“Sevgi gelince tüm eksiklikler biter, bütün kötülükler yok olur.” Yunus Emre Bilim insanları, eğitimciler, uzmanlar, düşünürler, şair ve yazarlar sevgiyi, farklı şekillerde açıklamışlar ve tanımlarını yapmışlardır.
Bayramlık yazımızı “ Türk Milleti’nin kurbana bu kadar önem vermesinin altında demek ki başka şeyler var ” diye bitirmiştik. Zira Kurban Geleneğimiz pek Kur’anî değil.
Öncelikle Malazgirt zaferimizin 947’nci, 30 Ağustos zaferimizin 96’ncı yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutluyor. Vatan topraklarımız uğruna hayatlarını seve, seve feda eyleyen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, tarih sayfalarına böylesine büyük zaferleri yazan atalarımızı minnetle yâd ediyorum.
Medeniyetlerin ve toplumların önemli tarihler vardır. Türk Milleti’nin tarihinde hiç kuşkusuz Ağustos ayı çok önemli bir yere sahiptir.
Türkçe nin başına ge[tiri]lenler, pişmiş tavuğun başına ge[tiri]lmedi... Bu yüzden olacak ki, ben kendimi bildim bileli (en az kırk yıldan beri) Türkçe üstüne çok sert münâkaşalar gırla gidiyor.
1997’den, 2006 yılına kadar BM genel sekreterliği görevini yapan Ganalı siyasetçi, Kofi Annan 17 Ağustos 2018 tarihinde 80 yaşında öldü.
Kişi sebepsiz ve mekanik gülse bile, beyni onu gerçek sanıyor. Bilinçaltı sen ne dersen ona inanır. Kahkaha atıp “iyiyim” diyen kişinin bilinçaltı buna inanır. “İyiymiş” der. “Kötüyüm” dediğinde de bilinçaltı “kötüymüşüz” der.
“Gitmediğiniz yer, sizin değildir.” diyerek Devri Alem Belgesel programı olarak yollardayız. Türkiye’nin bir çok İl Derneği Federasyonu’nun katılımı ile kurulan Yedi Renk, Tek Yürek Platformu Başkanı değerli kültür adamı Ömer Erdoğan beyin daveti ile Erzurum üzerinden Malazgirt ve tarihi Ahlat bölgesine gidiyoruz.
İslam, insanlara insan olmanın, insanca yaşayabilmenin temel ortak paydasını kazandıran bir dindir. İslam, en temelde Allah’a yönelik bilinçli teslimiyettir. Müslüman insan, kendi varlığının farkında olarak Yüce Yaratıcı’nın varlığını anlamaya ve anlamlandırmaya çalışır.
Ayşe teyze elli yıldır aynı yastığa baş koyduğu kocasıyla iki haftada bir aile hekimine gelir ve oturur oturmaz doktora şikâyete başlardı.
Son 80 yıl içinde Türkçenin binlerce kelimesi bir entrikaya kurban gitti.
Bayramları seviyoruz ama kendimize uydurduktan sonra. Kelimeleri ezberliyoruz ama onları asıl mânâlarından kopardıktan sonra..
“Trump’a hatırlatmalar” Türk Milleti, bir kez daha emperyalistlerin saldırısına uğradı. Yani uzun yıllardır aba altından sopa göstermek marifeti ile yürütülen savaş bugünlerde, gün yüzüne çıktı.
Ay Yıldızlı Al Bayrağımız altında yaşamaktan onur duyan, Büyük Türk Milletin ayrılmaz bir parçası olmanın gururunu taşıyan her yurttaş için ‘vatan, millet, devlet, bayrak’ kavramları kutsalımız, vazgeçilmezimizdir.
Deprem gecesi ve sonra yaşananlar, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve diğer devlet yetkililerinin TV ekranlarındaki çaresizliği, İstanbul'un yanı başındaki Kocaeli ve Gebze'de olanlar, İnsanlarımız enkaz altında can verirken depremden rant vurgunu yapanlar daha neler neler. Bütün bunları çoktan unutuverdik .
Kanser çok boyutlu bir hastalıktır. Kanserle başa çıkmak için birkaç açıdan müdahale etmek gerekir.
Türk Milleti târih boyunca farklı inanç kültürlerine, semavî dinlerin her üçüne ve bu üç dinin ayrı mezheplerine mezheplerin esasta bir detayda-teferruatta farklı yorumlarına mensup olmuşlardır. Bu farklılıklar, günümüzde de devam etmektedir.
Selâmün aleyküm! Tanıdıklarımdan biriyle geçenlerde karşılaştık, adam bana üst perdeden " Selâm! " diye seslendi.
Aslında ülkemizin ABD ile yaşadığı TL-Dolar savaşı geçtiğimiz günlerde Bay Trump’ın ‘’çeliğe gümrük vergisini iki katına çıkardım’’ açıklamasıyla başlamadı ki!
Yiğit, güzel ve dost canlısı insan, sofrasına oturup yemeğini yediğim insan Mahir Ağbiyi kaybettik.