Duâ, sevenin sevdiğinden istediği tek şeydir.
Duâ, ayrı bedenleri bir muhabbette birleştirendir.
Duâ, çaresizken sığındığımız tek limandır.
Duâ, kulun Rabb’iyle teke tek buluştuğu andır.
Duâ, fakirin ekmek kapısı, dertlinin derman yapısıdır.
Duâ; eden için hiçbir bedeli, masrafı ve külfeti olmayan, edilen için en güzel, en kıymetli hediyedir.
***
Her şeyden önce bu eseri tamamlamak imkânını nasib eden Allah (Subhânehu Teâlâ) Hazretleri’ne sonsuz hamd-ü senâ ederim. İki cihan serveri Peygamberimiz Hazret-i Muhammed (sav) Efendimize, O’nun âline ve ashabına binlerce selât ve selam gönderiyorum. Ayrıca Kudatgu Bilig isimli bu eseri yazan Yusuf Has Hâcib’e de Allah’tan (cc) rahmet dilerim.
Bu kitabı okuyan, okuduklarını kendilerine düstur edinen kullarını iki cihanda azîz eyle Ya Rabbi!
İlâhi! Yoktuk, var ettin. Varlığından haberdar ettin. İnâyetine sığındım, kapına geldim, lütfuna nâil* oldum. Sana lâyıkıyla kulluk edemedim, affını dilerim.
Kullarını şaşırtma, doğruyu söylet. Sen duyurmazsan biz bilemeyiz. Sen söyletmezsen, biz söyleyemeyiz, yazamayız. Sen sevdirmezsen biz sevemeyiz. Habibini sevdin, kâinata sevdirdin. Hil’at-i risâlet giydirdin, makam-ı İbrâhim’den makam-ı Mahmûd’a erdirdin. Selât ve selam, tahiyyât* ve ikram, her türlü ihtiram* O’na...
Allah’ım, yalnız sana kulluk ve ibâdet* eder, yalnız sana sığınır ve yalnız senden niyazda bulunurum. Sana açılan ellerimi boş çevirme, duâlarımı kabul eyle.
Allah’ım, bizlere, birbirimizi sevmenin yollarını göster. Milletimize lâyık insanlar olalım. Halka ve Hakk'a hizmet etmesini bilelim. Bizlere ‘Büyük Cihad’ın yollarını öğret, nefsimizi* yenmenin sırlarını açıkla. İyi olmanın yollarını göster!
Allah’ım, Yolunda kan dökmüş, can vermiş bir milletiz. Uğrunda çelik bir iman ordusu olmuş, cihanın üstüne yürümüşüz. Düşmanımız çok, dostumuz yok. Rahmetini üzerimizden eksik etme Allah’ım...
Allah’ım! Azabından affına, gazabından* rızâna sığınıyorum. Senden yine sana ilticâ ediyorum. Senin şanın yücedir. Sana yaptığım senâyı, sana layık, şükürlerimi yeterli bulamıyorum. Sana lâyık olduğu şekilde hamdetmekten âcizim. Sen dilimdekileri değil, gönlümdekileri kabul buyur Ya Rabb’im!
Ey Yüce Rabb’im! Bana; milletimize ve ümmetimize hizmet etmenin hazzını tattır. Nefsimi cihanın sultanı sanmaktan esirge beni. Menfaatlerimizin kölesi olmayalım; bizi Sana ulaştıracak bir yüce gayenin dervişleri olalım. Şeytana uyanları, toprağınla doyur. Varlıklı kullarının yüreğine cömertlik; yoksulun yüreğine sabır ver. Yaşama kavgasının hiçliğini, söyle bize Allah’ım. Tek bilici Sensin; tek görücü Sensin. Bu milletin başına kötülerin, yalancıların geçmesine fırsat verme. Seçilmiş ve tâyin edilmiş yöneticilerimize, siyâsilerimize ve askerimize, polisimize ve öğretmenlerimize dâima doğru yolu göster. Hiçbirimizi doğru yoldan ayırma Yarabbi!
Allah’ım, bizlere dostluğu, fazîleti ve inanmanın yüceliğini öğret; inandığımız yolda ölmenin mutluluğunu tattır. Yalandan, riyadan, kem gözden, kötü sözden ırak eyle bizi. Sana kulluğumuz yetsin. Nefsimizin köleliğinden vazgeçelim. Şehvetin kulu olmayalım. Utancın güzelliğini, iffetin değerini bilelim.
Allah’ım bize kuvvet ver. Haddimizi bilmek için, muhtaç olduğumuz kuvveti bizlerden esirgeme. Gurur* bataklığında boğulmayalım. Nefislerimize hizmeti, marifet sanmayalım.
Ya Rabbi! Sen bizleri vatansız, vatanımızı bayraksız, İslamiyet’le yoğrulmuş vatan topraklarımızı câmisiz, câmilerimizi minâresiz, minârelerimizi ezansız bırakma Ya Rabbi !
Allah’ım! Bizi, temelinde İslâm bulunan millî kültürümüze ve insanlık medeniyetine hizmet yolunda dâima muvaffak eyle.
Ya Rabbim! Bizi yurtsuz, gönüllerimizi umutsuz bırakma.
Allah’ım! Bizleri kendine sâlih kul, habibine sâdık ümmet eyle.
Ya Rabbimiz! Hastalarımıza şifâlar, borçlularımıza edâlar, dertlilerimize devâlar ihsan* eyle. Bizi korktuklarımızdan muhafaza, umduklarımıza nâil* eyle. Ordularımızı muzaffer kıl. Bizi kurtuluş ve yükseliş yolunun yolcularından eyle Ya Rabbim !
Kıbrıslı, Doğu Türkistanlı, Kırımlı, Keşmirli, Açeli, Kerküklü, Suriyeli, Mısırlı, Iraklı… kullarının sonunu hayreyle, zâlimleri ıslah eyle. Türk adını verdiğin öz ordunun, mücahitlerinin bileğini güçlendir; yüreğini nurlandır.
Allah’ım, günahımız çoktur! Huzuruna çıkmağa yüzümüz yoktur! Sen affedicisin, affetmeyi seversin. Merhametin* boldur. Bize merhamet eyle, günahlarımızı affet. Bizleri kendine sâlih kul, habibine sâdık ümmet eyle. Bizleri cennetinle ve cemâlinle şereflendir Allahım.
Subhâne Rabbike Rabbil izzet-i amme yasefûn ve selâmün alel murselin velhamdilillahi Rabbil âlemin. El Fâtiha.