Bu ülkede 80 yıldır süren, dili ayağa düşüren, dünü bugüne küstüren, mantığın defterini düren “ikaame” kelimelern dilimize tasallut etmesine çığır açan TDK'dır.
Türkçemiz, Dil Darbesi mahsûlü, Fransız pardösülü, Osmanlıya küsülü, öz Türkçe tütsülü, dil mikrobu kapsülü; Türkçe foyalı, Avrupa iğne oyalı ve kara boyalı kelimelerle zehirlendi, kirlendi.
Öyle nesiller “yarattık” ve onları öyle bir “dil baskını”na uğrattık ki şimdiki gençlere İngilizce, dedelerinin Türkçesinden dahi âşinâ gelir oldu...
***
Evet, Cumhûriyet'imiz kurulduktan 10-11 yıl sonra milletimizin özüne, sözüne ve içyüzüne (zihin-hâfıza-benlik-ruh) indirilmeye başlanan ağır darbe, bize türkü sözlerimizi bile yabancı metinler hâline getirdi.
Nitekim günümüzün mektep çocukları meselâ “tîçır=teacher” kelimesini “muallim”den daha tanıdık ve cana yakın buluyorlar.
(Geçenlerde girdiğim beşinci sınıf şûbelerinden birinde bir şey sormuş ve cümlemi “Bu hususta ne söylemek istersiniz?” diye bitirmiştim. Çocuklardan biri, “Hocam, husus ne demek?” diye îzâh istedi. Ben de -sık sık yaptığım gibi- bu kelimeyi bütün sınıfa sordum. Netîce: 35-36 kişilik sınıfta bu kelimeyi bilen kimse çıkmadı...)
***
Bütün bunlara rağmen, körpecik beyinlere ana sınıflarından îtibâren ha bire İngilizce öğretmek için dört dönüyoruz. Mecbûrî olan İngilizce derslerinin yanında seçmelisi... İngilizce ağırlıklı sınıflar, İngilizce hazırlık sınıfları... Yabancı dil kursları, dershâneleri, etüdleri, hocaları... Mâşallah pıtrak gibi... Devlet tarafından (MEB, YÖK vs.) yurt dışına (bilhassa Amerika ve İngiltere’ye) gönderilen talebeler...
Prof. Oktay Sinanoğlu’nun bundan 10-15 yıl önce verdiği rakamlara göre “Bu sayının birkaç yılda 20.000'i bulacağı söyleniyor. Devlet adam başına yılda 30.000 dolar masraf ediyor, bir öğrenci 5 yıl kalıyor...”
***
Bütün bu yapılanlardan maksat nedir?
Cevâbı, Rahmetli Prof. Oktay Sinanoğlu versin:
“Türk dilini unutturmak, hiç öğretmemek, onun yerine her ferdin Amerikanca gibi 250 kelimelik bir İngilizceyi yeni dili olarak, Türkçe yerine konuşur olmasını sağlamaktır. Bu iş, iç ve dış düşmanların kendi kaynakları ile değil de Türk Milleti'nin öz kaynaklan ile yaptırılmakta, hatta iç ve dış hainler bu işten bol para kazanmaktadır. Tıpkı, ölüm döşeğindeki bir hastanın son kalan varlığını iyi etmek umudu vererek sömüren sahtekâr, leş kargası doktorlar gibi...”
***
Ayrıca, “Hiçbir ülkede benzeri görülmedik bir şekilde, Türkiye'nin her ferdi, çoluk çocuk, doçenti, asistanı, milletvekili, kaymakamı işi gücü bıraktırılıp İngilizce kursuna tâbi tutuluyor...” diyordu Sinanoğlu.
Fakat Sinanoğlu'nun bilmediği veyâ söylemediği birtakım şeyler daha var:
Batılı kelimelerin "öz Türkçe" sayılıp dilimize alınmasında TDK büyük bir rol oynadı.
Dil Darbesi'yle kimyâsı bozulan, çözülen ve ezilen Türkçe, Batılı dillere karşı varlığını bu hâliyle koruyamaz.
Bu mevzûda ne söylesek az.
Anlayana sivrisinek saz...