Küçük zaferleri kutlayın. Büyük başarılar beklemek yerine küçük adımları kutlamak dopamini tetikler. Büyük başarılar sizi sonsuza kadar mutlu etmez. Bu sebeple mutluluğu uzun bir hedefle ilişkilendirirseniz mutsuz olursunuz. Bunun yerine süreçte mutlu olmayı öğrenin. Kendinize başarı hissini tatma izni vereceksiniz. Bu dış ödüllerden daha değerlidir.
Sonuca odaklanmak bazen bir özgüven sorunun göstergesidir. Sonuca odaklananlar, rahat olamazlar, kaybetme kaygısı içindedirler. Sadece kendilerini değil, etrafındakileri de kontrol altında tutmaya başlarlar. Fiziksel ve zihinsel yorgunluğun yanı sıra yalnızlaşmaya başlarlar.
Bir ilişkinin başında, sonucu düşünmek, bu ilişkinin sonu ne olacak diye garantici olmak, ilişkinin doğal akışını bozabilir.
Küçük başarıları kutlamak değerli bir beceridir. Olumlu beklentiler dopamin tetiklediği için denemeye değer. Bu sebeple her gün yaptığımız şey için iyi hissetmeyi hatırlamalıyız. Kısa sürede engelleri aşma ve ödüllendirilmiş hissetme alışkanlığı edinmeliyiz.
Büyük başarılar da hedonik adaptasyona uğrar. İnsanoğlunun yaşadığı ortama uyum sağlayabilmesi, işlevsel olabilmesi ve hayatta kalabilmesi için adaptasyon çok önemlidir. Hepimiz günlük yaşamımızda farkına varmadan birçok şeye uyum sağlıyoruz. İlk başlarda haz duyduğumuz şeylere giderek alışmanın sonucunda artık hoşlandığımız şeylerden haz alamamaya başlıyoruz.
Bu sebeple sürekli gelişim önemlidir. Az ama çok başarılar daha fazla mutlu eder.
Mutluluk veren kimyasallar, beyin hayatta kalmamıza yarayan bir şey gördüğünde salgılanır. Dopamin, ihtiyacınız olan şeyleri bulduğunuzda hissettiğiniz keyfi üretir. Dopaminle aradığımızı bulmanın keyfini yaşarız. Dopamin ödül arar. Bu sebeple bazen kendimizi ödüllendirmeliyiz.
Kendinize imkânsız hedefler koyduğunuz alanlarda yükü hafifletin. Küçük bir başarı her gün yaşanırsa ışıltının en iyi kaynağı kendiniz olursunuz.
Unutmayalım: Ödüllendirilmiş her davranış tekrarlanır.