Derdi günü Türkçeyi yabancı (!) kelimelerden kurtarmak olan TDK, milleti bilumum zararlı şeylerden korumak istiyor, belli.
Bakın, bizi bâhusus şu menhus "radyasyon"dan kurtarmak ve korumak uğruna gecesini gündüzüne katıp binbir hikmet, gayret ve zahmetle bir çâre bulmuş.
Bulduğu çâre, "radyasyon"a mâruz kalanları ondan kurtarmak, buluşmayanları korumak için birebir, âdetâ bir cevşen-i kebir: "ışınım".
***
Gelgelelim bu cânım "ışınım" ışıltısı, TDK, "Dil Devrimi" ve RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) Şirketinde ihtilâfa yol açmış. Şirketin TDK ve "Dil Devrimi" ikilisinin uygun bulduğu kelime RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) tarafından kabul görmemiş. Bu sebeple yayılmamış, öz evlât sayılmamış.
***
Hâlbuki o cânım "ışınım" RİT (Resmî İkāmeli Türkçe) tarafından kabul buyurulsaydı hayâtımıza sağlık ve mutluluk dolardı.
Meselâ hâmile kadınlar ve küçük çocuklar bile "ışınım"lı kişilerden uzak durmak zorunda kalmazdı. Yüksek dozda "ışınım"a mâruz kalmak, hiçbir hücreye zarar vermez, DNA hasar görmeyeceği için kanser riski de olmazdı.
***
Vatandaşlarını "ışınım"lamak ve bu sâyede onların hem kafasını hem vücûdunu bütün kötü huylu hücrelerden, kistlerden, tümörlerden kurtarmak yerine onları "radyasyon"a mâruz bırakan devletimi ben de en derin kaygılarıma mâruz bırakıyorum.