Pek çok insan yardıma ihtiyaçları olduğunu düşünerek manevi açıdan zayıf kimseleri eleştirmektedir. Oysa onları ağır bir dille eleştirmemeliyiz. Bir insan, yardıma ihtiyacı olduğunu itiraf etmeye istekli olmadıkça dünyadaki en iyi danışman bile onlara faydalı olamaz. Zamanını boşa harcamış olur.
Hiç kimse hakaretleri sevmez. Ama bu şikayetler manevi açıdan zayıflamış depresyondaki bir insanı öldürebilir. Bu yüzden onların her zaman başarıları takdir etmeli ve hatalarını görmezlikten gelmeliyiz. Amaçsızlık=Başarısızlık= Depresyon formülü gereğince o kişilere hedef ve amaç göstermeli ve başarılarını abartarak anlatmalıyız.
İnsanoğlu, özellikle zor zamanlarında, en çok sevgiye, güvene ve kendini değerli hissetmeye ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden manevi açıdan zayıflamış depresyondaki insanların kendilerini değerli hissetmelerine katkı sunmalıyız.
Değerli hissetmek, kişinin kendisine saygı duyması ve kendini olduğu gibi kabul etmesidir. Kendisine karşı olumlu değerlendirme içinde olan kişi, kendisinin sevilmeye ve beğenilmeye de layık olduğunu düşünür. İşte insanların bu duyguları hissetmelerine yardımcı olmalıyız.
Kendini değersiz hisseden insanların yaptığı en büyük hata, kendi değerini diğer insanlar üzerinden ölçmeleridir.
Unutmayalım: Tıp uygulamalarında temel ilkesi, Hipokrat tarafından söylendiği kabul edilen “Önce zarar verme (primum non nocere)” sözüne dayanır.