İncelediğimizde; Ahi Evran Kültürü’nün yapısında; İslam’ın ruhunu yaşatan ana unsurları görmek mümkündür. Çünkü bu kültür; Müslümanların inanç, ahlâk ve düşünce sistemiyle yoğrulmuştur.
“İkiyüzlülük”, kişinin sahip olmadığı duygu, düşünce, erdem, değer veya özelliklere, sanki sahipmiş gibi davranması veya sahip olduğunu iddia etmesidir. Ahlâk psikolojisine göre ikiyüzlülük, kişinin kendi ifade ettiği ahlaki kural ve prensiplere kendisinin uymamasıdır.
İnsanın varlık sebebi, sürekli gelişmektir. Bu sebeple dünyadaki her şey öğretmenimizdir. Bir kuşun ötüşünden, bir kedinin miyavlayışından, bir balığın yüzüşünden bilgi alırız. Tekamüldeki her insan hem öğrenci hem de öğretmendir. Her olaydan yeteneğimiz oranında bilgi veya ders alabiliriz.
Şiire başlayışım değil, ilk şiirimin yayınlandığı târih 1961 yılıdır. O gündür bu gündür onunla hâldeş olur giderim!..
Avrupa Futbol Şampiyonası maçlarını zevkle izliyoruz. Maça çıkan Hıristiyan futbolcular Haç işareti yapıp toprağı öpüyorlar veya gol attıkları zaman istavroz çıkarıyorlar.
- Fakirin yanında zenginliğinden bahsetmeyeceksin. - Düşkünün yanında, güç ve kuvvetini övmeyeceksin. - Çirkinin yanında güzelliğinden bahsetmeyeceksin.
Akça Koca Kültür Platformunun her gezisi ömürlük anılarla dolu. Bu anılar hem geziler esnasından tatlı tatlı paylaşılıyor hem de gezi arkasından kısa veya uzun anı notları olarak paylaşılıyor. Bu sayede geziler kalıcı olarak zihinlerimize kazınıyor veya yazılı halde tüm dostlar ile paylaşılıyor.
Odak noktasında finansal kuruluşların yer aldığı ekonomik olumsuzluklar, halka halka genişleyerek bütün dünyaya yayılıyor. “Açgözlülük en büyük sermayedir” diyen küresel bankalar, bütün ülkelerin dış ticaret dengeleriyle birlikte, finansal yapılarını da altüst ediyorlar. Ülkeler arasındaki sermaye hareketlerinin büyük bir hız kazanmasıyla, finansal olumsuzluklar bütün dünyaya yayılıyor.
Tarihe ilgisi olan her Türk Aydınının Ötüken-Orhun Anıtlarına ilgi ve merakı vardır. Oğuzhan’ın yurdu, Göktürklerin yaşayıp iz bıraktığı, Cengizhan’a baş şehirlik yapmış olan Karakurum Şehrinin de olduğu bu coğrafya, benim için de hep gidilip görülecek yer olmuştur. Bu amaçla Haziran ayının ilk haftasında, şehrimizdeki Akça Koca Platformunun bildiğimiz arkadaşlarımızdan oluşturduğu bir grupla, Moğolistan gezimizi gerçekleştirdik.
Konuşmak her şeyi sevdiğiniz insanla paylaşmaktır. Dinlemek ise karşınızdakine değer vermektir. Bir kimseyle göz göze gelerek onu dinlediğimizde “Sen benim için önemlisin. Sözlerin ve fikirlerin hayatıma anlam katıyor.” demiş oluruz.
“Post-Nişîn’e Mektuplar” adlı kitabımda, “Yeşillikler Okyanusunda” başlığını taşıyan bir bölüm vardır. Şu anda işte oradayım!..
Aram Peştemalcıyan adında bir Ermeni, 1915 yılı olayları sebebiyle Türkiye’yi terk ederek Almanya’ya yerleşmiş ve Berlin’de büyük bir halı mağazası açmıştır. Ölünce mağazayı oğlu Yervant çalıştırmaktadır.
Muhterem hocamız Prof. Dr. Orhan Düzgüneş’i vefatının yıl dönümünde bir kere daha hürmetle, muhabbetle, rahmetle anıyorum.
Kaldığımız kampa geri dönüp geceyi geçirdikten sonra Çarşamba sabahı erkenden uyandık. Eşim Hülya Hanımefendi’nin yapmış olduğu Erzurum kete ve çörekleriyle kahvaltımıza takviye yaptık. Gece telefona bakarken, okuduğum “İş Sağlığı ve Güvenliği” bölümünden sınıfımı geçtiğimi öğrenince keyfim daha da artmıştı.
Merhamet, sözlüklerde: “A cıma duygusu.” “ Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma.” “Birinin (veya başka bir canlının) içinde bulunduğu acılı durumuna üzülerek, acısını giderip yerine sevinç ve iyiliği getirmeye çalışmaya veya böyle yapmayı istemeye neden olan duygu.” Olarak tanımlanmaktadır.
Pazar günü sabah kahvaltımızı ettikten sonra aracımıza binip 09. 00’ da Ulusal Tarih Müzesi’ne geldik. Müze, TİKA tarafından yapılmış. Müzenin bahçesinde metalden yapılmış büyük bir çan vardı. Girişin hemen sol tarafında Katar’a ait bir bölüm bulunuyordu.
Toplumların genetik kodları, tarih sahnesine çıkmış oldukları coğrafyalarda gizlidir. Bir nevi parmak izine benzeyen bu özellik, o toplumun kimliğini ifade etmektedir.
Önce el alem ne demek ona bakalım: Etrafımız, dış çevremiz, arkadaşlarımız, komşularımız, çalışma arkadaşlarımız, kanunlar vb. - Biz herhangi bir davranış sergilediğimiz zaman, olumlu ve olumsuz el alemin hiç söz hakkı olmayacak mı?
İlk önce, bu sorunun kişinin yaşına, yaptığı işe, sağlık durumuna, kullandığı ilaçlara, beslenmesine göre herkese göre farklı bir doğru cevabı olduğunu belirtelim. Dolayısıyla bu konuda bir sorunuz ve endişeniz varsa sizi tanıyan bir hekimin tavsiyesine uymanızı öneririm. Burada ben daha çok genel kurallardan bahsedeceğim.