“Eğitim çocuğu sevmekle başlar.”
Geçen hafta doğum günümdü. Değerli dostlarım ve yakınlarımın temenni ve kutlamaları arasında beni en fazla duygulandıran bir sığınmacı Afgan ailenin getirdiği hediye oldu.
Eski bayramların özlenen tadını vermese de, bu yılki bayram yine de birçok mutluluğu birlikte yaşamamıza vesile oldu. Geçici olsa da çekirdek aileleri birleştirdi. Torun, dede, nine, akraba ve dostları bir araya getirdi. Özlemlerin hüznü, sevince dönüştü. Değerli duygular paylaşılarak huzurun tadına varıldı. Ramazan ayında topladığımız güzel hasletleri bir nebze birlikte paylaştık.
Kuşlar neşe ile şakıyor Dallar yapraklar ile güzelleşiyor Papatyalar çimenleri süslüyor Ne güzeldir baharda park köşeleri
T.B.M.M.; 18 Mart 1920’de Misak-ı Millî kabul edilip İstanbul’da son toplantısını yapan Osmanlı Mebuslar Meclisi, Ankara’ya gelebilen üyeler ile yeni seçilen üyelerden oluşuyordu. Açılışı Cuma gününe tesâdüf ettirilen meclisin üyeleri, Hacı Bayram Camii’nde Cuma namazını kıldıktan sonra, kurbanlar kesilerek, dua ve tekbirlerle Meclis binasına geldiler.
Devr-i Alem belgesel program yönetmen ve yapımcısı İsmail KAHRAMAN 15-21 Haziran 2010 tarihinde Hun imparatorluığundan Göktür imparatorluğuna, Moğol imparatorluğundan Uygur Türk imparatorluğuna Türk tarihinin kuruluş destanının yazıldığı Moğolistan’da belgesel çekimi yaptı.
19 Nisan 2008’de ATO Salonunda toplanan Türk Ocakları Kurultayı’na öğleye doğru ara verildi. Bazı eski dostlarla benim 2. kattaki odamda yemek yiyorduk. Kapı aniden açıldı, Ayvaz Gökdemir sevinçli anlarında yüzünü kaplayan tatlı tebessümüyle parmağını sallayarak siteme başladı “beni bu Kurultay’a getirmediniz de ne oldu? Bakın işte geldim.“
Arkadaş; Türkçe’de, en çok kullandığımız kelimelerden biridir. Çok derin mânâlıdır.
Soğuk savaş sonrası Avrupa ve Asya'nın ekonomik, siyasal ve kültürel hayatının yenilenmesinde Türkiye, Osmanlı öncesinde olduğu gibi, sürükleyici ve toparlayıcı bir işlev yüklenecektir. Tarih içinde Anadolu kadar Avrupa ve Asya'nın karşılaştığı, savaştığı ve hesaplaştığı başka bir coğrafya yoktur.
TDK lügatleri "Ne ararsan bulunur derde devâdan gayrı" sözünü hatırlatıyor sık sık.
*Öğrendim ki… İnsanın iyisi saadet bahşeder, kötüsü tecrübe kazandırır, mükemmeli iz bırakır.
Dünya, Hamas güçlerinin 7 Ekim’de İsrail’in sınırdaki bir kasabaya ve burada eğlenen topluluğa yönelik birkaç saatlik askeri harekatını şaşkınlıkla karşıladı. İsrail ile igili her şeyden haberdar olduğu bilinen MOSSAD beş yıldır yapıldığı öne sürülen bu hazırlığın nasıl farkına varmamıştı?
Hüzün de neşe gibi insanın hep yanındadır. Hayat aslında neşe ve hüzün arasında kolan vurmaktır. “Deliye her gün bayram” misali bütün günleri bayram edenler bile bir gün mutlaka hüzünle tanışırlar.
Emekli Din Görevlisi Necâti Kadiroğlu ile Ramazan ve Hakkında Konuştuk.
12 Eylül 1980 darbe döneminde 587 sanıkla başlayan MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Ana Davası, geçen Aralık ayında yayınlanan DAVA’NIN DAVASI kitabında etraflı şekilde anlatılıyor. Bu yazının birinci bölümünde bu davayla ilgili belgelerin yer aldığı çok büyük emekle hazırlanan arşivin hazırlanış hikâyesi ve akıbeti yazılmıştı. İkinci bölümde İddianamenin belkemiğini oluşturan “suçun vasfı” nda çok önemli gördüğüm bir hususa dikkat çekmek istiyorum.
Gazeteci-Yazar, 21. Dönem İstanbul Milletvekili Nazif Okumuş ile Ramazan ve Medya Hakkında Konuştuk
Ağaçların yazın meyve vermek için, kışın hazırlanmaları gibi, her yılda on bir ay hazırlanan Ramazan ayı, İslam dünyasına barış getirmek için gelir.
Artık 7'den 77'ye hepimiz akıllı telefonlar kullanıyoruz. Kullanmak zorundayız da...
Şehidlik bir mertebedir. Şehidlik mertebesinin yolu herkese açıktır. Bu mertebeye ulaşmak için insanların makamları söz konusu değildir.