İsmail KAHRAMAN

Belgeselci - Gazeteci

belgeselciismail@gmail.com

Larnaka’dan Karpaz’a, Sahabeler ve Şehitler diyarı Kıbrıs’da Vakıf Medeniyeti (1)

Kıbrıs’da Vakıf Medeniyetini araştırıyoruz. Kıbrıs deyince başta kumar olmak üzere gayrımeşru şeylerle anılan, Kıbrıs'a tarih - kültür ve inanç turunu sevenler bile Kıbrıs'a gitmenden utanıp çekiniyor.  Güney Kıbrıs tüm kesiminde yasak olmasına rağmen, Kuzey Kıbrıs'ın kumarla anılması çok üzücü. Peygamberimizin İstanbul’dan sonra fethini müjdelediği Kıbrıs, İslam’ın Kızıl Elmasıdır.

Başta Peygamberimizin halası olmak üzere 1500’ü şehit Sahabe-i Kiram olmak üzere binlerce Tabiin şehit mezarının bulunduğu Kıbrıs da 400 yıl İslam hüküm sürmüş, ardından Hıristiyanlar Kıbrıs'a hakim olmuşlar…

Osmanlılar döneminde 1571 yılında on binlerce şehit verilerek alınan Kıbrıs, 1878 yılında İngilizlere kiralanmış, Rumlar'ın Türklere baskı yapması üzerine 1974’de Türkiye Cumhuriyeti Devleti adaya barış harekatı düzenlemiş, 500’e yakın Mehmetçik şehit olmuştur.

Osmanlılar döneminde Kıbrıs'a 2000’den fazla vakıf kurularak, karşılıksız insanlığın hizmetine eserler yapılmış…

Kültür ve medeniyet tarihimizde bu kadar önemli olan Kıbrıs’ın kumar ve gayrımeşru şeylerle anılması karşısında harekete geçip, Kıbrıs’da ki tarih kültür ve inanç turizmini gelişmesi ve kamuoyu oluşturmak için her fırsatta Kıbrıs'ı bir çok TV kanalında yayınlanan Devri Alem belgesel TV programı olarak gündeme getiriyoruz…

19 ve 21 Haziran 2018 tarihlerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı’nın daveti ile Kıbrıs'a giderek, Özel izin alıp Kıbrıs Rum Kesimine geçerek İslam ordularının 648 yılında Kıbrıs'a ilk çıktıkları Larnaka’da Hala Sultan türbesinde Belgesel çekimleri gerçekleştirip, Hıristiyanlar için kutsal olan İslam alemi tarafından da kabul edilen, mezarı Gazi Magosa’da olan Barnabas adına yapılan Karpaz Kilisesi’nde belgesel çekerek tarihe not düşüp zamana noterlik yaptım…

Sahabeler şehitler diyarı Kıbrıs’da Vakıf medeniyeti yazı serimizle belgesel tadında sizleri Kıbrıs'a götürüyoruz…

DÜNDEN BUGÜNE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Kıbrıs Adası 1571 yılında Osmanlı Devleti tarafından fethedildi. Ada’ya Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden Türk nüfusu iskân edildi. Osmanlı Devleti’nin adaletli yönetimi sayesinde Kıbrıs’taki Türk ve Rumlar uzun yıllar barış içinde yaşadılar. Ada 12 Temmuz 1878 yılında geçici olarak İngilizlerin eline geçti. İngiltere Kıbrıs’ı 5 Kasım 1914 tarihinde tek taraflı olarak ilhak etti. Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşı’ndan mağlup ayrıldığı için Kıbrıs konusunda bir şey yapamadı. Bundan Yunanistan’a bağlanmak için çeşitli faaliyetler içine girdiler. Buradaki Rumları Yunanlılar da sürekli kışkırtıyordu. Halkı kışkırtmak için Rum Kilisesi ve Papazları öncülük ediyorlardı.

15 Ocak 1950 tarihinde yine bir din adamı olan Başpiskopos Makarios, kilise de, Rumlara bir halk oylaması yaptırdı. Rumlar halk oylamasına dayanarak Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması gerektiğini söylediler. Bunun üzerine Yunanistan 1952 yılında Birleşmiş Milletlere başvurarak Rumlara kendi kendini yönetme hakkının verilmesini istedi. Birleşmiş Milletlerdeki Türk delegesi aynı hakkın Türklere de verilmesini talep etti.

Yunanistan 1954 yılında İngiltere’den adanın kendilerine bağlanmasını istedi. İngiltere bu isteği kabul etmedi. Rumlar istediklerini gerçekleştiremeyince meseleyi silah yoluyla çözmek için EOKA adlı bir terör örgütüne başvurdu. Bu örgüt Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak maksadıyla Türklere karşı sindirme faaliyetine girişti. EOKA 1955- 1958 yıları arasında yüzlerce Türk’ü katletmiş 33 köyü de yakıp yıkmıştır. Birçok Türk de yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalmıştır.

Rumların bu saldırılarından sonra Ada’daki Türkler de teşkilatlanmışlar ve 1 Ağustos 1958’de Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)nı kurmuşlardır.

RUMLARLA EŞİT HAKLAR ELDE ETTİ

Kıbrıs Türk’ü 11 Şubat 1959’da Zürih ve 19 Şubat 1959’da da Londra Anlaşmalarıyla Bağımsız bir Kıbrıs Cumhuriyeti için Rumlarla eşit statüde haklar elde etmiştir. Bu yapılan anlaşmalar sonucu Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. (16 Ağustos 1960) Bu devlet Kıbrıs  Türk ve Rum halkının eşit statülü, kurucu ortak olarak kurduğu bir cumhuriyet olmuştur. Ancak Cumhurbaşkanı Makarios Anayasada Rumlar lehine bazı değişiklikler yapmak istemiştir.Makarios’un amacı adadaki Türkleri bir azınlık statüsü ile Rum yönetimine bağlamaktı. Makarios’un istemlerinin gerçekleşmemesi üzerine EOKA’cılar tekrar harekete geçerek adadaki Türkler’i katletmeye başladılar. Bu katliamda bir çok Türk, Rumlar tarafından öldürüldü.103 Türk köyü de yıkıldı. 30 bin Türk yaşadıkları yerleri  terk ederek göçmek zorunda  kaldı. Türkiye Cumhuriyeti savaş uçaklarının, 25 Aralık 1963 günü Lefkoşa üzerinden ihtar uçuşları yapması sonucu Makarios korkuya kapılarak ateşkes kararı aldı.

Rumların katliamları üzerine BM, 27 Mart 1964 Ada’ya Barış Gücü gönderdi. Barış gücüne rağmen Rum saldırıların durmaması üzerine Türkiye Garanti Antlaşması gereği olarak 20 Temmuz 1974 de Kıbrıs’a askeri müdahalede bulundu. Türk Silahlı Kuvvetleri kısa sürede adanın kuzey kısmına hâkim oldu.

TANINMAMASI İÇİN BM’YE BAŞVURMUŞLARDI

13 Şubat 1975 günü bağımsız “Kıbrıs Türk Federe Devleti (KTFD)” kuruldu. Ancak bu devletin tanınmaması için Rum ve Yunanlılar B.M başvurmuşlardır. BM 13 Mayıs 1938 tarihinde KTFD aleyhinde bir karar alınca Türk tarafı üniter bir devlet kurmaya karar vermiştir. Yeni devlet yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 15 Kasım 1983 günü bağımsızlığını ilan etmiştir. Rauf Denktaş da Cumhurbaşkanlığına seçilmiştir. 15 Kasım 1983 yılında bağımsızlığını ilan eden KKTC, Türkiye’nin 60 km güneyinde bulunan Kıbrıs Adası üzerinde kurulmuştur. Yüzölçümü 3.377 km olan ada yüzölçümünün %35 KKTC’ye aittir.