- Mü'minin Miracıdır.
- Müslümanın Alâmet-i Farikasıdır:
Yüce Rab'bimiz, Kutsal Kitabımızın birçok yerinde defalarca:
"Namazı vaktinde ve dosdoğru kılın" diye emrediyor.
Yine Kutsal Kitabımızda Yaratıcımız, "beni sıkça anın, yani zikredin" buyuruyor.
Rab'bimizi anmanın ve zikretmenin en önemli yolu da;
Namazı vaktinde ve dosdoğru kılmak ve öz diliyle Kur'an-ı Kerim okumaktır.
Zira Namaz ve Kur'an-ı Kerim okumak:
Allah'ı çokça anarak, kalbimizi ve bedenimizi şifalandırarak, ruhumuzu gıdalandırmak demektir.
Rab'bimiz insanoğlunu yaratılmışların en şereflisi olarak, mükemmel bir süper sistem donanımı ile yaratmıştır.
Saymakla bitmeyen nimet ve imkanları emrimize sunmuştur. Yiyin - için ama, israf etmeyin demiştir.
Bunların karşılığımı mıdır bilemeyiz ama; "bana kulluk edin" buyurmaktadır.
"Namaz, mübarek dinimizin direğidir" demiş Efendimiz.
Direk olmazsa, çadır göçer. Öyleyse önce İman çadırımızın direğini emrolunduğumuz gibi, ikmal ve tekmil etmemiz gerekmektedir.
Namazdan sorumlu olmayanlar:
- Çocuklar.
- Özel hal içerisinde olan hanımlar.
- Mümeyyiz olmayanlar.
- Uykuda olanlar.
- Baygın olanlardır.
Bunların dışında olan hiçbir mü'min, namazdan muaf tutulmamıştır. (Hele hele, kalbi temiz olduğunu iddia edenler dahi).
Efendimiz savaşta dahi, orduyu ikiye bölerek, Namazı kıldırmıştır.
Ayakta kılınamıyorsa, oturarak, olmadı yatarak ima ile, o da olmadı gözlerle ima ederek, namaz kılınacak. Su yoksa teyemmüm ile abdest alınacak.
Namaz, mü'mini ayakta tutan ibadettir.
Namaz, mü'minin hayatını düzene sokan, ruh ve beden disiplini sağlayan mükemmel bir ibadettir.
Namaz, Yaratıcımızı zikretme, hamd ve şükürümüzü sunmamız demektir.
Namaz, çirkinliklerden ve kötülüklerden arınmamız demektir.
Namaz, hiçbir dünya meşgalemizin arkasına atılamayacak kadar kıymetlidir.
Namaz, aradan çıkarılıverilecek, acele edilecek ve araya sokuşturulacak bir ibadet olamaz.
Hak ettiği süreyi ve özeni namazımıza vermemiz, olmazsa olmaz borcumuz olmalıdır.
Haşa, Yaratıcımız'ı kandıramayız.
- O, evveli ve ahiri bilendir.
- Herşeyi, bilendir, işitendir ve görendir.
Namaz, mü'minin Yaratıcımız ile buluşma ve huzuruna çıkma anıdır.
Bir mü'min için, O'nun huzuruna hiç çıkmama (Allah korusun), çok büyük bir kayıptır ve müeyyidesi vardır.
Zira, huzuru mahşerde ilk olarak, Namaz sorulacaktır. Burayı başarı ile geçemeyenin VAY HALİNE...!!!
Yüce dinimiz, en büyük hırsızın namazdan çalanlar olduğunu söylüyor.
Rab'bimiz bizleri dergâh-ı izzetinde kabul edeceği kalitede, namazlarını huşu ve samimiyetle kılan kullarından eylesin. İNŞALLAH.
AMİİİNNN.
Selam, sevgi ve dualarımla.
Yüceler Yüce'sine emanet olalım.