Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde kaymakam iken, Türk Ordusu’nu arkadan vuran Ermeniler hakkında, hükümet sevk ve iskân kararı almıştı. Kemal Bey, kendisine verilen vazife gereği, bu kararı uyguladı.
Sabahattin Ali: Bürokraside aykırı, duyguda aşırı, fikirde haşarı, mantıkta akış yukarı, netîcede apayrı...
Eli kalem tutanlar, profesyonel ve amatör yazarlar, özellikle de gazeteciler!
Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü... Ben de biraz kendimi avukat olarak görüyorum. O nedenle sabahın erken saatlerinden bu yana telefonuma mesajlar gelip duruyor.
80’lerin sonlarına doğru meşhur “ Patagonya’nın Sesi Radyosu ”nda sorardı ecnebîler Vatandaş Rıza ’ya: -- Sen Müsliman? -- Eh, zaman zaman..
Milletlerin tarihinde çok sayıda savaş vardır. Tarihi sadece barışla geçen bir millet yoktur. Birçok milletin kendini bir millet olarak ifade etmesi kazandığı bir savaştan sonra gerçekleşmiştir.
Yazıma başlık yaptığım cümle; hayatım boyunca verdiği mesaja çok dikkat ettiğim bir atasözümüzdür. Aslında bu söz, hangi makamda olursa olsun, bulunduğu mevkiin öneminin, kendisinin kim olduğunun değerlendirmesini yapabilecek her fani için geçerlidir!
Hayat kaynağımız suyun kıymetini biliyor muyuz? Su, hayattır. Su, medeniyet kültür ve her şeydir. Ab-ı Hayat olan can suyumuzun, ırmaklar, nehirler ve derelerimizin kıymetini biliyor muyuz?
‘’Hayat ya cüretkâr bir maceradır, ya da hiçbir şey…’’ Durdurabiliyorsan zamanı bir bak geriye! Neleri yaşadın, neyi yaşattı bu hayat sana?
Türkiye açısından üst derecede mühim olan ibâdet dili mevzuunda ‘ âlim ’ denilebilecek ölçüde İslâmî bilgilere sâhip yaşayan akademisyenler; Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ve Prof. Dr. H. Yunus Apaydın’dan oluşan ilmî müşâvere ve redaksiyon heyetinin kontrolünde; Prof. Dr. unvanına sâhip Hüseyin Algül, İbrâhim Kâfi Dönmez, Mehmet Erkal, Ömer Fâruk Harman, Ahmet Sâim Kılavuz, Süleyman Uludağ ile Hac ve Umre Uzmanı İrfan Yücel tarafından hazırlanan 2 ciltlik ‘İLMİHAL’ isimli eserde mevzu ile alâkalı olarak şu bilgiler yer almaktadır.
Öncelikle şu gerçeğin altına çizmek gerekirse; Kıbrıs konusuna, ‘’Milli Dava’’ niteliğini Türk Milleti vermiştir. Dolayısıyla bu tarihi gerçek, Türkiye’nin Kıbrıs’a olan ilgisinin temelini teşkil eder.
“ Övemem, kendi yaşamının seyircisisin . Yeremem, davranışlarının kaynağı gerçek. Anımsayamam, ya tam varsın ya tam yok. Tutamam, hiçbir yerde bütününle değilsin.” demiş ya şair Celal Sılay; senin için demiş.
Hüseyin dayı’yı tanıdığımda 25 yaşındaydım. O ise; 60-65 yaşlarında bir mücahitti… 1974’deki Kıbrıs muharebelerinde en ön saflarda görev alan, genç mücahitlere örnek olan cesur yürekli bir Türk Mücahidiydi…
Zaman ne de hızlı geçiyor. Daha dün gibi hatırladığım 25 Mart 1985 yılında kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz Gebze Gazetesi, bu günlerde 34.Yılını doldurmanın heyecan ve mutluluğunu yaşıyor.
“Hayâtını Türk irfânına adayan, münzevî ve mütecessis bir fikir işçisi...” Kendini bu sözle târîf eden büyük muharrir, mütercim ve mütefekkir Cemil Meriç (1916-1987), Türkçenin değişme hızı hakkında şöyle bir benzetme yapmıştı:
Türklerin İslamiyet’le ilişkileri Hazret-i Muhammed (sav) Efendimiz döneminde başladı. İslam’ın ilk kadın şehidi Sümeyye Bint Habbât (radyallahu anha) aynı zamanda ilk kadın sahâbelerdendi ve Türk asıllıydı. 615 yılında Ebû Cehil tarafından şehid edildi.
Tanbûrî,bestekâr,hâfız ve hattat Kemal Batanay anlatıyor: (Müridoğlu Mehmed Kemaleddin, 1893-1981).
An gelir yere göğe sığdıramazsın kendini! Düşüncelerin duygularına yenik düşer, uçar gidersin başka diyarlara… İnsanın gönül sesi bir kez çağıldamaya görsün!
Cenab-ı Allah’ın lütuf ve ihsanı ile ebedî saadetlerin müjdecisi olan üç aylara ulaşmış bulunuyoruz. Mübârek Regaib Kandili’ni bu gece idrak edeceğiz.
20 Ocak 2018 tarihinde başlayan Zeytin Dalı Harekatı, "meşru müdâfaa hakkı" çerçevesinde bugün de devâm ediyor.