelimenin unutulup ölmesi uğruna yerlerine binlerce kelimeyi îmâl ve ikaame edip dilimize soktu...
Çünkü Ordularımız bu gücü; Yüce Türk Milletinin öz varlığından, Mete Han’ın tahta çıkış tarihi M.Ö 209 yılından bugüne, ardında bıraktığı o muhteşem tarihçesinden alır.
Erasmus Programı, Avrupa Birliği ülkelerinin yüksek öğretim kurumlarında, Avrupalılık bilincini yaymak ve geliştirmek için 1987 de kurulmuş.
Yılbaşı gecesini, günler öncesinden başlayan hazırlıklarla kutlayanlar, yaptıkları işin ve eğlencenin, Hıristiyan âdeti olan Noel kutlamalarıyla alakalı olmadığını söylüyorlar. Bir bakıma haklıdırlar. Hakîkaten 31 Aralık gününü 1 Ocak gününe bağlayan gecenin Noel ile alakası yoktur.
Kıbrıs adası, asırlardan beri ata yadigârımız, vatan toprağımızdır.
Asâlet bir altın idi, pul oldu, Türlü türlü bedenlere çul oldu; Îmânın yolu keseden geçeli Kimi pula, kimi kula kul oldu...
Hayatta hiç bir şeyin tesadüf olmadığına inananlardanım. Bu sebeple etrafıma “ne olup gidiyor” diye hep dikkatli bakarım.
1207 yılında Belh şehr inde doğan Hz. Mevlana 17 Aralık 1273 yılında Konya ‘da Hakk’a yürüdü.