Nogaylar bir millet, bir ırk, bir kabile veya Oğuzların 24 boyundan biri değildir. Onların Türk ırkına, Türk kültürüne ve İslâm dinine mensup olduklarında şüphe yoktur. Bazı târihçilerin iddia ettikleri gibi; Nogaylar, Moğol asıllı değildir. Kırım Türkleri gibi, ataları Moğol idaresinde yaşamış ve zamanla Moğolları da Türkleştirmiş olan Türkistan kökenli Türklerdir. Topluluğun adının, Altın Orda Devleti komutanlarından Emir Nogay ’dan geldiği bilgisi, genel kabul görmüştür. Farklı bilgilere de rastlanmaktadır.
Dört yıldır hızlı bir yükselme seyri izleyen enflasyona bağlı olarak kağıt ve baskı fiyatlarının artmasına rağmen piyasada farklı yayınevlerinin çıkardığı çok sayıda kitap bulunuyorsa, bunlar yayınlanıyor, alınıyor ve okunuyorsa bu durum fikir ve düşünce hayatımızda hala sağlam bir damarın olduğu anlamına geliyor. Masamın üzerinde bulunan kitaplar arasında Şerafettin Yılmaz’ın başkanı olduğu Vakfın yayımladığı kitapları ayrı bir yazı konusu yapmak istiyorum. Çünkü on iki cilt halinde yayımlanan bu kitapların gerek konuları gerekse yazarları özenle seçilmişler; Vakıf, Kültür Bakanlığı'nın ve milli hassasiyete sahip bazı işadamlarımızın desteğiyle cumhuriyetimizin yüzüncü yılı vesilesiyle milli kültürümüz, tarihimiz ve düşünce hayatımız açısından çok yararlı bir hizmet yapmış oluyor. Diğer kitaplar ise şiir, hikaye, roman ve yakın tarihimizle ilgili değişik konuları içeriyor.
Dünyanın bütün ülkelerinde, savaş ve barış, özgürlük ve eşitlik, geniş kapsamlı düşünen aydınların yaptıkları, tartışmaların ana konularını oluştururlar. Özgürlüklerin alanını daraltan otokratik yönetimlerde, barışın güvercinlerinden daha çok, savaşın şahinleri güç kazanırlar. Ülkelerde otokratik yönetimler çatışmaları, demokratik yönetimler uzlaşmaları büyüterek, ömürlerini uzatmaya çalışırlar. Biri savaşa önem verirken, biri barışa önem verir.
Öğretmen emeklisi Rıfat Bey, şehrin en kalabalık caddelerinin birinde yürüyordu. Yanından ortaokul talebesi olduklarını tahmin ettiği, okul formalı üç kız çocuğu yürüyorlardı. - Evlatlarım bana biraz zaman ayırabilir misiniz?
Anadolu coğrafyasında Ramazan ve oruç denildiği zaman ilk akla gelen şehir Erzurum’dur! Oruç tutan şehir olarak da bilinen Dadaşlar diyarında Ramazan ayı şehrin her köşesinde hissedilir ve yaşanır.
Kocaelimizin köylerinde, geçmişte sonbahar ve kış günlerinin misafirliği çok canlı ve bir o kadar da önemliydi.
Tarih sayfaları yaşanan tüm gerçekleri bünyesinde saklayan en değerli hazinedir. Kimi zaman yaşanan gerçekleri yok sayan, çarpıtan odaklar; tarihe emanet edilen o gerçeklerin belgeleriyle, tanıklarıyla karşılaştıklarında: ‘’Ben bunun böyle olduğunu bilmiyordum!’’ diyerek anlattıkları yalanlardan sıyrılmaya çalışırlar!
20 Ocak 2022’de İskoçya’ya oğlumun yanına gittim. Orada iki buçuk ay kaldım. İskoçya’da güzellikler gördüm, kurallar ülkesi İskoçya’nın caddeleri, sokakları, ormanları, dereleri ve kuş sesleri arasında 76 gün yaşadım. Korna sesi duymadım, yağmurlu yollarda su birikintisi görmedim. Yüksek binalara, betonlaşmaya rastlamadım. Evler dubleks arkada önde bahçeler kısacası harikalar diyarı.
Günümüzde kurumların faaliyetlerini sürdürebilmeleri, içinde bulunduğumuz ekonomik ve politik koşullar nedeniyle yeterince zor olmakla birlikte, beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan krizler, kurumların sürdürülebilir başarılarını, hatta kimi zaman varlıklarını tehlikeye sokabilmektedir.
Peşinden koştuğumuz her amacın arkasında bir değer veya değerler dizisi vardır. Belli bir amacın peşinden gitmemizin sebebi benimsediğimiz değerlerdir. Eğer amaçlarımızdan biri, çocuklarımıza iyi bir eğitim sağlamaksa bunun sebebi, hem çocuklarımıza hem de iyi bir eğitimin yararına değer vermemizdir. Değerlerimiz amaçlarımızı belirler.
Biz o güzel çocukluk hatırâlarımızı turunculu sarılı kadife çiçeklerinin, kasımpatıların, beyaz sabun çiçeklerinin açtığı; başları dimdik göğe uzanan kavak ağacı yapraklarının sonbahar rüzgârında titreyerek en güzel nağmelerini bize dinlettiği; kayısı ve dutların ağaçlarından yerlere dökülerek sel sebil olduğu o güzel evin bahçesine gömdük. Şâyet bir gün yolunuz oralara düşerse ayağınızla toprağı rastgele kazıdığınızda bizim hatıralarımızı görürseniz bilin ki çocukluk şarkılarını kurtarmanızın zamanı gelmiş demektir...
Bir gün Hoca, evinin penceresinde düşünceli bir halde otururken sokaktan bir cenaze geçiyormuş. Cenazenin arkasında yakınları: - Ah, sen göçtün artık, o gittiğin karanlık, kimsesiz yerde ışığın yok, yiyeceğin yok, giyeceğin yok, soranın yok … Diye feryat edip ağlayanları duyunca, Hoca hanımına seslenmiş:
Benim yaş grubu ülküdaşlarım, gönüldaşlarım, dostlarım, sınıf arkadaşlarım bir bir vuslata eriyor. Son olarak da Doğu Türkistan’ın Sürgündeki Hükumetinin Cumhurbaşkanı Vekili meslektaşım, idealizm sahibi dava adamı bir kahraman Hızırbek Gayretullah (06 Nisan 2022 Perşembe günü) hakka yürüdü. Mekânı cennet olsun. Epeyi süredir tedavi görüyordu. Havası iyi geldiği için Manyas’ta da evi vardı. Kuş Cenneti bölgesi Hızırbek Gayretullah’a faydalı oluyordu. Yıllar sonra Manyas’ta iken birkaç defa telefonla görüştüm. Hasbihal ettik. Çok mutlu oldu. Bana kitaplarını imzalayarak gönderdi.
“Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.” [Hakim] “ Mübarek vakitlerde, günahlardan titizlikle uzak durmalı, taatları, ibadetleri ve her çeşit hayratı artırmalıdır. Zira Allah-ü Teâlâ, tarafından sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli amellerle meşgul olur. (Mev’iza-i hasene)
Ramazan evde 20 tabaktan oluşan iftar yemeğine 'Peygamberimizin sünneti' diye hurmayla başlamak değildir. Ramazan kişi başı 1000 liralık menüsüyle boğazı gören bilmem ne yalısından bozma 'İslami' kafenin ışıltılı mescidinde karnına kramplar girerek kılınan akşam namazı da değildir...
70’li yılların gençlik olayları, o günleri birebir yaşayan bizim kuşakta önemli izler bırakmıştır. Bu olaylarında etkisiyle, ülkemiz 12 Eylül 1980 ihtilaline sürüklenmiştir. O dönemlerin iyi bilinmesi insanlarımıza olayların daha doğru değerlendirilmesinde katkı sağlayacaktır. İyi bilinme ise o günleri yaşayanların yazdıklarının ve o günleri araştıran bilimsel yayınların okunması ve öğrenilmesi ile mümkündür.
Aziz okuyucularım mübârek Ramazan ayına kavuştuk ama ne yazık ki onu gene çeşitli sıkıntılarla boğuştuğumuz bu kâbus gibi günlerde karşılamak nasip oldu. İnşallah bereketiyle gelir, arkasında hayırlar, güzellikler, ferahlıklar bırakarak bizlere vedâ eder.
Her avukat kanunun inceliklerini, belagatın hilelerini, mahkemenin münakaşa tuzaklarını unutarak meslek hayatında öyle yaşar ki, ne kendisinin giydiği cübbeyi hisseder ne de hakimlerin giydiği cübbeyi görür.
"Özür dilerim," diyebilmek, güçlü olmanın en kesin işaretlerinde biridir. Karşımızdakilere, onların ruhsal durumuna karşı duyarlı olduğumuzu gösterir. "Özür dilerim" sözünün sınırsız tedavi etme onarma gücü vardır." diyor Leo Buscaglia
Atatürk Üniversitesi ve Er- Vak işbirliği ile yapılan “Güçlü Kadınlar” sempozyumu büyük ilgi uyandırdı.