İnsan denilen canlının M.Ö. 40.000 yılında yaratıldığı tahmin ediliyor. 40.000 yılından 12.000 yılına kadar geçen sürede dünya üzerinde üç ırkın varlığı biliniyor.
M.Ö. 12.000 – 9.000 yılları arasında birinci ırka mensup insanlar, kuzey yarım kürede yaşıyorlardı. İkinci ırka mensup insanların da Afrika’da bulundukları belirlenmiş. Yine bu dönemde, Eskimoid denilen üçüncü bir ırka, Orta Avrupa’da rastlanıyor. Bunlar daha sonra Kuzey Avrupa’ya, Kuzey Asya’ya – Sibirya’ya göç ediyorlar. Göçler ve sair sebeplerle 9.000 – 7.000 yılları arasında, bilinen ırkların birleşmelerinden melez bir ırk meydana geliyor. Melez ırkın insanları Avrupa’da, Asya’da ve muhtemelen Afrika’da yaşıyorlar. Bu insanlar daha sonra da Doğu ve Güney Asya’ya, sonra da Avustralya’ya göç ediyorlar. Eskimoidlerin ana yurdu, Kuzey Sibirya’nın Altaylar bölgesidir. Bunlar, Bering Boğazı yolu ile Amerika’ya, bir kısmı da Çin’in iç bölgelerine ve Kore’ye gitmiş. Bir başka kol da Tanrı Dağları ile Aral Gölü çevresine geliyor.
MÖ. 7.000 – 5.000 yılları arasında Alpinler ortaya çıkıyor. Bunlar, Ural Dağları’nda yaşıyorlar. Yeni bir ırk tipidir. Brakisefal (yuvarlak) kafa yapılı, (herhalde) beyaz tenli, kestane rengi saçlı, yine kestane rengi veya yeşil gözlü, orta boylu oldukları belirlenmiş. Târih: Cilâlı Taş Devri’dir. Bu insanlar, taşları parlatmayı ve tarımı icat etmişler. Bu insanların bir kolu İsviçre ve Orta Avrupa’ya, bir başka kol da Aral Gölü’ne doğru göç ediyor. Aral Gölü bölgesine göç edenler, derilerinin rengi kırmızıya çalan insanlarla evlenip Ön-Türkler denilen yeni bir ırkın oluşmasını sağlıyorlar. Sümer, Elâm, Etrüsk ve Saka denilen devletlerin ve milletlerin insanları işte bunlardır.
TÜRKLER
Türkler, Ön-Türklerle M.Ö. 2.000’lerde; Alpin-Kızılderili birleşmesinden doğan insanların karışımından meydana gelen bir ırktır. Cermenler, Anglosaksonlar, Araplar ve Yahudiler de aynı târihlerde, benzer birleşimlerden oluşmuşlardır. Bu dönemlerde henüz ‘Türk’ ismi bilinmemektedir. İlk Türklerden oldukları bilinen Hunlar, dönemin en büyük ve güçlü topluluğudur. Hunların bir kolu Avrupa’ya uzanıyor.
Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre Türkler, târih sahnesine, yukarıda belirtildiği gibi, Milattan Önce 2.000 yılında çıktılar. Daha eski târihlerden söz edenler de vardır.
Türklerin ana yurdu olarak bildirilen topraklar; günümüzdeki Moğolistan’ın kuzeyinde yer alan ve Ötüken olarak adlandırılan bölgedir.
Atalarımızın Hazer Denizi’nin ve Karadeniz’in kuzeyinden ve güneyinden geçerek Avrupa’nın ortalarına kadar uzayan fetih yürüyüşleri neticesinde Çin Seddi’nden Adriyatik kıyılarına kadar uzanan coğrafyada, bir Türk dünyası oluştu.
Türk dünyasında, devletlerin kurulmasıyla ‘Türk kültürü’ olarak adlandırılan bir yaşama biçimi meydana geldi. Bu kültürün izlerini belirtilen coğrafyada hâlâ görmek mümkündür. Türkler bu bölgede; bağımsız Türk Cumhuriyetleri, Muhtar Cumhuriyetler, özerk bölgeler ve Türk toplulukları olarak yaşıyorlar. Baskılar sebebiyle Türkçe konuşamıyor olsa bile, Müslümanlıktan başka bir dine mensup olsalar, farklı inanç kültürlerinde yaşasalar bile, tek bir kişi dahi olsa, ‘Ben Türküm’ diyen insanların yaşadığı toprak parçası, Türk yurdudur. Türk yurtlarının oluşturduğu dünyaya ‘Türk Dünyası’ diyoruz.