Muhterem Beyefendiler, Saygıdeğer hanımefendiler!
Yeni bir bayram gününü idrak ediyoruz. Bu bayramın, hepinize huzur, sağlık ve saadet getirmesini, bütün günlerinizin bayram sevinci ile dolu olmasını Cenâb-ı Allah’tan niyaz ederim.
Allah’ın dostu olmanın, O’nun yolunda olmanın, O’nun yolunda mutluluğu yaşamanın sağladığı nimetler dâim olur inşallah.
‘Allah’ deyince aklınıza sâdece mutluluk gelmeli. Hiç kimse Allah’tan korkmamalı. Çünkü Allah, korkulacak bir varlık değildir. Sevilecek, sayılacak, emir ve yasaklarına harfiyen riâyet edilecek ve bu suretle dost olunacak bir güçtür. Bâzı insanlar için Allah, sâdece cezalandıran bir varlıktır. Bu düşünce doğru değildir. O; ancak emirlerine uygun olmayanları cezalandırır. Allah’tan korkanlar, O’nun koyduğu hükümleri yok farzedip cehenneme gideceklerinden emin olanlardır. Allah kimseyi cezalandırmak istemez. Nefsine veya şeytana uyup emirlerine riâyet etmeyenlerden tevbe edenlerin tevbesini kabul eder, affeder. O, düşünemeyeceğimiz kadar kolaylaştırdığı şartlar altında hepinizi cennetine almaya hazırdır.
Allah biz insanları, yarattığı her türlü mahlûktan daha fazla seviyor. Sevmeseydi biz insanları, herhangi bir mahlûk gibi yaratabilirdi. O bizi, bizim kendisini sevdiğimizden çok daha derin ve engin bir sevgiyle seviyor. ‘Beni anarsanız, ben de sizi anarım. Siz bana yaklaşırsanız ben size daha fazla yaklaşırım. Benden isteyiniz, vereyim…’ Diyor.
Bizi yaratırken zengin yaratmıştır. Gören gözlerimiz zenginliktir. Duyan kulaklarımız, konuşabilen dilimiz, elimiz, ayağımız… sâhibi olduğumuz her bir organımız ve o organımızın en küçük parçacığı bile zenginliktir. Bu zenginliklere yeterli ölçüde şükredildiğinde, bilinmeli ki Cenâb-ı Allah, insanoğluna daha büyük zenginlikler, mutluluklar verecektir.
Bu müjdelerle yaşayacağınız bayram sevinçleri ve mutlulukları dâim olsun.