Düşüncelerimizin yalnız bizim üzerimizde değil, başkalarının üzerinde de büyük bir etkisi vardır. Kötü bir düşünce gerçekten de zihnimizi ve yüreğimizi karartan bir zehir olabilir. Zihnimizin ürettiği bir enerji olarak başkalarına da tesir edebilir.
Geleneksel kültürdeki “kem göz” sözü batıl inanç değildir. Kem göz, baktığı kimseye zarar veren ya da ona nazar değdiren gözdür. Birine karşı olumsuz düşüncelerimizin olması o kişi üzerinde gerçek olumsuz bir etki yapabilir. Bunun tam tersi de doğrudur. Olumlu düşüncelerimizin bizim ve başkalarının üzerinde faydalı etkisi olabilir. Dinlerde dua, her şeyden önce kendimizin ve başkalarının iyiliği için yaydığımız olumlu düşüncelerdir. Bu sebeple “düşüncelerine hâkim olma” bütün manevi geleneklerin değişmez bir sözüdür.
Tibet Budacı geleneği sözsün şu dört erdeminden bahsetmektedir: 1. Yalan söylememek 2. Kırıcı söylememek 3. Laf yetiştirmemek 4. Boş konuşmamak
Sözlerimiz sahip olmalı ve özen göstermeliyiz. Bir söz hem öldürebilir hem kurtarabilir. Anadolu bilgeliği bize “Kırk düşün bir söyle.” öğüdünü devamlı vermektedir.
Bilgelik bizi aşırılıklardan koruyarak dengeye doğru götürür. Sağlıklı düşüncelerimiz insanlığımızı yükseltir. Hatalı düşüncelerimiz ise insanlığımızı azaltan alışkanlıklara dönüşür.
Şükür ve duanın olduğu yerde olumsuz düşünceler var olamaz. Dua, olumsuz düşünceleri siler. Öfkeyi, kıskançlığı, korkuyu ve saldırganlığı eritir.
Psikolojik araştırmalara göre, aksi giden şeylerin %10’u, dikkatin %90’ını çekiyor. Bu yüzden elimizdeki iyi şeyleri fark edemiyor ve kaynaklarımızı tam olarak kullanamıyoruz. Nimetlerimizin kıymetini bilirsek daha doyumlu, daha az stresli ve daha mutlu oluruz. Bu sebeple hayatta her gün iyiyi arama ve bulma alışkanlığı kazanmalıyız.
Faydalanılan kaynaklar
• Frederic LENOIR, Arayanlar İçin Açıklamalı Bilgelik, İş Ban. Yay. İstanbul, 2023.
• Zülfikar ÖZKAN,. Beynin Mutluluğa Ayarlanması, Pozitif Yayınları, İstanbul, 2021.