Dikkatimizin nerdeyse tamamını görevlerimiz üstüne yoğunlaştırıyoruz. Daha ışıltılı bir hayat için kafamızı yormuyoruz. Böyle pırıltılı bir hayatı aklımıza bile getirmiyoruz. Güzellikleri arayıp bulmuyoruz. Günlerimiz monoton bir şekilde akıp gidiyor. İstanbul’da yaşayıp da Yerebetan Sarnıcını bile görmeyen pak çok insan var.
Şüphesiz görevlerimiz ve işimiz önemlidir. Bununla birlikte bir kez yaşanacak hayat da en az görevler kadar önemlidir.
Biz bu dünyaya öyle boş boş yaşayıp ölmek için gelmedik. Hayatı, renkli, araştırıcı, üretici, verimli yaşayabiliriz. Böyle bir hayatın nasıl yaşanacağını öğrenebiliriz. Onun için okuyalım, araştıralım Hayatı dolu dolu yaşamasını bilenlerin deneyimlerinden faydalanalım. Hayal gücümüzü harekete geçirelim. Dikkatimizi daha güzel, daha ışıltılı pırıl pırıl bir yaşama biçimi üzerinde yoğunlaştıralım.
Çocuklarımıza miras olarak, bilge insanların düşünceleriyle süslü kitaplarla dolu bir kütüphane bırakalım. Ailemizde bir ”öğrenme kültürü” oluşturalım. Böyle bir kültür ”Ünvan"larımızdan önemlidir. Öğrenme, ailemizin her seviyesinde değer görsün.
Aile bütünlüğüne önem verelim. Birlikte hareket eden aileler birlikte kalmaya devam ederler. Yüzümüzden gülümseme eksik olmasın. Gülümseme insanlar arasındaki bağları güçlendiren en bilgece yollardan biridir.
Böyle ustaca yaşamaya VAR MISINZ?