Tüm büyük insanların yani yüksek bilinç yolculuğunda olan kişilerin ortak özellikleri, kendi hayat gerçeklerine uygun yaşamalarıdır. Bu kişilerin sözleri, duyguları ve davranışları birbiriyle uyumlu ve samimidir.
“İşte dostumuz! Amerika’nın ihaneti: “WİLSON PRENSİPLERİ” ve General Harbord Baskını
Zengin doğdun anandan Yüz bulamadın babandan Hoşlanırsın ormandan Bu ne güzellik" BE OSMAN"
Vefa İstanbul’da bozası ile ünlü bir semtin adı değil, Vefa bizi biz yapan değer insan olmanın onuru ve şerefidir, Vefa unutmamak ve hatırlamaktır Ahde vefa insan olmanın ön şartıdır, İzmit’te çok güzel anlamlı ve önemli bir vefa toplantısına davet edildim.
Konunun bugünlerde yeniden siyasetçilerimizce gündeme getirilmesi 1998 de yazdığım şu yazımı hatırlattı. Çözülmüş olmasına rağmen kanuni düzenlemelerle hepten sorun olmaktan çıkacak olan bu konu demokrasinin halkın isteklerinin yerine getirilmesi yönüyle ne kadar etkili olduğunu da göstermektedir.
Türk Dünyası'nda öyle kelimeler vardır ki sayfalar ve ciltler hacmi ile anlatılacak kavramları çağrıştırır. Sürgün denilince Kırım Türkleri ve Kafkas Halkları akla gelir Katliam ve soykırım kelimeleri Kerkük Türklerini hatırlatır. İşkence kelimesi ise Çinlileri ve Çin zulmü altında inleyen Doğu Türkistanlıları...
İltifat, bir insanı, övme, onore etme, yüreklendirme, motive etme, sevindirme, mutlu etmedir.
Cumhuriyet bir yönetim biçimidir, rejimdir. Egemenlik hakkının belli bir kişiye ait olduğu monarşi ve oligarşi kavramlarının karşıtıdır; hükûmet veya devlet başkanı halk tarafından belli bir süre için seçilir. En kısa ifadeyle cumhuriyet ülkenin “kim tarafından yönetileceğini, demokrasi “nasıl” yönetileceğini belirler.
Hastalarını dinlemeyi ilk akıl eden dünyanın en etkili psikologlarından Carl Rogers (1902–1987) bakın dinlemeyle ilgili ne diyor:
Masallar ülkesindeki köylerden birinde hoş oğlanla annesi yaşarlarmış. Fakir insanlarmış bir inekleri birkaç da tavukları varmış. Yumurta ve süt satarlar bununla da anca karınlarını doyururlarmış. Birgün evde ekmek yapmaya karar veren anne bir de bakmış ki tuz kalmamış. Hemen hoş oğlana seslenmiş:
Türkiye’de 1991 seçimlerinden sonra başlayan “koalisyonlar dönemi” ve buna bağlı olan siyasi istikrarsızlık, ekonomik sorunlar 2002 genel seçimlerine kadar devam etti. Ekonomimizde 1994 ve 2001 yıllarında iki büyük kriz yaşandı. Merkez sağın iki büyük partisi ANAP ve DYP’de önce Turgut Özal’ın ve onun vefatının ardından Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanı olmalarından sonra onların yerlerine geçen Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller yetersiz kaldılar; bu iki partinin giderek erimelerinden yararlanan Necmettin Erbakan’ın liderliğini yaptığı Refah Partisi öne çıktı.
Bir zamanlar lüks olarak görülen eğitim, bugün hayatta kalma aracıdır. Her akanda ustalığın önemi giderek artmaktadır. Kendi alanımızda ustalaşmak için zaman ayırmak ve öğrenmeyi ömür boyu sürdürmek zorundayız. Gelirimizin % 5 ila %10 unu eğitimimizi sürdürmeye ayıralım.
Dünyada insanların önemli bir kesimini, yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yoksulluğun giderilmesi bütün ülkelerin el ele vererek, çözmek zorunda oldukları sorunların başında yer alıyor. Toplumlarda insanlar, tüketimi artıran harcamalardan kaçınmada, savurganlığı önlemede, kilit bir işlev yüklenirler. Bu yüzden bütün ülkeler, toplumun bütün kesimlerinden hem üreticiler, hem tüketiciler olarak, üretimi artırmaları ve ekonomiye katkıda bulunmaları isterler.
Doğum ne zaman? diye sorulur bebek dünyaya gelmeden. Doğduktan sonra çoğalan "N" lerle büyümeye devam ederiz. Hepimizin sorular karşısında çaresiz kaldığı zamanlar olmuştur. Acaba insan her soruya olumlu cevap verdiği zaman mutlu mu? Yaşadığımız süre içinde her şey bizi çalışmaya yönlendiriyor.
Uzun yıllar “ üstün zekâlı” denildiğinde; IQ testinde yüksek puan alan, “mantıksal-matematiksel zekâ” sı yüksek bireyler akla geldi hep.
Tatar Moğol ilişkileri hakkındaki bilgilerin yanlış olduğu, antropoloji uzmanlarının incelemeleri sonunda anlaşılmıştır. Moğollar, Türklerden tamamen ayrı bir ırktır. Ancak Türkleşen Moğollar ile Moğollaşan Türkler den söz edilebilir. Tatarların, Türkleşen Moğollar olduğu görüşü de doğru değildir
23 yaşlarında.. Ayakları doğuştan tutmamış değneklerle yürüyen bir genc geldi.. Kıl dönmesinden arka tarafı iltihap dolmuş... Yarasına iğne yaptım bir taraftan temizliyorum... Bir taraftan da gence manevi birşeyler vermek ve tebliğ yapmak istedim..
Mutluluk ormanından çok uzaklarda bir balıkçı köyü varmış. Bu köyde yaşayanların arasında iki balıkçı kardeş varmış. Abi balıkçı olan Halim evli barklı zengin çocukları olan biriymiş. Kardeş Selim de evliymiş ama Allah onlara çocuk vermemiş. Karı koca çok iyi kalpliler imiş fakir oldukları halde herkese yardım ederlermiş. Kazançları azmış ama gönülleri zenginmiş.
Muasırlaşma olarak Türkçe karşılığı bulunan çağdaşlaşma, üzerinde farklı değerlendirme ve yorumlar yapılan kavramlardan biridir. Özellikle bazı dönemlerde Laiklik, çağdaşlık, irtica, dindarlık ve milliyetçilik gibi kavramlar ilmi bir görüşle değil de siyasi ve ideolojik bir açıdan değerlendirmeye alınmakta ve üzerinde farklı spekülasyonlar yapılmaktadır. Bu spekülasyonlar bazen çok ciddi sıkıntılara ve toplumsal ayrımcılığa da sebep olmaktadır.
Hızla yaşlanan nüfusunu gençleştirebilmek için, yıllardır bütün yolları deneyen Avrupa, bu konuda kendi bünyesinde henüz bir çözüm bulabilmiş değil.