Nasreddin Hoca çok yönlü bir halk filozofudur. Hazin bir tecellidir ki yalnız mizahî yönüyle bilinmektedir. Gerçekte Hoca, okyanuslar enginliğinde uçsuz bucaksız deryâdır. O deryâya girme fırsatı bulanlar, yüzme bilmeseler bile huzura, gurura, tasavvufa ve nice yüceliklere kulaç atabilirler.
12 Mayıs 2010’da Rusya Federasyonu Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında Türkiye’nin güney kıyısındaki Mersin ilinde VVER-1200 reaktörlü dört güç ünitesine sahip, toplam 4800 MW kurulu güç kapasiteli Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşa edilmesini öngören işbirliği anlaşması imzalanmıştı.
Hukuk gelenekleri sağlam olmayan devletlerin, yönetim gelenekleri güçlü olmaz. Hukuk toplumun, toplum yönetimin güç kaynağıdır. Hukukun olmadığı toplumlarda, uyumsuzluk ve düzensizlik vardır. Uyumun yerine uyumsuzluğun, düzenin yerine düzensizliğin geçtiği bir toplumda, kurumlar ve kuruluşlar hiçbir alanda başarılı çalışmalar yapamazlar.
Biz Türklerin kültür kökleri çok derindir ve çok çok uzak geçmişe dayanmaktadır. Ne yazık ki; savaşlar, göçler, başka ülkelere ve uluslara Ulu Tanrı adına hükmetme konularına kendimizi çok kaptırmışız.
Oğuznâme olarak da adlandırılan Oğuz Kağan Destanı’ nın günümüze ulaşan en eski nüshası, Uygur harfleriyle 13. yüzyılda yazılmıştır. Bu metin, Paris’teki Fransız Millî Kütüphanesi’ndedir.
Şanlı Türk Ordusu’nun 2229. yaşını gururla ve şerefle tebrik ediyor, kurucusu METE HAN’ı rahmetle anarak birkaç konuya değinmek istiyorum.
Korona gerçekleri dünyayı öylesine alt üst etti, ülkelerin gündemi sadece bu salgına o kadar çok odaklandı ki!
Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa'nın soyundan gelen Mehmet Fuad Köprülü 1890'da İstanbul'da doğdu. Ziya Gökalp'in etkisiyle Milli Edebiyat akımını benimsedi. 1913'te 23 yaşında İstanbul Darülfünunda Türk Edebiyatı Tarihi Müderrisi oldu.
Savaşın başlama sebepleri çok ve karmaşıktır: Şu sebepler ön plânda yer alır:
Korona virüsü toplumun tüm kesiminin hayatını olumsuz etkiledi. Pandemi sürecinde en büyük sıkıntı çekenlerin arasında öğrencilerimiz ve velileri oldu. 23 Mart tarihi itibariyle uzaktan eğitime geçen öğrenciler, bahar dönemini verimsiz geçirmek zorunda kaldılar. LGS ve YKS sınavına girecek öğrenciler ve velileri endişeli, vaka sayılarının arttığı bu günlerde sınavlar neden ertelenmedi tartışması yaşanıyor.
Hayatın yaşanır kılınmasında, her düşünce ve eylemin bir ötesi, bir maverası, bir görünmeyen yüzü vardır. Her düşünce, bir eylemi maverasıyla, ya zenginleştirir ya da yoksullaştırır. İyilik arayanlar, bir eylemin maverasında olumluluk, kötülük arayanlar olumsuzluk görürler. Toplumları zenginleştirenler, her eylemin ötesindeki çirkinliklerden daha çok, güzellikleri görecek göze sahip olanlardır. Bilgelik görülende değil, görendedir.
13 Mayıs 2020 tarihinde tarafıma gönderilen e –mailde, İst. Tek. Ünv. İnş. Fak. Bölüm Başkanı,İSKİ Yön. Kur. Üyesi, Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı görevlerinde bulunan merhum Prof. Dr. Hasan Zuhuri Sarıkaya Hocamızın hatırasına ,Ulusal Membran Teknolojileri Uygulama- Araştırma Merkezi (MEM – TEK) tarafından yayınlanacak olan MEM –TEK Bülteninde yer almak üzere, özel bir sayı hazırlanmakta olduğundan bahisle, en geç 18 Mayıs 2020 tarihine kadar gönderilmek üzere, mesai arkadaşlarından bir hatıra yazısı talep edilmekte olduğunu gördüm.
Kıbrıs’ta Korona sürecinden etkilenmiş adanın güneyinde yaşayan Rumlar bu salgında daha çok kayıp vermiş, adanın kuzeyinde yaşayan Türkler ise Anavatan Türkiye’nin de desteği ile bu süreci en az kayıpla atlatmıştır.
Türkiye ile on iki milyon kilometrekarelik alana yayılmış Türk Cumhuriyetleri, aynı dilin çeşitli lehçelerini konuşuyorlar. Gelenekleri, kültürleri, destanları, masalları, atasözleri, mânileri, bilmeceleri, tekerlemeleri aynıdır.
İsteyen beğenmeyebilir, ama biz yazmaya devam edeceğiz.
İnsanlığa ve ülkesine karşı kendisini sorumlu hissedip, bu uğurda her türlü fedakârlığa katlanarak, üstün hizmetlerde bulunan şahsiyetlerin isimleri, onlara karşı vefa borcunu ödemek ve gelecek nesillere hatırlatmak düşüncesiyle; cadde, bulvar, okul, hastane, havaalanı vb. yerlere verilerek yaşatılmaya çalışılır.
Günümüzde bütün inançların, sanat dallarının, hatta bilimin dahi kendisine taban olarak aldığı bir kök inanç sistemi vardır. Mevcut temel inanç sistemleri iki ayrı kutup olarak şekillenmiştir. Bunlar şöyle özetlenebilir:
Babalar Günü Baba; bilgi, nasihat ve öğüttür. Baba; öğretmen, okul ve ilimdir. Baba; güç, kuvvet ve başarıdır. Baba ocaktır, evdir, yurt, yuvadır.
Kırım’da yaşayan soydaşlarımızın çok azı, Türkistan’dan Hunlar, Göktürkler, Kıpçaklar ile Avar ve Hazar Türklerinden oluşur. Bir başka küçük grup ta Selçuklu Türkleridir. Asıl büyük kütle, İslâmiyet’le şereflendikten sonra Türk kültürünü benimseyen, Türkleşen ve ana dil olarak Türkçe konuşan, Altın Orda Devleti halkından olan insanlardır. Fakat bunların hepsi, özellikle Kırım Hanlığı’nın kuruluşundan sonra tamamen kaynaşmış, tek bir millet olmuşlardır. Türkistan’daki Kara Tatarlar, Ak Tatarlar ve Buyır Nor Tatarları, Orhun Tatarları, Şimal Tatarları ayırımı, Kırım Türkleri için geçerli değildir.
‘’Bu yazım; yürekleri evlat sevgisi ile dopdolu, sadece evlatları, aileleri için değil, o cesur yürekleri: Ülkemizin bölünmez bütünlüğü, birlik ve beraberliğimiz, şanlı bayrağımız, müreffeh geleceğimiz için çarpan babalarımıza ithaf edilmiştir.’’