“Doğrunun ve yanlışın ötesinde bir yer var; seninle orada buluşacağız.” sözü mesnevide geçer. Bu ifadeyi “Doğru ve yanlış tüm kavramların ötesinde bir yer var. Seninle orada buluşacağım.” şeklinde de çevirebiliriz.
Yahyâ Kemal Beyatlı; ‘ Ahmet Yesevî’yi incelemek, tanımak ve anlamak gerekir. Bizim milliyetimiz O’nda gizlidir .’ Diyor. Yahyâ Kemal Beyatlı; ‘Ahmet Yesevî’yi incelemek, tanımak ve anlamak gerekir. Bizim milliyetimiz O’nda gizlidir.’ Diyor.
İnsan sevmeye ve sevilmeye muhtaç bir varlık. Kendi yaşamını sürdürecek içgüdülerle donatılmış. Müşterek hayat şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonrada riskleri öğretiyor, sevinme, eğlenme, endişe, korku hep var olmuş ve olacak. Mutluluk ise iyi beklentilerin öngörüldüğü gibi gerçekleşmesi galiba. 1 yıl dediğimiz Dünya’nın Güneş etrafında dolaşması süresi. Her birey ister ekvatorda yaşasın isterse kutuplarda kendini mutlu edecek anları yıl denen zaman diliminde yakalamaya çalışıyor.
Nehirler hep aşağı yuvarlanarak akar Coşkun ırmaklar gibi akmalı mıyım sence Bazı insanlar özden ciğer yakarak bakar Gözlerimi dikerek bakmalı mıyım sence
Geçen hafta, Gazi Yarı Maratonu’na katılmak üzere Palandöken Masterler Koşu Grubu olarak Gaziantep’deydik.
Türk milletinin varlık sebebi olarak kabul ettiğimiz güzel Türkçemizin nasıl ve kimler tarafından yozlaştırıldığını araştırıp sizlere bu konuda bilgi sunmak istedim. Öz Türkçe diye uydurukça kelimeleri dilimize yerleştirmeye çalışanlar kimlermiş biliyor musunuz? Türkiye’de yıllarca beynelminelci geçinen yazarlar, üniversite hocaları ve onların yardakçıları!
Kanlı Noel’e gelmeden önce Kıbrıs’ı Türkler açısından geniş bir perspektifle ve oldukça özet bir şekilde ele almakta fayda görüyorum. Osmanlı İmparatorluğu Anadolu’da birliği sağladıktan ve onun iki omuz başı olan Balkanlar’a ve Kafkasya’ya hâkim olduktan sonra; Anadolu, Suriye, Mısır’a yakınlığıyla adeta Doğu Akdeniz’in düğüm noktası konumundaki Kıbrıs Adası’nı Venediklilere bırakamazdı.
Milletimizin, dilimizin ve bağımsızlığımızın şâiri, Mehmet Âkif Ersoy tarafından yazılan Safahat yedi kitaptan oluşmaktadır. Önceleri ayrı ayrı basılan bu eserler Latin harfli baskılarda bir araya getirilmiş olup, on iki bin mısra'dan teşekkül etmiştir. Safahat dışında kalan şiirleri 1975'ten itibaren ek bölüm olarak Safahat'a alınmıştır.
İngiltere’nin 1878’de Kıbrıs adasına el koymasıyla başlayan; Kıbrıs Türk Halkının, Rumlara karşı adada gerçekleştirdiği direnişe, var oluş mücadelesine yansıyan üç önemli gerçek vardır:
İzmit’imizin doğu kesimini ele alacak olursak, konuyu daha iyi anlamış olacağız. 1900 lü yıllarda İzmit in doğusunda, yani Baç tan sonra mahalle denilebilecek bir oluşum bile yoktu.
İnsanoğlu aklını başkasının kılavuzluğu ve yardımı olmaksızın kullanmak kararlılığını ve yürekliliğini gösterebilmelidir. Kant, “Aklını kendin kullanma cesaretini göster.” der. “Sapere Aude!’’aydınlanmanın parolasıdır.
Daha bir delikanlı iken 36 yaşında kaybettiğimiz öğretmen, yazar, asker Ömer Seyfettin’in (1884-1920) Yarınki Turan Devleti adlı mini bir eseri daha ortaokul talebesi iken elime geçmiş ve hemen okumuştum. 1950 yılları sonu falan. Etkilenmiştim. İnancı kuvvetli bir Türk Milliyetçisi olan yazarı bu yönüyle de tanımak beni mutlu etmişti.
‘ Her Türk’ün iki vatanı vardır. Birincisi doğduğu topraklar, diğeri ise Türkiye’dir .’ Diyen Mustafa Çokay , Türk Dünyası’nın 20. yüzyıl başındaki önemli isimlerinden biridir ve Türkistan Millî Birliği’nin kurucusudur. Ömrü boyunca dünyadaki bütün Türklerin hür olmaları için mücâdele etmiştir.
“ Çocuklar eleştirilmekten, azarlanmaktan değil, kendilerine güzel örnek olunmasından etkilenirler.” Thiersch
Laiklik hem yanlış anlaşılmış hem de yanlış anlatılmıştır. Kimileri laikliği dinsizlik olarak nitelemiş kimileri de laikliği şahıslara indirgemiştir. Bir kere laiklik kesinlikle dinsizlik değildir. Çünkü laiklik şahıslara indirgenemez, devlet laik olur. Yönetim şeklini laik düzene göre kural koyan devletlerdir. Şahıslar bu konuda kural koyamazlar.
Bir çok insan bu görüşe hemen siyasi olarak bakıyor ve yıldırım hızıyla bardaktaki mevcut suyu da döküyor. Eleştirdikçe eleştiriyor, hırçınlaştıkça hırçınlaşıyor.
Özgünlük yağmurlu günlerdeki şimşek gibi, insanların zihinlerinde bir düşünce olarak doğar ve uygulanma kanalı bulursa, bütün dünyayı aydınlatır. Özgünlüğün doğurduğu güçten yararlanmak için, farklılıkların korunarak desteklenmesi gerekir. Demokratik katılımın özendirildiği, açık toplumlarda özgün düşünceler, hiçbir dirençle karşılaşmazlar. Bu yüzden farklılıkların korunduğu, özgürlüklerin önemsendiği kuruluşlarda, büyük değişimlere yol açacak atılımlar yapılır.
Bütün dünya ülkeleri de böyle midir bilmiyorum. Bizim memleketimizde yaşayan insanlar ne kadar değerli ve kabiliyetli olursa olsunlar, umumiyetle, hayatta oldukları süre zarfında pek kıymetleri bilinip takdir edilmezler. Hatta öyle ki, bir kimse şahsi kabiliyeti ve çalışkanlığı ile kendi sahasında biraz temayüz edip öne çıkmaya başlamış ise, hemen en başta yakınındakiler olmak üzere, etrafındakiler haklı veya haksız en ağır tenkitlerini acımasızca yapmaya başlarlar. Çok fazla yükselmesine mâni olmak için de amiyane tabirle, paçalarından tutup devamlı olarak aşağıya doğru çekiştirirler.
7 Ocak: ABD kongre binası basıldı. 8 Ocak: Türksat 5A uydusu, milli imkanlarla Türkiye'de birleştirilip, Falcon 9 roketiyle Cape Canaveral'den Türkiye saati ile 05:15'te uzaya gönderildi. 9 Ocak: Endonezya’da uçak denize düştü!
Kocaeli’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılı anısına kurtuluş savaşında çok büyük katkısı olan Kocaeli grup komutanlığı ile ilgili yaptığımız araştırmaları sizlerle gazetemizde paylaşmaya devam ediyoruz.