Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

Âşık Veysel

Türk Halk Şairlerinden en önemlisi Âşık Veysel Şatıroğlu 21 Mart 1973 târihinde  Sivas’ın Şarkışla ilçesine  bağlı Sivrialan köyünde vefat etti.  Doğumu: Sivrialan, 25 Ekim 1894.  Şiirlerini:  Deyişler  (1944),  Sazımdan Sesler  (1950),  Dostlar Beni Hatırlasın  (1970)  isimli kitaplarda topladı.

Yedi yaşında iken geçirdiği çiçek hastalığı yüzünden  sağ gözü görme yeteneğini kaybetti. Birkaç yıl sonra da babasının elindeki övendirenin (1) kaza neticesi gözüne saplanması sonucunda sol gözünü de kaybetti.

10 yaşında saz çalmaya başladı. Önceleri her âşık gibi, başka âşıkların deyişlerini söylüyordu. Âşık Veysel’i edebiyat dünyamıza şâir Ahmet Kutsi Tecer tanıttı. Tecer, 5 Ocak 1931’de düzenlediği ve on beş âşığın dâvet edildiği Sivas âşıklar Bayramı’na  âşık Veysel’i de  dâhil etmişti. Burada tanındı ve sevildi. 1933’den sonra eski gezici âşıklar gibi, elinde sazı ile hemen hemen bütün yurdu dolaştı.  Bir ara köy Enstitüleri’nde saz öğretmeni olarak görev yaptı. İlk şiiri, Cumhuriyet’in onuncu yıl dönümünde Atatürk için söylediği destandır. İlk şiir kitabı olan Deyişler, 1944 yılında basıldı. Şiirlerini 1949 yılında Sazımdan Sesler isimli kitapta topladı. Önceki ve sonraki bütün şiirleri,  1970 yılında yayınlanan Dostlar Beni Hatırlasın isimli kitap olarak yayınlandı.

1952 yılında, İstanbul’da adına büyük bir jübile düzenlendi. 1965 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi  tarafından  ‘Ana dilimize ve millî birliğimize yaptığı hizmetlerden dolayı’  özel bir kanunla, vatanî hizmet tertibinden kendisine aylık bağlandı. Sağlığında şiirlerini çalıp söylediği plâkların yanında,  kendisinin ve köyünün görüntülendiği  Karanlık Dünyam adlı belgesel film yapıldı.

Vefatından sonra evi, içindeki bütün eşyaları ile birlikte müze hâline getirildi. Ölüm yıldönümlerinde köyünde yapılan törenlerle anılmaktadır.

Halk ile aydınlar arasında bir köprü kurmuştu. Şiirleri konu bakımından çok zengindir. Yunus Emre’nin etkileri sezilir. Halk ozanlarından Karacaoğlan, Emrah  ve Dertli’yi usta olarak bilir, sever ve sayardı.  Diğer ozanlardan farklı tarafı, toprak sevgisinin ağır basmasıdır. Halk kültürünün mayasına – özüne ait tasavvufî izler taşır. O, çağının teknolojik yeniliklerinden de şiirlerinde söz ederek, kendinden önceki halk şâirlerinden farklı bir kalıp sunmuştur. Alevî inancına mensup olmakla birlikte, hiçbir şiirinde ve sözlerinde bu tarafını ön plâna çıkarmamıştır.

O, yerli zevkimizin ve millî duygularımızın temsilcilerinden biriydi. Türklük duygusu şiirlerinde bir yüzük taşı gibi pırıl pırıldır. Vatanımıza, milletimize, birliğimize, dirliğimize ve bütün mukaddeslerimize sarsılmaz bağlılığıyla hatırlanmaktadır. O, bizim kültürümüzdeki ‘ârif insan’ tipinin tam örneğiydi.

Çağdaşı ve kendisinden sonra gelen âşıkların âşık Veysel için söyledikleri deyişler de bir kitapta toplanarak Ölümünün Onuncu Yılında Âşık Veysel’e Deyişler  adı ile 1983 yılında yayınlanmıştır.

DOSTLAR BENİ HATIRLASIN!

Ben giderim adım kalır 
Dostlar Beni hatırlasın.
Düğün olur bayram gelir,
Dostlar beni hatırlasın.


Can bedenden ayrılacak,
Tütmez baca, yanmaz ocak.
Selâm olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın.

Ne gelirdim ne giderdim    
Günden güne arttı derdim
Garip kalır yerim yurdum
Dostlar beni hatırlasın.

Açar solar türlü çiçek      
Kimler gülmüş, kim gülecek
Murat yalan, ölüm gerçek
Dostlar beni hatırlasın.                             

Gün ikindi akşam olur
Gör ki, başa neler gelir
Veysel gider, adı kalır
Dostlar beni hatırlasın.

(1)  Övendire:  Bazı bölgelerde  öğendere  veya  öğenderek  olarak da anılır. Öküzlerin çektiği saban ile tarla sürerken,  veya öküz arabasını kullanırken,  öküzleri yönlendirmek için kullanılan uzun değnek. Bazılarının ucunda küçük bir çivi bulunur. Küçük ve kısa boylu olanına  bizlengiç,  daha uzun olanına mesestere  veya  arda  adı verilir.