1-KIRIM TÜRKLERİ: Prof. Mehmet Maksudoğlu. İnkılâp Basım Yayın.
Hollanda’daki Türk Çocuklarına Türkçe öğreten Gönüllü Sivil Toplum Kuruluşu Tulip Enstitüsü* yurt dışında çok dilli ve çok kültürlü ortamlarda yaşayan Türkiye kökenli çocukların ana dillerini öğrenmelerine destek olmak ve bulundukları ülke toplumuna uyumlu bireyler olmalarına katkıda bulunmak maksadıyla 2021 yılında kurulmuştur.
Hollanda’daki Türk Çocuklarının 20 Yıldır Çözülemeyen Türkçe Eğitim Problemi- 3
Bir edebiyatçı dostumun yazısında, Michel de Montaigne (Mişel dö Monteyn) (1533-1592)’in, “deneme türünün pîri sayıldığını” okuyunca, Denemeler’e tekrar göz atma ihtiyacını duydum.
Aldatılmaktan, kandırılmaktan, aptal yerine konmaktan bıktınız mı? İşte size yalanı anlamanızı sağlayacak birkaç ipucu:
HİKMET GÜRCÜOĞLU ‘Hollanda Türk İşadamları Derneği HOTİAD*’ın başkanı olarak, bu konuda söyleyeceklerim azdır ama, bu konuda yaptıklarım çoktur. Yaptıklarım tabîi ki maddî destektir. Bu konuda faaliyet gösteren pek çok kuruluş ve gönüllü insana ulaşmayı vazife addettik.
KAHRAMANLAR Sizlere, Türkçe eğitim konusunda faaliyet gösteren bazı kuruluşları ve gönüllüleri tanıtacağım. Ama öncelikler bazı isimler vermek istiyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 10 Kasım’da Atatürk’ü anma toplantısındaki konuşmasında genel bir değerlendirme yaparken şöyle dedi: “Şayet Gazi’nin ömrü ve sağlığı en azından bir on yıl daha ülkeyi yönetmeye elverseydi hiç şüphesiz İkinci Cihan Harbi ve sonrası bambaşka bir Türkiye görecektik.”
Ülkede yaşanan şiddet görüntüleri, can güvenliği sorunu, asayiş eksikliği, adalet mekanizmasının yetersizliği, gelir dağılımındaki eşitsizlik, bireysel silahlanma, uyuşturucu kullanma yaygınlığı, dijital kumar tutkunluğu ve çeteleşmeler gibi olumsuzluklar toplum olarak hepimizi kaygılandırıyor.
ÖZ TÜRKÇE 1930'lardan beri Türkçeyi yoldan çıkaran TDK ve RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) politikası yüzünden sürüklendiğimiz kargaşa anlatmakla bitmez.
2004 Yılında bütçe kesintisiyle uygulamadan kaldırılan Türkçe eğitimi, Türk çocuklarını entegrasyon ve asimilasyon arasında sıkıştırıyor.
Dr. Peck, sevgiyi şöyle tanımlar: “Sevgi, insanın, kendisinin ve bir başkasının ruhsal tekâmülünü desteklemek amacıyla benliğini genişletme arzusudur” .
ABD’de başkanlık seçiminin çok çekişmeli geçeceği, sonucun “burun farkıyla” belirleneceği ısrarla öne sürülüyordu. Ancak tahminlerin aksine Donald Trump rakibi Kamala Harris’e açık ara üstünlük sağlayarak yeniden Başkan oldu. Cumhuriyetçiler hem Senato’da hem Temsilciler Meclisi’nde artık çoğunluktalar; ABD’de Başkan’ın ve iki meclisin aynı partiden olmaları pek enderdir; bu durum kritik konularda Trump’ın işini kolaylaştıracaktır.
Bir vatan düşünün! 50 yıl önce hürriyetine kavuşmuş insanların yaşadığı bir yurt… Hem de Akdeniz’in tam da orta yerinde bir ada parçasında.
-Ey Arkadaşlar! Allah birdir büyüktür. Diyebiliriz ki, insanlar iki sınıfta, iki devirde ele alınabilir. İlk devir insanlığın çocukluk ve gençlik devridir. İkinci devir insanlığın erginlik ve olgunluk devridir.
Irvin Yalom danışanlarına “Ölüm neden bu kadar korkutucu? Ölüm hakkında seni korkutan şey tam olarak nedir?” sorusunu sık sık sorar. Ölümle yüzleşen veya ölümü düşünen pek çok hastanın cevabı aynıdır:
Türk kökenli halkların ‘beri’dekiler ve ‘öte’dekiler konusundaki duygu, düşünce ve hayallerine ilişkin zekâ ışıklarının dile yansımaları zengin bir dünyadır. Nazım veya nesir olan bu yansımalar, öncelikle edebiyat bilimciler, sonra da diğer alanların araştırmacıları tarafından incelenip değerlendirilmektedir. Türk felsefesine ilişkin kavram bilgisinin yansıma alanlarından olan atalar sözü, deyimler ve Türkçe yakarış (dua)lar yanında, bir önemli kaynak da bilmecelerdir.
Altay’da kendisi bir kam olan Nadya Hanım’a şehri saran dağlarla ilgili bir soru sormuştum: “Kim bilsin, ben bilmem; tabıskak değil, ama ben bilmem.” deyince bu kez de tabıskak’ı sordum. Cevabından Türkiye Türkçesinde bilmece, Azerbaycan Türkçesinde tapmaca kelimesi ile karşılanan nükteli sınav olduğunu anladım, not ettim.
Yahya Kemal Beyatlı, umûmî Türk şiirinin zirve isimlerinden biridir. 2 Aralık 1884 tarihinde Üsküp’te doğmuş ve 1 Kasım 1958’de İstanbul’da vefât etmiştir.
Bilgilendirme süreçlerinden bir kısmı, zekâ adlı toplama, saklama ve işleme sokma merkezi aracılığıyla, insandaki enerjinin oluşturulmasını ve kullanılmasını sağlamaktadır. Zekânın edebiyat kazanımlarla zenginleştirilip yeri geldiğinde ortaya çıkan enerjiye dönüştürülmesi, kültürleme süreçlerinin sonucudur. Zekânın çeşitli bölümleri farklı yol ve yöntemlerle edinilen bilgileri sınıflandırarak saklamakta yeri geldiğinde ortaya çıkarmaktadır.