Araştırmacı Yazar Ali Tayyar Önder, ‘Türkiye’nin Etnik Yapısı-Milletimizin Kökenleri ve Gerçekler’ isimli kitabı okunması gereken ciddî ve ilmî bir çalışmadır. Bu kitapta üzerinde düşünülmesi gereken bazı önemli tespitler var. Bazıları da tartışma yaratacak konular.
Önder ‘Benim tek amacım, yıllardır istismar edilen ve ülkemin millî bütünlüğüne karşı sun’i bir gerekçe olarak kullanılan Türkiye’nin etnik yapısıyla ilgili gerçekleri kamuoyuna duyurmak, en azından konunun ilmî bir temelde tartışılıp değerlendirilmesini sağlamaktır’ diyor.
Önder’in kitabında vurguladığı konular şöyle özetlenebilir:
-Etnik kimlik kültürle alâkalı bir olgudur. Bu sebeple de kültür değişimine bağlı olarak değişebilir. Etnik kimlik târifinde ilmî olarak tek geçerli kıstas kişinin kendine bakışı, kendisinin hangi etnik gruba mensup olduğunu bilmesidir. Kimlik olarak kişi kendini ‘ne ve kim’ olarak görüyorsa o’dur.
KÜRT NÜFUS NE KADAR?
-Türkiye’de etnik yapıyı etkileyecek oranda ‘dikkat çeken’ nüfusa sâhip tek grup, yaklaşık %7 oranı ile Kürtlerdir. Bu oranla, bugün Türkiye’deki nüfus yaklaşık 6 milyondur.
-Kürtler dışında nüfuslan ‘yüzde’ ile ifade edilebilen sâdece iki grup mevcuttur. Bunlar; %1’erlik oranla Araplar ve Zaza’lardır. Diğerlerinin nüfuslan %1’in çok altındadır. (Çerkezler %0.34, (etnik grup’ olarak kabul edilebilecekse…) Lazlar %0.27, diğerleri 0.41)
Suriyeli, Afganistanlı ve Pakistanlı mültecilerin sayıları bilinmediği için hesaba dâhil edilememiştir.
-Türkiye deki toplam etnik nüfus yaklaşık %10’dur. Türkiye’de halkın %90 gibi, tamamına yakın çoğunluğu kendisini Türk hissetmekte, Türk olarak tanımlamaktadır.
TÜRKİYE MOZAİK DEĞİLDİR
-İlmî kıstas ve milletlerarası kabulle, bir ülkenin etnik yapısının ‘mozaik’ olarak târif edilebilmesi için o ülkedeki etnik nüfusun, ülke nüfusunun %35’ini oluşturması şarttır. Bu şart karşısında toplam etnik nüfusu %10’u aşmayan Türkiye’yi, etnik bir mozaik olarak düşünmek hiçbir şekilde mümkün değildir.
-Etnik mozaiklik, Türkiye’yi Sevr ile bölemeyen batılı devlet yöneticilerinin ülkemizi içten bölebilmek için bölücü taleplerine meşru bir dayanak ve gerekçe sağlamak üzere yıllarca ustaca empoze ettiği mesnetsiz ve maksatlı bir yakıştırmadır.
-Anadolu Aleviliği bütünüyle bir Türkmen olgusudur ve Aleviler, çoğunluğu Oğuz olmak üzere Horasan, Harzem Türkleridir.
-Zazalar, Kürt değildir. Kürtlük siyâsî bir kimliktir ve Kürtçe diye bir dil yoktur. Karma bir dildir.
‘Kürt’ denilen insanlar, Anadolu’ya Orta Asya’dan gelmiştir. ‘Aslî’ kimlik olarak Türk’tür. Bu çok sayıda yerli ve yabancı ilim adamınca belgelerle ortaya konulmuş bir gerçektir. Meselâ Yenisey Elegeş yazıtı, 830’lu yıllar Bizans arşivi, Prof. Rosanyi, Gyula Nemet, Kont Zicy, F. Erechak’ın araştırmaları ve diğerleri...
Ali Tayyar Önder, bu tespit ve değerlendirmelerini çok sayıda ilmî bilgi ve belgeye dayandırmış, kaynak göstermiş. Kendisine bazı bilgilerin tartışma konusu olup olduğunu sorduğumda; ‘Bugüne kadar kitabın içeriğine, ve de kitaptaki bilgi ve belgelere herhangi bir tekzip veya itiraz gelmemiştir’ dedi.
Robert Kolej mezunu olan ve Gaziantep Üniversitesi’nde dil bölümü (İngilizce) başkanlığı yapan ve bu arada çeşitli bakanlıklarda çalışan Ali Rıza Önder, konu üzerinde 1967’den beri çalışma yaptığı kitabının bugüne kadar 20 baskı yaptığını söylüyor (Fark Yayıncılık 0.312-435 99 05). Kitapta geniş bir referans listesi de yer alıyor.
Kitaptaki bilgiler, Türkiye’nin etnik yapısı gibi önemli bir konunun ilmî temelde değerlendirilip tartışılmasının gereğini ortaya koyuyor.