Dünyada bin bir çeşit dert hepsi de insanlar için
Sanki dermanı bulunmaz aramaz mıyız acaba
Kabuğuna çekilenler anlaşılamıyor niçin
Yaşanılır güzel dünya kuramaz mıyız acaba
Hak adalet duruyorken rüşvet alıp veriyorlar
Haram üste bina yapıp muratlara eriyorlar
Kalp gözleri kör olmuş ki mataf gibi seriyorlar
Haksız işlerin belini kıramaz mıyız acaba
Edep nerde haya nerde ulu orta gezinenler
Gaiplerden name duyup ermiş gibi sezinenler
Atlas, libas giyinerek sultan gibi gezinenler
Gönlümüzden buğuz edip yeremez miyiz acaba
Hep olumsuz kafalarla tavuk gibi eşinerek
Haram yüklü heybe ile gece gündüz taşınarak
Nimet olan güzel aklı kör yollarda düşünerek
Kalplerini neşter ile yaramaz mıyız acaba
Kendisini güçlü sanıp şeytanın ismini anıp
Hoş görülü insanları sanki hiç görmezler sanıp
Uyduruktan dilleriyle zannedersin yanıp yanıp
Gülle gibi bir yumrukla seremez miyiz acaba
Sanki bilmezlermiş gibi sarılmışlar pis iplere
Allah ne der görmezler mi şeytanlaşmış bu tiplere
Fitne fesatla dolarak çirkinleşmiş tüm kalplere
Yaydan çıkmış bir ok gibi giremez miyiz acaba
Moralsizlik neye yarar ümitsiz bir histen başka
Mana yüklü kalpler ile yürüyerek güzel aşka
Saçı başı toptan yolup demeyelim sonra keşke
Gonca gülün iyisinden deremez miyiz acaba
Çocukları dövüyorlar zannedersin edep diye
Allah akıl fikir vermiş kullanmazsın niçin niye
Dilimizde tüyler bitti doğru sözü diye diye
Cerahatli yaraları saramaz mıyız acaba
Vatanımızda yeşererek zümrütleşmiş iller gibi
Koşmaktan hiç yorulmayan dağlardaki seller gibi
Gönlün özünden konuşup şekerleşmiş diller gibi
Çelikleşmiş bir ip gibi geremez miyiz acaba
Ne kadar zordur bilinir paslanmış bir kalbe girmek
Olmalıyız hepimiz de büklüm büklüm akan ırmak
Kime fayda sağlıyor ki taş tutan kalpleri germek
Koruk suyu ile helva karamaz mıyız acaba