İlhan KARAÇAY

İş Adamı - Yazar

Hollanda’daki Türk Çocuklarının 20 Yıldır Çözülemeyen Türkçe Eğitim Problemi- 7

(YEDİNCİ BÖLÜM)

ÖĞRETMENLERİN GÖRÜŞLERİ

Elif Pekgözlü: Kendi yurdundan uzakta öğretmen olmak; bir çocuğun hayatına dokunmak, anadilinde bir kelime öğretebilmek, bir hayal kurdurmak, özlem duyduğun her şeye bir adım daha yaklaşabilmektir.

Gülay Hacıalioğulları: Öğretmen olmak küçük kalplere yavaş yavaş dokunabilmektir.

Hatice Işık-Beker: Hollanda’da yasayan çocuklarımızın kendilerini Türkçe ifâde edebilmelerine ve Türk kültürünü tanımalarına vesile olduğum için çok memnunum…

Süleyman Sinan: Dünyaya tekrar gelsem, yine öğretmen olmak isterdim.

Faruk Aslankurt: Duygu ve düşüncelerimizi ifâde edebilmemiz ve kültürümüzü gelecek kuşaklara aktarabilmemiz için ana dili eğitimi önemlidir.

Esra Kışhan: Öğretmenin yanı sıra öğrenmenin de tadını sonuna kadar çıkarabildiğim, ruhumun her dâim genç ve dinç kalmasını sağlayan, hayatıma giren çocuklarla farklı hayatlara dokunabilmenin güzelliğini yaşayabildiğim mesleğime hayranım. İyi ki zamanında bu yolculuğa çıkmışım.

Halil Atmaç:

Yurt dışındaki çocuklarımızın Türkçe öğrenebilecekleri kişi ve kurumlar bizleriz. Onların bunun için çok fazla imkânı yok. O yüzden bizler de onlara Türkçemizi öğreterek aynı zamanda ülkemize olan vefa borcumuzu ödüyoruz. Bunun yolu da ülkemize olan sevgi ve bağlılığımızdan geçiyor.

Nursen Boyraz:

Öğretmen olmak, hayatım boyunca yaptığım en anlamlı iş; öğrencilerimin başarısı ise benim için en büyük saadet kaynağı.

Tuğçe Sinem Bilgin:

 Öğretmen olmak tohumlara çiçek açtırmaktır.

 ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ

Elif Acar:

Türkçe derslerinde zorlanmıyorum yeni kelimeler öğreniyorum ve öğretmenimiz bazen boyama yapmamıza izin veriyor o zaman çok seviniyorum. Sınıfta diğer çocuklarla da Türkçe konuşuyoruz sınıfta.

Jasmin Cereci:

Türkçe derslerinde şarkı söylediğimiz ve boyama yaptığımız zamanlar çok güzel. Bazen komik şeyler de oluyor. Türkçeyi daha rahat konuşuyorum ama okurken biraz zorlanıyorum.

VELİ GÖRÜŞLERİ

Özgül Acar:

Çocuğumun ana dilimizi öğrenmesini istiyorum çünkü bu bizim kimliğimiz. Bizler evde yeterince Türkçe konuşmuyoruz bu nedenle de Türkçe dersleriyle destekliyoruz. Her şeyden önce Türkçe sınıflarında kendi yaşıtları diğer çocuklarla Türkçe konuşabilmesi çok önemli. Çocuğum ilk başlarda kendini Türkçe iyi ifade edemediğinden derslere gelmek istemiyordu ama bu zamanla değişti. En büyük ilerlemeyi okumasında görüyorum. Okuması çok değişti buna bazen ben bile şaşırıyorum ve gururlanıyorum. Bu projenin hep devam etmesini istiyorum çünkü bu bizim için büyük bir nimet.

Suat Sancar:

Benim çocuğum Türkçeyi anlıyor fakat konuşmuyor. Seksen yaşındaki anne ve babamla iletişim kuramaması benim içimi acıtan bir durumdu bu sebeple derslere başladık. Şimdi bâzen arada birkaç cümle Türkçe duyuyorum ve memnun oluyorum.

Cem Cereci:

Çocuklarımın Türkçe derslerinden faydalanmasını istiyorum. Çünkü hem sosyal hem de iş hayatlarında gelecekte bunun önemli olacağını düşünüyorum. Türkiye’deki âile ve sosyal hayatta da kabul görmesi için güzel bir Türkçe ile konuşmasını istiyorum.

Balcı Ailesi:

 Bizim bu yıl ilk defa iki çocuğumuzun Türkçe dersine katılma imkânı oldu. Biz açıkçası başta nasıl bir eğitim yılı olur diye biraz tereddüt ettik. Şimdi ise ‘iyi ki göndermişiz, iyi ki devletimiz bizim çocuklarımız için böyle bir güzel eğitim sağlamış’ diyoruz. Avrupa gibi bir yerde bizlerin çocuklarını düşünüp bunu yapmanız bizi çok gururlandırdı.

Hacer Durmuş:

Yurt dışında yaşayıp ana dilini güzel konuşabilen çocuklar ileriki hayatlarında sağlam ve kendine güvenen bir kişiliğe sâhip olacaklarını düşünüyorum. Vatanımıza tâtile gittiklerinde veya ileriki hayatlarında Türkiye’de yaşayıp ve çalışmak istiyorlarsa, kendilerini düzgün ifâde edebilmelerini istiyorum. Benim zamanımda şimdiki imkânlar yoktu. Benim zengin kelime hazinem olmadığı için, birçok defa düşüncelerimi ve bildiklerimi tam anlatamıyorum. Bu beni üzüyor. Çocuklarımın aynısını yaşamasını istemiyorum.

(DEVAM EDECEK)