İlim - irfan sahibi bir dedeye,
İyi kalpli bir genç gelir.
- Dedeciğim, kalbimi darlandıran ve beni üzen bir problemim var. Size arz edebilir miyim?
- Tabi arz edebilirsin yavrum. Buyurun sizi dinliyorum.
- Dedeciğim, inançlı biri olmama rağmen, namazlarımı aksatıyorum. Bazen, tembellik çöküyor, bazen de dünya meşgalesi namaza vakit bırakmıyor. Sizce ne yapmalıyım?
- Öncelikle genç yaşında namazlarımıza önem verdiğin ve kılamayınca üzüldüğün için, seni tebrik ediyorum. Tembellik ve üşengeçlik, nefsimizin ve şeytanın bizimle çok uğraşmasından kaynaklanır. Nefis ve şeytanı saf dışı edebilmek için, imanımızın bir gereği olarak, Rabbimizin emirlerini çok iyi dinleyip, gereklerini mutlaka yapmamız gerekir. Nefsimize ve şeytana, Rabbimizin emirlerini kurban vermememiz lazımdır.
Zira, Allah-u Teâlâ Kutsal kitabımızda Namazı bizlere; "lütfen kılınız" demiyor. Bilakis, iman etmemizin en güçlü delili olarak, kılmamızı emrediyor.
Ahirette ilk namazımızı sorgulayacağını bildiriyor. Efendimiz de, o günkü çok zor şartlarda (savaşta dahi) bile namazı terk etmiyor ve ashabına da terk ettirmiyor.
-Yavrucuğum, sen Allah'ı çok seviyorsun değil mi?
- Elbette çok seviyorum dedeciğim.
- Peki senin ilerde evlenmeyi düşündüğün bir hanım kızımız var mı?
Genç, utanıp sıkılarak:
- Var dedeciğim.
- Peki, sevdiğin hanım kızımız sana buluşmak için bir randevu verse, tembelliğin ve dünya meşgalelerin, ona gitmeni de, engelliyorlar mı?
Gencin yüzü kızarır ve başını eğerek;
- Hayır dedeciğim. Her işimi erteleyerek, hastaysam dahi iyileşerek ona koşarım.
- Peki, Rabbimiz biz mü'minleri günde beş kez, semaları inleten ezanlarla bizleri namaza çağırıyor mu? "Haydin selaha (kurtuluşa) demiyor mu?
Namaz, "dinin direğidir" demiyor mu? Direği dik tutamazsak, iman çadırımızı nasıl ayakta tutabiliriz evlat?
Namazın tehiri ve affı yok evlat.
Su bulamazsak, teyemmüm ile, özürümüz varsa, oturarak; oturamıyorsak yatarak ima ile namaz kılınacak evladım.
Hem Efendimiz, Peygamber olmasına rağmen, ayakları şişinceye kadar, gecelerde ve gündüzlerde namaz kıldığını duymuş olmalısın evladım.
Aynı sevdiğine koştuğun gibi,
daha çok sevdiğin namaza da koşmalısın yavrum.
Ezan yaklaştığı zaman,
Euzu - besmele çekip, abdest için harekete geçtiğimiz anda, şeytan ve nefsimizin Rabbimiz tarafından eli - kolu bağlanacaktır.
Hele bir de camiye - cemaata katılabilirsek eğer; sen gör o zaman namazımızdaki lezzeti.
Çünkü, cemaattaki diğer mü'minlerle sinerji ve enerjinin lezzetini Rabbimiz bize mutlaka tattıracaktır evladım.
Gencimizin gözleri yaşardı. Duygusallaştı ve hürmetle dedemizin ellerine sarıldı.
- Allah senden razı olsun dedem. Ben alacağımı aldım. Allah'a emanet olunuz.
- Sizler de Allah'a emanet olun evladım.
Selam, sevgi ve dualarımla.
Yüceler Yüce'sine emanet olalım.