Dinimiz İslâmiyet’te mübârek gecelerin en kıymetlisi Kadir Gecesi’dir. Çünkü yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerîm bu gece indirilmeye başlanmıştır. Hangi günün gecesinde olduğu kesin olarak belli değildir. Ekseriyetin ittifakına göre Ramazan ayının yirmi ile otuzuncu geceleri arasında bir gecedir. Bir başka kanaate göre de Ramazan ayının 27. Gecesidir. Bu geceye âit özel bir ibâdet yoktur. Fakat herhangi bir gece gibi yaşayanlar büyük kayıptadır. Duâ, kaza ve nâfile namazı kılınarak, tevbe ve istiğfar ederek, tesbihatta bulunarak, Kur’ân okunarak bu geceyi ihya edenler çok kazançlı çıkarlar. Tesbihatta bulunmak tâbirini İslâm âlimleri; ‘Süphanallah. Elhümdülillah. Allah’ü Ekber kelimelerini mümkün olduğunca çok söylemek’ olarak târif ediyor.
Bu gecenin 1000 geceden daha hayırlı olduğu doğrudur. Fakat bu gecenin tamamını ibâdetle değerlendirenlerin doğrudan cennete gireceği hükmü yanlıştır. Peygamber Efendimiz bu gecede; ‘Allah’ım sen affedicisin, affetmeyi seversin. Beni de affet’ diyerek duâ edilmesini tavsiye etmiştir. Bu gece Hz. Muhammed Aleyhisselâm’ın ümmetine mahsus bir gecedir. Diğer peygamberlere böyle bir geçe ihsan edilmemiştir.
Bütün okuyucularımın Mübârek Kadir Gecesini tebrik ediyor,
Nice Kadir Gecelerine, sevdikleri ve sevenleriyle birlikte,
sağlık ve huzur içerisinde erişmelerini
Cenâb-ı Allah’tan niyaz ediyorum.
KİTÂBİYAT
SARI SALTUK
Sarı Saltuk Rumeli’nin ve Anadolu’nun Türkleşip Müslümanlaşması için çalışan bir alperendir. Türkistan topraklarında dünyaya geldiği bilinmekle birlikte, doğum târihi kayıtlara intikal etmemiştir. Asıl adı bâzı kaynaklara göre Muhammed Buharî, bâzı kaynaklara göre de Şerif Hızır’dır. 1297 yılında, günümüzde Romanya sınırları içerisinde bulunan Babadağ şehrinde, tahminen 70’li yaşlarında iken ebedî âleme göçtü. Üzerine türbe inşa edilen kabri Babadağ’dadır.
Hoca Ahmed Yesevî’nin öğretilerinden aldığı feyzin oluşturduğu iman ateşiyle Türkistan’dan yola çıkarak Rumeli’ye geçmiş ve Babadağ’da, Bregova Çayı kaynağının kenarında 3 katlı bir evde yaşamış, evini dergâh olarak kullanmıştır. Öğretileri; Sünniler, Aleviler ve Bektaşîler tarafından farklı yorumlarla uygulanmıştır. O; pîri olan Hoca Ahmet Yesevî gibi, bütün Müslümanları kucaklayan, birleştiren bilge kişiliğe sâhipti. Kendisinden bahseden eserlerde; bir menkıbe kahramanı olarak anlatıldığından, şahsiyeti hakkında sağlıklı bilgilere ulaşılamamaktadır.
Hakkında yazılan kitapların en önemlisi; Ebu’l-Hayr Rûmî’nin, Fatih Sultan Mehmed Han’ın oğlu Cem Sultan’ın görevlendirmesiyle kaleme aldığı Saltuk-nâme’dir. Sarı Saltuk; güzel ahlâkı ve kahramanlığıyla Batı Türkleri arasında efsâneleşmiştir.
Arkadaşlarıyla birlikte Bizans sınır boylarında derviş gazilerin öncülüğünü yaptı ve bulundukları yerlerdeki yerli ahalinin pek çoğu, Onların güzel ahlâkını ve örnek yaşayışını görerek Müslüman oldu. Babadağ’da, Bulgar beylerinin duruma hâkim olması üzerine Batı Anadolu’ya geçerek o dönemde ‘Karesi’ olarak anılan Balıkesir’e yerleşmiş, 1278’de tekrar Babadağ’a dönmüştür. 19 sene daha buradaki hizmetlerini devam ettirmiştir.
Alper Kağan Üçer / Çınar Ata; 13,5 X 21 ölçülerindeki 3 ciltte 440 sayfalık eserinde Sarı Saltuk’un hayatını anlatıyor. Metin bölümü kısa cümleler hâlinde olan eseri Selçuk Ören resimlemiştir. Her sayfanın altında dipnotlar bulunduğu gibi, her cildin sonunda, kitapta adı geçen şahıslar, coğrafî isimler ve o ciltteki metinlerde yer alan az bilinen aba, abdal, arık, börk, cengâver, derbent, efsun, ferman, gayb, himmet, iştiyak, kaftan, meftun, nizam, payidar, sekine, şövalye, taltif, ulak, üzengi, vaftiz, yur ve zâhir gibi kelimelerin açıklamaları veriliyor.
Birinci cildin arka kapağında Ebulhayr Rumî’nin açıklaması var: Bu metindeki sıcaklık ve samîmiyet aynı zamanda kitap sayfalarında da bulunmaktadır.
Merhaba, ben Ebülhayr Rûmî! Edirne medresesinden, mütevazı bir müderrisim. Fâtih Sultan Mehmed Han’ın oğlu Cem Sultan, Sarı Saltuk Baba’yı araştırma görevini, bana emretmese, tek bir dikili ağacım olmayacaktı. Hayırlı işim kalmamış, âhiretim yanmıştı. Adımı sanımı kimse bilmeyecek, söylemeyecekti. Sen Sarı Saltuk Baba’yı okumaya başlamasan, seninle tanışamayacaktık. Yüzyıllar sonra seninle şu anda başlayacağımız yolculuk, Cem Sultan’ın gayreti sâyesinde hayat buldu. Sarı Saltuk Baba’yı tâkip edeceğimiz yolculuğa çıkmadan önce, Ben Cem Sultan’ı Babadağ’a, Sarı Saltuk Türbesi’ne götüreyim. Sen de hazırlan, üzerini sıkı kuşan, sağlam çarıklar giy ayağına. Yemeden içmeden yana tedirgin olma. Cem Sultan saraydan çıkarken, bizim ve geride kalacak ailelerimiz için yedi yıl yetecek kadar yiyecek, altın ve gümüş ihsan etmiş. Bir senin için, bir de benim için; ikişer muhteşem küheylan ısmarlamış. Dinlendire dinlendire, terletmeden, zahmet vermeden, sıra sıra atlarımıza bineriz, dört bir âlemi gezeriz. Denizlerin altında, göklerin üzerinde, hele Kafdağı’nın ardında nice temaşa var... Menuncer, yâni cinler padişahı, Hazret-i Hızır, Hazret-i İlyas Peygamber de orada... Su üstünde yürüyüp yer altında sohbete duracağız!
ALPER KAĞAN ÜÇER/ÇINAR ATA: 1972 yılında Niğde'de doğdu. Uludağ Üniversitesi Milletlerarası İlişkiler Bölümünü, ‘Milletlerarası Hukuka Göre Doğu Türkistan'da İnsan Hakları İhlâlleri’ teziyle bitirdi. Ötüken Neşriyat tarafından yayımlanan kitabı Baba, *Sarı Saltuk Baba. *Gök Girsin Kızıl Çıksın *Çınar Ata'nın ‘Sarı Saltuk Baba Romanında Halk Bilimi ve Tasavvufî Unsurlar’ başlığıyla Dr. Oğuzhan Aydın tarafından doçentlik tez konusu olarak incelendi. Aynı zamanda Arnavutça, Azerbaycan Türkçesi gibi birçok dile çevrildi.
Yayımlanan Kitapları: *Ülkü (Berikan Yayınevi) *Hangâh - esâtîrü'i-evvelin - Öncekilerin Masalları (Ötüken Neşriyat) *Sarı Saltuk Baba: Sur'a Üflenene Kadar (Ötüken Neşriyat) *Hoca Ahmed Yesevî: Sarp Yokuş (Panama Yayıncılık) *Sümeyye (r.anhâ) - *Asla Boyun Eğme (Panama Yayıncılık) *Seyyid Nesimî: Dosdoğru Yol (Ötüken Neşriyat), *Hazret-i Muhammed (Ayyıldız Kitap) *Hâce Ubeydullah *Abrar (Ötüken Neşriyat) *Altın Silsile ‘Müşâhede’ (Ötüken Neşriyat)
SELÇUK ÖREN (Resimleyen): 1985 yılında İstanbul'da doğdu. 2014 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden mezun oldu. 2011 yılından beri çeşitli reklam ajansları, yayınevleri ve yapım şirketleri için illüstrasyon, çizgi roman ve animasyon filmler üretmektedir.
2014 yılında yağıp çizdiği ilk çizgi romanı ‘Şehzade Yangını: Birinci Kitabı’ yayınladı. 2022 yılında yazıp yönettiği ilk kısa filmi ‘The Mage’, 50'den fazla millî ze milletlerarası film festivalinde gösterildi ve ödüller kazandı.